Silahlı çatışmaların ortasında büyüyen çocuk askerler

Dünya genelinde sayıları 105 bini aşan çocuk askerler, ordu ve silahlı gruplarca çatışmalarda askeri amaçların yanı sıra canlı kalkan, intihar bombacısı, casus veya aşçı olarak kullanılıyor

Dünyada 105 binden fazla çocuk asker, çatışmalarda canlı kalkan, intihar bombacısı veya casus olarak kullanılıyor (AA)
Dünyada 105 binden fazla çocuk asker, çatışmalarda canlı kalkan, intihar bombacısı veya casus olarak kullanılıyor (AA)
TT

Silahlı çatışmaların ortasında büyüyen çocuk askerler

Dünyada 105 binden fazla çocuk asker, çatışmalarda canlı kalkan, intihar bombacısı veya casus olarak kullanılıyor (AA)
Dünyada 105 binden fazla çocuk asker, çatışmalarda canlı kalkan, intihar bombacısı veya casus olarak kullanılıyor (AA)

Dünyada her yıl 12 Şubat, Çocuk Askerlerin Kullanımına Karşı Uluslararası Gün olarak anılıyor.

BM raporlarında, ordu veya silahlı gruplar tarafından herhangi bir amaçla kullanılan 18 yaşın altındaki kız ve erkekler "çocuk asker" olarak tanımlanıyor. Bu tanım, çatışma alanına girmeden askeri amaçlar için silah altına alınan ve eğitilen, canlı kalkan, intihar bombacısı, casus, temizlikçi, aşçı, ulak olarak kullanılan veya cinsel istismara uğrayan çocukları da kapsıyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, dünya genelinde 105 binin üzerinde çocuk, ordu veya silahlı gruplarca asker olarak kullanılıyor.

Henüz tam olarak belirlenemese de Orta Doğu, Afrika ve Asya'daki çatışmalar hesaba katıldığında çocuk asker sayısının artış eğiliminde olduğu değerlendiriliyor.

Çocuklar, silahlı gruplarca daha kolay manipüle ediliyor

Çocukların asker olarak kullanılmasının altında ise birçok etken bulunuyor.

Uzmanlar, bunu uzun süreli çatışmaların yaşandığı bölgelerde genç nüfusun yüksek olmasına ve çatışmalara katılacak erkek sayısındaki azalmaya bağlıyor.

Yoksulluk da çocukların silah altına alınmasındaki en büyük etkenlerin başında geliyor.

Çocukların ordular veya silahlı gruplarca daha kolay istismar veya manipüle edildiğine dikkati çeken uzmanlar, ordu ve silahlı grupların çocukların aileleri üzerinde de baskı kurduğunu vurguluyor.

Güvenlik uzmanları, çatışmalarda veya terör saldırılarında canlı kalkan olarak kullanılan çocuk askerlerin, taraflara taktiksel avantajlar sağladığını ve onlara beklenmedik saldırılar gerçekleştirme fırsatı verdiğini ifade ediyor.

Öte yandan çocuk askerler, casusluk, gözcülük veya cinsel istismar gibi amaçlar için de kullanılıyor.

İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu Theirworld'e göre, çocuk askerlerin yaklaşık yüzde 40'ını genellikle istismar edilen kız çocukları oluşturuyor.

BM raporunda teyit edilen ihlaller, gerçek sayının çok gerisinde

BM'nin 5 Temmuz 2023'te yayımlanan "Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar" başlıklı raporuna göre, 2022 yılında 27 bin 180 ağır ihlal tespit edildi.

Raporda, çatışmalarda 2 bin 985 çocuğun öldürüldüğü ve 5 bin 655 çocuğun sakatlandığı belirtilerek, yalnızca teyit edilmiş sayıların sunulması dolayısıyla gerçek rakamların çok daha yüksek olduğu vurgulandı.

Çatışma bölgelerinde çocukların ölümüne veya sakat kalmasına yüzde 26 oranında patlayıcılar ve kara mayınlarının neden olduğu aktarılan raporda, dünyadaki çatışma alanlarında 7 binin üzerinde çocuğun silah altına alındığı, yaklaşık 4 bin çocuğun kaçırıldığı kaydedildi.

Raporda, silahlı gruplarla önceden bağlantısı bulunan 12 bin 460 çocuğun koruma altına alınarak topluma geri kazandırılmak üzere rehabilitasyon gördüğü ifade edildi.

Filipinler, Afganistan ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki ağır ihlallerde azalma kaydedildiği aktarılan raporda, Kolombiya, İsrail, Filistin ve diğer bölgelerde ise artış gözlemlendiği bildirildi.



Arakçi: İran'ın Washington ile müzakereleri yeniden başlatmak için henüz bir “planı” yok

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)
TT

Arakçi: İran'ın Washington ile müzakereleri yeniden başlatmak için henüz bir “planı” yok

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)

İran dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın görüşmelerin “gelecek hafta” yapılacağını duyurmasının ardından, ABD ile nükleer programı konusundaki müzakerelerin yeniden başlatılması konusunda hala bir “plan” olmadığını belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Müzakerelerin yeniden başlatılmasıyla ilgili spekülasyonlar ciddiye alınmamalı. Yeni müzakerelere başlamak için hiçbir anlaşmaya veya düzenlemeye varılmadığını açıkça söylüyorum. Müzakerelere başlamak için henüz bir plan yok" ifadelerini kullandı.

Arakçi, İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine saldırmasının ardından durdurulan önceki beş müzakere turunun ardından Tahran'ın ABD ile görüşmelerin kendi çıkarına olup olmadığını değerlendirdiğini ifade etti.

Hollanda'da düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi çerçevesinde bir basın toplantısı düzenleyen Trump, yönetiminin İranlılarla yeniden müzakere etmeyi planladığını söyledi ve “Önümüzdeki hafta İranlılarla temasa geçebiliriz” dedi.

'Önemli' hasar

Arakçi, İslam Cumhuriyeti'nin çatışmanın etkilerini değerlendirmeye başlamasıyla birlikte İsrail ile savaşın yol açtığı zararın “önemli” olduğunu vurgulayarak, “(İran) Nükleer Enerji Örgütü'nden uzmanların şu anda ayrıntılı bir hasar değerlendirmesi yürüttüğünü” ve “tazminat taleplerinin görüşülmesinin” hükümet gündeminin üst sıralarında yer aldığını belirtti.

ABD ve İsrail, saldırıların İran'ın nükleer silah yapma kabiliyetini sınırlamayı amaçladığını söylerken, İran nükleer programının sadece sivil kullanım amaçlı olduğunu belirtiyor. Arakçi, ilgili makamların İran'ın nükleer programına ilişkin yeni gerçekliğin farkında olduğunu ve İran'ın gelecekteki diplomatik tutumunu belirleyeceklerini kaydetti.

İşbirliğinin askıya alınması “bağlayıcı”

İran Dışişleri Bakanı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile ilgili olarak, ajansla iş birliğinin askıya alınmasına ilişkin tasarının milletvekilleri tarafından kabul edilmesi ve ülkenin en üst anayasal ve denetim organı tarafından onaylanmasının ardından “bağlayıcı” hale geldiğini vurguladı.

Arakçi, “(Parlamento) tarafından kabul edilen ve bugün Muhafız Konseyi tarafından onaylanan tasarı (...) bizim için bağlayıcıdır ve uygulanması konusunda hiçbir şüphe yoktur” dedi. Dışişleri Bakanı, “Bundan böyle (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) ile ilişkilerimiz ve iş birliğimiz yeni bir şekil alacaktır” ifadesinde bulundu.

İran parlamentosundaki milletvekilleri, İsrail ile 12 gün süren savaşı sona erdiren ateşkesin ardından çarşamba günü UAEK ile iş birliğinin askıya alınmasını öngören yasa tasarısı lehinde oy kullandı.

Son günlerde İranlı yetkililer UAEA'nın İsrail ve ABD'nin nükleer tesislere yönelik saldırılarını “kınamamasını” eleştirdiler.

'Yakın Temas'

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt daha önce yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin “İranlılarla yakın temas halinde” olduğunu söylemiş, ancak İran'ın nükleer programı konusunda şu anda planlanmış bir görüşme olmadığını açıkça ifade etmişti.

Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında Leavitt, “Henüz planlanmış bir toplantımız yok, ancak bu sabah özel temsilcimiz (Steve) Witkoff ile uzun uzun konuştum ve hepinizi temin ederim ki, İranlılarla aracılarımız vasıtasıyla yakın temas halindeyiz” ifadelerini kullandı. Leavitt, ABD yönetiminin “her zaman diplomasi ve barışa odaklandığını ve İran'ın zenginleştirme olmaksızın sivil bir nükleer programı kabul ettiği bir noktaya ulaşmak istediklerini” belirtti.