New Jersey’deki Müslüman ve Yahudi iki kız öğrenci, Gazze’deki savaş nedeniyle bölünen toplum arasında köprü oldu

Müslüman ve Yahudi öğrenciler Ravda El-Batraviş ve Liora Pelavin (AFP)
Müslüman ve Yahudi öğrenciler Ravda El-Batraviş ve Liora Pelavin (AFP)
TT

New Jersey’deki Müslüman ve Yahudi iki kız öğrenci, Gazze’deki savaş nedeniyle bölünen toplum arasında köprü oldu

Müslüman ve Yahudi öğrenciler Ravda El-Batraviş ve Liora Pelavin (AFP)
Müslüman ve Yahudi öğrenciler Ravda El-Batraviş ve Liora Pelavin (AFP)

ABD’nin New Jersey eyaletinde bulunan Teaneck şehrinde Müslümanlar ve Yahudilerin her zaman hoşgörüyle bir arada yaşadığı biliniyor.

Ancak Gazze Şeridi’nde İsrail ile Hamas arasındaki savaş, şehirde iki dine mensup sakinler arasında bölünmeler meydana getirdi ve bunları çözmek gençlere kaldı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, Teaneck’te bir Müslüman ve bir Yahudi olan iki lise öğrencisi, 7 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında patlak veren savaşın ardından şehirde bölünen toplum arasında köprü kurmaya çalışıyor.

devdev
Ravda El-Batraviş ve Liora Pelavin Teaneck Lisesi’nde el ilanları dağıtıyor (AFP)

Müslüman olan Ravda El-Batraviş (17), Hamas’ın İsrail’in güneyine saldırısı ve İsrail’in büyük bir askeri operasyonla karşılık vermesinin ardından, Instagram’da bir eğitim etkinliği düzenlenmesini önerdi.

AFP’ye konuşan Batraviş, “Savaşa karşı bir protesto düzenlemeyi düşünüyordum, ama bunun yerine bir diyalog düzenlemeye karar verdim” dedi.

Yahudi bir lise öğrencisi olan Liora Pelavin (15) ise, Batraviş’in çağrısına hızlı bir şekilde yanıt verdi ve Ekim ayının sonlarında bir ilk oturumun düzenlenmesine yardımcı oldu.

İlk buluşmanın beklenmedik başarısı, ikinci ve daha büyük bir toplantıya yol açtı.

Genç kızlar o zamandan beri geleneksel olarak hoşgörülü şehirlerinin desteğini aldılar, ama aynı zamanda bazı eleştirilerle de karşılaştılar.

Batraviş, ilk toplantıya yaklaşık 10 kişinin katılmasını beklediğini, ancak yaklaşık 60 kişinin katıldığını belirtti.

Bu katılıma rağmen iki kız, girişimlerinin sonucu konusunda aşırı iyimser değildi.

savdsv
Teaneck’teki bir restorana İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden posterler yerleştirildi (AFP)

Yahudi olan Pelavin, “Bize bunun hiçbir işe yaramayacağını söyleyen birçok insan vardı ve açıkçası biz de işe yarayacağını düşünmüyorduk. Yine de bir şeyler denemek istedik” dedi.

Manhattan’a 16 kilometre uzaklıkta bulunan Teaneck’in yaklaşık 40 bin kişilik nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı Yahudi.

Şehirde aynı zamanda oldukça büyük bir Müslüman topluluğu da var.

Nuh’un Gemisi isimli şarküterisini 35 yıldır işleten Noam Sokolow, dinler arasında karşılıklı saygının uzun süredir bölgede bir gelenek olduğunu söyledi.

Ancak, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı ve ardından İsrail’in Gazze’ye saldırmasının ardından taciz telefonları geldiğini söyleyerek, tüm toplumun değiştiğini ve bölündüğünü vurguladı.

sdv
Teaneck Lisesi öğrencileri (AFP)

Fas’tan ABD’ye taşınan Yasin El- Karyani de, şehirde hoş karşılandığını dile getirdi.

Karyani, “Burayı seviyorum. Teaneck’te Yahudilerle Müslümanlar arasında doğal bir sorun yok” dedi.

Teaneck 2006 yılında bir Ortodoks Yahudiyi belediye başkanı olarak seçti ve dört yıl sonra bu göreve bir Müslüman geldi.

Beyaz çoğunluğun yaşadığı şehir, 1964’te okullarında ırk ayrımcılığını ortadan kaldırmasıyla tanınıyor.

Ancak Ekim ortasında, Teaneck Şehir Meclisi İsrail’i destekleyen bir kararı onayladı ve Filistin yanlısı göstericilerin belediye binasının önünde toplanmasıyla durum değişti.

Batraviş, Pelavin ve sınıf arkadaşları, Kasım ayında Teaneck eğitim yetkililerinin izniyle Gazze’yle dayanışma amacıyla bir gösteri düzenledi.

Gerginlik nedeniyle gençler, ilk buluşmalarında güvenliğin sağlanmasına yardımcı olmak için polis memurları ve sağlık personelinden destek istedi.

Batraviş, “Buna herkesin rahat hissetmesine olanak tanıyan, oldukça güvenli bir şekilde yaklaştık” dedi.

wvbert
Teaneck’teki bir evin önüne yerleştirilen, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden posterler (AFP)

Gösteriden önce, 25 yaş ve altındaki katılımcılardan kişisel saldırıda bulunmayacakları veya bağırmayacaklarını beyan etmeleri istendi.

İki genç kız, “7 Ekim’e tepkiniz nedir?’, ‘Peki bu gruba katılan diğer kişilerden ne öğrenmek istiyorsunuz?’ gibi sorular sorarak, katılımcıları daha küçük gruplara ayırdı.

Batraviş, “Bazı insanlar bize, masalarında kendilerini çok rahatsız eden ve buna şiddetle karşı çıktıklarını hissettiren bazı şeyler duyduklarını söyledi. Bunu duymanın gerçekten güzel olduğunu hissettik çünkü onlar bu fikri dile getirecek kadar rahat hissettiler” diye konuştu.

Etkinlik yeterince iyi geçti ve gençler Kasım ayında yetişkinlere ikinci bir oturum açarak devam etmeye karar verdi. Kızlar sinagoglar ve camilerde el ilanları dağıttı. Buna da 70’in üzerinde kişi katıldı.

AFP’ye konuşan Batraviş, “Aslında o gün gerçekten çok korkmuştum. Beklediğimden daha iyi geçti” diye ekledi.

Tepkilerin çoğu olumlu olsa da, Pelavin, Yahudi cemaatindeki bazı kişilerden ‘bizi temsil etmiyor’ şeklinde eleştiriler aldığını söyledi.

Üniversiteye başvurma aşamasında olan son sınıf öğrencisi Batraviş, İsrail-Hamas çatışmasını üstlenmekten biraz korktuğunu, ancak bu girişimi gerekli gördüğünü söyledi.

New Jersey’deki diğer şehirlerden de, benzer toplantılara ev sahipliği yapma konusunda tavsiye almak için Batraviş ve Pelavin’e ulaşanlar oldu.

Pelavin, bir sonraki adımın, grubun sosyal medya hesaplarını yönetecek ve gelecekteki toplantıları kolaylaştıracak kişileri görevlendirmek olduğunu söyleyerek, “Şimdiye kadar bütün işleri biz yapıyorduk. Sanırım nasıl yardım isteyebileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor” dedi.



İran: Nükleer silahlardan vazgeçmenin bedeli var

İran Buşehr nükleer tesisi (AFP)
İran Buşehr nükleer tesisi (AFP)
TT

İran: Nükleer silahlardan vazgeçmenin bedeli var

İran Buşehr nükleer tesisi (AFP)
İran Buşehr nükleer tesisi (AFP)

Önde gelen bir İranlı yetkili dün, yeni ABD yönetimine tazminat ve ayrıcalıklar karşılığında nükleer silaha sahip olmama teklifinde bulundu.

Dini Lider Ali Hamaney'in danışmanı Ali Laricani, ülkesinin ve ABD'nin nükleer dosya konusunda yeni bir duruma girdiğini söyledi. Laricani, "Yeni Amerikan yönetimi nükleer silaha sahip olmamızı istemiyorsa, kayıplarımızın tazmini ve başka ayrıcalıklar verilmesi gibi şartlarımızı kabul etmelidir” ifadelerini kullandı.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı İbrahim Azizi ise Tahran'ı iş birliği eksikliği nedeniyle eleştiren bir kararı kabul eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın müdürüne saldırdı. Azizi, "Rafael'in Tahran'da söyledikleri Viyana'dakilerle örtüşmüyor" dedi.

Buna karşılık İran Atom Enerjisi Kurumu sözcüsü Behruz Kemal Vandi, "UAEA'nın kararından kaynaklanan baskılar zenginleştirme yeteneğimizi artıracak" ifadelerini kullandı.