Endonezya’nın yeni devlet başkanı Savunma Bakanı Prabowo Subianto mu olacak?

Bir seçim denetleme kurumu çalışanı ve bir polis, seçimlere hazırlık amacıyla bir pano yerleştiriyor (EPA)
Bir seçim denetleme kurumu çalışanı ve bir polis, seçimlere hazırlık amacıyla bir pano yerleştiriyor (EPA)
TT

Endonezya’nın yeni devlet başkanı Savunma Bakanı Prabowo Subianto mu olacak?

Bir seçim denetleme kurumu çalışanı ve bir polis, seçimlere hazırlık amacıyla bir pano yerleştiriyor (EPA)
Bir seçim denetleme kurumu çalışanı ve bir polis, seçimlere hazırlık amacıyla bir pano yerleştiriyor (EPA)

Endonezyalılar, ülkenin yeni devlet başkanını seçmek üzere 14 Şubat’ta sandık başına gidecek.

Son kamuoyu yoklamasına göre, seçim kampanyasında milliyetçi retoriği kullanan ve mevcut Devlet Başkanı Joko Widodo’nun başarılarını sürdürme vaadi veren Savunma Bakanı Prabowo Subianto’nun kazanma şansı yüksek görülüyor.

72 yaşındaki eski General Subianto, 2014 ve 2019 seçimlerinde Widodo karşısında yenildi. Ancak imajını geliştirdikten sonra dünyanın üçüncü büyük demokrasisine liderlik etme olasılığı en yüksek aday oldu.

Endonezya Anayasası, Widodo’nun üçüncü dönem adaylığını engelliyor. Ancak popülaritesi geçen yıl en yüksek seviyeye çıktı. Anketler, tekrar aday olmasına izin verilmesi halinde onun bir seçim daha kazanacağını gösterdi.

Widodo, bunun yerine Subianto ile güçlerini birleştirdi.

Bu bağlamda Subianto, Devlet Başkanı Yardımcılığı için Widodo’nun en büyük oğlu Gibran Rakabuming Raka’yı destekliyor.

FOTO: Devlet başkanlığına aday olan Savunma Bakanı Prabowo Subianto (Reuters)
 Devlet başkanlığına aday olan Savunma Bakanı Prabowo Subianto (Reuters)

Takımadalardaki 800 binden fazla sandıkta 205 milyon Endonezyalının oy vereceği seçimlerden önce düzenlenen kamuoyu yoklamalarına göre, Subianto’nun oyların çoğunluğunu alması bekleniyor.

Subianto’nın seçimlerde yarıştığı rakipleri, eski Cakarta Valisi Anies Baswedan ve eski Orta Java Valisi Ganjar Pranowo.

FOTO: Devlet başkanlığı seçimlerine aday olan üç kişi (AFP)
Devlet başkanlığı seçimlerine aday olan üç kişi (AFP)

Subianto, sivil toplum kuruluşları (STK) ve eski askeri komutanlar tarafından, 1990’ların sonlarında diktatör Suharto’nun iktidarının sona ermesi sırasında, demokrasi yanlısı aktivistlerin kaçırılması emrini vermekle suçlanıyor.

Ancak Subianto’nun yeni ‘sevimli büyükbaba’ kişiliği genç seçmenlerin kalbini kazandı.

Başkent Cakarta’da yaşayan 51 yaşındaki ev hanımı Wilhelmina, Subianto’nun aktivistleri hedef aldığı dönemde öğrenci protestolarına katıldığını söyleyerek, “Onu affettim. Bu karakteri geçmişte kaldı” dedi.

Widodo’nun oğlu devlet başkanı yardımcılığı için aday

Widodo’nun oğlu Gibran Rakabuming Raka popülaritesini, Endonezya’yı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından nispeten zarar görmeden çıkarıp, yüzde 5 büyümeye geri döndüren babasına borçlu.

Analistler, söz konusu seçimlerin Widodo ve Subianto’nun yönetimine ilişkin bir referandum olacağını söylüyor.

Subianto, Widodo’nun iddialı ekonomik kalkınmasını ve altyapı inşasını sürdürme sözü verdi.

Diğer adaylardan Baswedan, bunun yerine kötü yönetimi hedef alan bir muhalefet mesajını desteklerken, Pranowo ise öğrencilere ücretsiz internet sözü verdi ve mütevazı geçmişini hatırlattı.

Ancak her ikisi de Subianto’nun seçim kampanyasının başarısına ulaşamadı.

Yeni sağcı popülist lider

Seçimler, çarşamba günü saat 07.00’de Papua’nın en doğusunda başlayacak ve ülkenin diğer ucundaki ormanlarla kaplı Sumatra’da saat 13.00’te sona erecek.

Resmi sonuçların mart ayında açıklanması bekleniyor.

G20 ekonomilerinden biri olan Endonezya, Widodo yönetimi altında Güneydoğu Asya’da yükselen bir güç olarak konumunu güçlendirdi.

Subianto, Widodo’nun başlattığı işi bitirmek ve Endonezya’yı ‘gelişmiş ve müreffeh’ bir ülkeye dönüştürmek istediğini söylüyor.

Widodo’nun potansiyel halefi için en zor görev, ABD ile Çin arasındaki rekabet arttıkça, rakip büyük güçlerle ilişkilerde hassas bir denge kurmaya çalışmak olacak.

Subianto, kendisini Endonezya’nın bağlantısız dış politikasına adadı.

Cakarta merkezli Atma Jaya Katolik Üniversitesi’nden araştırma görevlisi Yoes Kenawas, Subianto hakkında şunları söyledi:

“Çin’i stratejik bir ortak olarak görüyor ama Batı eğitimi almış. Batı’ya daha çok eğilecek. Ancak Avrupa Birliği’ni ormansızlaşmayla bağlantılı ürünlere uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle eleştirdi ve bloğu çifte standartla suçladı.”

Bazı Endonezyalılar milliyetçilik söyleminin cazibesine kapılırken, STK’lar ise Subianto’nun insan hakları sicili konusunda endişelerini dile getirdi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Endonezyalı araştırmacısı Andreas Harsono, “Eğer kazanırsa, dünyanın sorunlu bir geçmişe sahip yeni bir sağcı popülist lideri olacak” dedi.

Mevcut Devlet Başkanı Widodo’nun Subianto ve oğlu Raka’ya verdiği destek ise onun demokrasiyi baltalama ve kendi hanedanını kurmaya çalıştığı yönündeki korkuları da artırdı.



Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u neden görevden aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
TT

Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u neden görevden aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ani bir kararla Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u görevden alarak ABD’nin bir sonraki Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi olarak aday göstereceğini açıklaması, kararın nedenlerine ilişkin soru işaretleri yarattı.

Axios'a konuşan Trump yönetimindeki kaynaklar, “Ay boyunca Waltz'un görevinden ayrılacağı anlaşılıyordu ve kendisi de öyle davranmaya başladı” dedi. Husilere yönelik askeri saldırılarla ilgili özel bir gruba yanlışlıkla bir gazeteciyi eklemesinin ardından Signalgate skandalı ona büyük zarar verdi ama tek sorunu bu değildi. Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Trump'ın yakın çevresinden Laura Loomer gibi birçok kişiyle anlaşmazlık içindeydi.

ergthyju
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, 4 Şubat'ta Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ile birlikte bir basın toplantısına katıldı. (AFP)

Waltz'un görevden alınacağına dair çıkan haberlerin ardından Trump, Waltz'un Washington dışında yeni bir pozisyona, ABD’nin BM Daimî Temsilciliği’ne aday gösterildiğini açıkladı.

Waltz'un perde arkasındaki performansı, diğer hükümet ve Beyaz Saray yetkilileriyle umulduğu kadar iyi gitmedi.

Axios'a konuşan üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, mart ayında Grönland’a yaptığı gezide Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in kendisine ‘daha fazla iş birliği içinde çalışması’ tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

Diğer yandan komplo teorisyeni ve Trump yanlısı sosyal medya fenomeni Loomer, Trump'ın ikinci döneminde işe alınmaması gereken ‘sadakatsiz’ ve ‘neo-muhafazakârlar’ olduğunu iddia ettiği kişilere karşı acımasız bir kampanya yürüttü.

Loomer bir ay önce Trump'la yaptığı görüşmede, Waltz'un işe aldığı bazı personeli işten çıkarmasını istemiş ve Waltz'un yıllar önce Trump'ı eleştirdiği eski bir videoyu paylaşmıştı.

Axios'a konuşan kaynaklar, Waltz'un Loomer tarafından hedef gösterilen kişilerin tamamını kovmadığını, ancak ihmal edilmiş bir kişi gibi davrandığını ve öyle de olduğunu söyledi.

Son günlerde Wiles, Waltz'ın halefi için isimler toplamaya başladı, ancak süreci ve görüşmeleri gizli tuttu. Şimdilik Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçici olarak bu görevi üstlenirken mevcut pozisyonunu da koruyacak.

dsfvgbhty
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Oval Ofis'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi sırasında (AFP)

Konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak Axios'a yaptığı açıklamada, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un bazı haberlerde kalıcı bir seçenek olarak öne sürüldüğünü, ancak kendisinin bu pozisyonla ilgilenmediğini söyledi.

Waltz ve halihazırda ayrılmış olan Ulusal Güvenlik Konseyi çalışanlarının çoğu yönetim içindeki en şahin kişilerdi ve ‘Amerika'yı Yeniden Büyük Yap’ kampı içinde neo-muhafazakârlar olarak görülüyorlardı.

İran konusunda Vance ve Witkoff diplomasiden yanayken, Waltz askeri saldırı fikrine daha açıktı. Şimdilik ‘itidal’ kanadı güç kazanıyor gibi görünüyor.