Rusya: Ermenistan'ın UCM'ye katılması ikili ilişkileri olumsuz etkileyecek

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ermenistan'ın, Roma Statüsü'nü onaylayarak 1 Şubat itibarıyla Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) üye olmasının ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini belirtti

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)
TT

Rusya: Ermenistan'ın UCM'ye katılması ikili ilişkileri olumsuz etkileyecek

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)

Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın, 1 Şubat itibarıyla UCM'ye resmen üye olmasını değerlendirdi.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in, UCM'nin kararı nedeniyle Ermenistan'a ziyaretinin mümkün olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Peskov, Ermenistan'ın UCM'ye katılımının ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini belirtti.

Peskov, "Elbette, Ermenistan'ın bu uluslararası statüye katılımıyla ilgili yeni gerçeğin ikili ilişkilerimizi olumsuz etkilememesi mümkün değil. Elbette, bu konuyla ilgili Ermeni ortaklarımızdan belirli güvenceler almak çok önemli. Bu sorunun ikili diyalog çerçevesinde çözülmesi bekleniyor. Bununla ilgiliyiz." ifadesini kullandı.

Ermenistan'ın UCM'ye katılması

UCM, Ukrayna'da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında savaş suçu gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldığını ve bu kararın ömür boyu geçerli olduğunu Mart 2023'te duyurmuştu.

Kremlin Sözcüsü Peskov, UCM’nin kararına ilişkin açıklamasında, meselenin formüle edilmesinin "rezalet" ve "kabul edilemez" olduğunu belirterek, "Rusya bazı devletler gibi bu mahkemenin yargı yetkisini tanımamaktadır. Bu nedenle, bu türden herhangi bir karar hukuk açısından Rusya Federasyonu için geçersizdir." ifadesini kullanmıştı.

Ermenistan Parlamentosu, UCM’nin Roma Statüsü'nü Ekim 2023'te onaylamıştı. Böylece Ermenistan, 1 Şubat itibarıyla UCM'ye resmen üye olmuştu.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da The Daily Telegraph gazetesine verdiği röportajda, Putin'in yakalanması konusunda yetkisinin bulunmadığını, yakalama kararının yasal çerçevede Ermenistan mahkemeleri tarafından ele alınması gerektiğini belirtmişti.



Panama Başkanı, Trump'ın kanalın kontrolünü geri alma tehdidini reddetti

 Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
TT

Panama Başkanı, Trump'ın kanalın kontrolünü geri alma tehdidini reddetti

 Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino (AP)

Panama Başkanı Jose Raul Mulino, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Atlantik ve Pasifik okyanusları arasındaki bu koridorun kontrolünü yeniden ele alma tehdidini reddetti.

Mulino, "X" platformunda yayınladığı bir videoda Trump'ın adını anmadan şunları söyledi: "Kanal ne doğrudan ne de dolaylı olarak Çin, Avrupa Topluluğu, ABD veya başka bir güç tarafından kontrol edilmiyor. Bir Panamalı olarak bu gerçeği çarpıtan her türlü ifadeyi şiddetle reddediyorum."

Panama başkanının açıklaması, Trump'ın cumartesi günü özel sosyal medya ağı TruthSocial üzerinden yaptığı tehdidin ardından geldi.

Göreve 20 Ocak'ta başlayacak olan Trump, “Donanmamız ve ticaretimiz haksız muamele görüyor (...) Panama tarafından uygulanan (trafik) ücretleri gülünç” diyerek, ‘Ülkemizin bu yağmalanması derhal duracak’ ifadelerini kullandı.

Trump, “Cumhuriyetçi Başkan, “Kanalın yönetimi yalnızca Panama'ya aittir, Çin'e ya da başka birine değil. Asla yanlış ellere geçmesine izin vermedik ve vermeyeceğiz” dedi.

Panama'nın "bu su yolunun güvenli, verimli ve güvenilir bir şekilde işletilmesini garanti edememesi halinde, Panama Kanalı'nın hiçbir tartışma olmaksızın tamamen bize iade edilmesini talep edeceğiz" diye vurguladı.

Panama Devlet Başkanı, ülkesine “saygı” gösterilmesini talep ederek karşılık verdi ve “Panama Kanalı'nın ve bitişiğindeki alanların her metrekaresinin Panama'ya ait olduğunu ve Panama'ya ait olmaya devam edeceğini” ileri sürdü. “Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı müzakere edilemez” dedi.

Trump'ın açıklamalarına rağmen Mulino, yasadışı göç ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konuları ele almak üzere yeni ABD yönetimiyle “iyi ve saygılı bir ilişki” kurmayı umduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ABD kanalı 1914 yılında tamamladı. Panama 1999 yılında kanalın tam kontrolü yeniden ele geçirdi.