İngiltere'den 4 aşırılık yanlısı yasa dışı Yahudi yerleşimciye yaptırım kararı

İngiltere Dışişleri Bakanlığı: "İsrail'in harekete geçmedeki başarısızlığı, Batı Şeria'daki aşırılık yanlısı yerleşimcilerin neredeyse tamamen dokunulmaz olduğu bir ortama yol açtı"

Bir İsrail askeri Batı Şeria'da Filistinli bir göstericiyi tutukladı (AFP)
Bir İsrail askeri Batı Şeria'da Filistinli bir göstericiyi tutukladı (AFP)
TT

İngiltere'den 4 aşırılık yanlısı yasa dışı Yahudi yerleşimciye yaptırım kararı

Bir İsrail askeri Batı Şeria'da Filistinli bir göstericiyi tutukladı (AFP)
Bir İsrail askeri Batı Şeria'da Filistinli bir göstericiyi tutukladı (AFP)

İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimci şiddetinin daha önce görülmemiş seviyede arttığı belirtildi.

Bugün alınan kararla 4 isme seyahat ve vize yasağı ile mallarını dondurma yaptırımı uygulanacağı ifade edilen açıklamada, söz konusu kişilerin silahla tehdit, Filistinlileri yerinden etmek için saldırı, mülklerin yok edilmesi gibi tansiyonu artırıcı girişimlerde bulunduğu vurgulandı.

Açıklamada, "İsrail'in harekete geçmedeki başarısızlığı, Batı Şeria'daki aşırılık yanlısı yerleşimcilerin neredeyse tamamen dokunulmaz olduğu bir ortama yol açtı." değerlendirmesi yapıldı.

"Sistematik tehdit ve şiddet kaynağı"

Açıklamada, hakkında yaptırım kararı alınan kişilerle ilgili detaylara da yer verildi. Bu kapsamda Moshe Sharvit'in, Ürdün Vadisi'ndeki Filistinli çobanlar ve ailelerine saldırdığı ve tehdit ettiği belirtildi.

Sharvit'in "5 saat içinde terk edin" tehditleri sonucu Ekim 2023'te 20 Filistinli ailenin yerlerini terk ettiği de aktarıldı.

Yinon Levy'nin ise "Meitarim Çiftliği" isimli yasa dışı Yahudi yerleşimci grubunun lideri olduğu ve buradaki yerleşimcilerin, bölgedeki Filistinli halka yönelik saldırılar yaptığı kaydedildi.

Zvi Bar Yosef isimli yerleşimcinin de 2018'de kurduğu "Zvi'nin Çiftliği" isimli yasa dışı yerleşim grubunun, Filistinlileri ikisi silahla olmak üzere defalarca tehdit ettiği belirtilerek, grubun, yerel Filistinliler tarafından "sistematik tehdit ve şiddet kaynağı" olarak nitelendiğine işaret edildi.

Hakkında yaptırım kararı alınan Ely Federman isimli yerleşimcinin de çok sayıda Filistinli çobana saldırdığı bilgisi paylaşıldı.

"Çoğu zaman taahhütlerin verildiğini ancak yerine getirilmediğini görüyoruz"

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, "Bugün açıklanan yaptırımlar, en korkunç insan hakları ihlallerinden bazılarına karışanlara kısıtlamalar getiriyor. Yaşananları açık bir şekilde anlatmalıyız. Aşırılık yanlısı İsrailli yerleşimciler, Filistinlileri çoğunlukla silah zoruyla tehdit ediyor ve onları hakları olan topraklardan çıkmaya zorluyor." ifadelerini kullandı.

Tehdit ve zorla yerinden etme uygulamalarının yasa dışı ve kabul edilemez olduğuna dikkati çeken Cameron, "İsrail'in daha güçlü adımlar atması ve yerleşimci şiddetine son vermesi gerekiyor. Çoğu zaman taahhütlerin verildiğini ancak yerine getirilmediğini görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Cameron, aşırılık yanlısı yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin, Filistinli sivilleri hedef almalarının hem İsrailli hem de Filistinlilerin güvenliğini tehdit ettiğini belirtti.

Açıklamada, İngiltere'nin defalarca yerleşimci şiddeti ve yasa dışı yerleşim yerleriyle ilgili İsrail hükümetini uyardığı ve Filistinlilere ait dondurulmuş malların sahiplerine iade edilmesi çağrısı yaptığı kaydedildi.

İngiltere'nin geçen aralık ayında aşırılık yanlısı yasa dışı Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulama kararı aldığı da hatırlatılan açıklamada, "İngiltere, sürdürülebilir bir ateşkes ve kalıcı barışa giden yolu bulmak için başta bölgedekiler olmak üzere müttefik ve ortaklarıyla çalışmaya devam edecek." ifadeleri yer aldı.



Trump'ın İsrail Büyükelçisi'nin reklamda oynaması tartışılıyor

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium
TT

Trump'ın İsrail Büyükelçisi'nin reklamda oynaması tartışılıyor

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium

Trump yönetiminin İsrail büyükelçisi Mike Huckabee'nin İsrail'le dış ilişkilerde ABD'yi temsil ederken aynı zamanda bir uyku takviyesinin marka yüzü olduğu bildirildi ve bu durum olası bir etik ikilem hakkında sorulara yol açıyor.

NOTUS'a göre, Arkansas eski valisi ve iki kez başkan adayı olan Huckabee, kablolu televizyonda yayımlanan gece yarısı reklamlarında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı olmayan Relaxium takviyesini tanıtıyor. Relaxium, uyku sorunu yaşayanlara hitap ediyor.

2016 başkan adayı olarak tanıtılan Huckabee, reklamda izleyicileri ekrandaki numarayı arayıp kendi şişelerini almaya çağırırken, "Relaxium'un uykusuna güveniyorum, siz de güvenmelisiniz" diyor.

Huckabee, birkaç yıldır Relaxium'un marka yüzü ve üst düzey yönetim görevinde bile bu işten kâr elde etmeye devam ediyor gibi görünüyor. Görünen o ki, bu işi bırakmaya hiç niyeti yok.

Trump'ın şubatta İsrail büyükelçiliğine aday gösterdiği 70 yaşındaki Huckabee, çıkar çatışmasına yol açabilecek çeşitli görevlerden istifa edeceğini ve bazı kurumlardan çekileceğini belirtmişti.

Ancak 7 sayfalık etik sözleşmesinde, Yönetim Etiği Ofisi'ne şunları bildirdi:

Adımı, imajımı ve görüntümü lisansladım. Büyükelçilik görevim süresince yeni lisans almayacağım. Ancak önceki lisanslar için ödeme almaya devam edeceğim.

Huckabee mal beyanında, Relaxium'un üreticisi Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü tarafından, aday gösterilmesinden önceki yıl olan 2024'te 414 bin 684 dolar ödendiğini belirtti.

Huckabee'ye Relaxium'a verdiği destekle ilgili endişeleri olup olmadığı sorulduğunda ABD Kudüs Büyükelçiliği, NOTUS'a şu yanıtı verdi:

Hayır. Büyükelçilerin de uyuması gerekiyor.

Relaxium, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Kudüs Büyükelçiliği, The Independent'ın yorum talebini yanıtlamadı.

ABD Kudüs Büyükelçiliği ayrıca NOTUS'a, Huckabee'nin Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü'nden, isim, imaj ve görüntü anlaşması nedeniyle kendisini tanıtımlarda kullanmayı bırakmasını istemek için "yasal bir hakkı" olmadığını bildirdi. Büyükelçilik, Huckabee'nin Relaxium için enstitünün içeriğine sahip olmadığını veya bu içeriği kontrol etmediğini vurguladı.

Ancak NOTUS'un bildirdiğine göre haber kuruluşu salı günü makaleyi yayımladıktan kısa süre sonra enstitü, Huckabee'nin bir videosunu internet sitesinden kaldırmış gibi görünüyor.

Relaxium'un internet sitesi arşivinde, eylülden kalma ana sayfanın kaydedilmiş bir sürümünde Huckabee, uyku takviyesini tanıttığı bir videoda görülüyor. Salı öğleden sonra itibarıyla Huckabee'nin videosu Relaxium'un ana sayfasında yer almıyor.

Genellikle federal çalışanlardan, yönetime olan kamu güvenini korumak için çıkar çatışması oluşturabilecek ya da çıkar çatışması gibi görünebilecek varlık veya pozisyonlardan çekilmeleri istenir. Bu aynı zamanda, bir aile üyesine veya arkadaşa fayda sağlayabilecek belirli konulardan çekilmeyi de içerir.

George Washington Üniversitesi Siyasi İletişimde Etik Projesi direktörü Peter Loge, NOTUS'a, "Hükümet yetkilileri ticari bir ürünü tanıtmamalı ve tanıtıyormuş gibi görünmemeli. Nokta" diye konuştu.

Bu yıl Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü, Relaxium'un klinik denemesine sponsor olmadan önce gerekli evrakları sunmadığı için FDA'dan uyarı almıştı.

Independent Türkçe


Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.


Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
TT

Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)

AFP'ye konuşan konuya yakın bir kaynak, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye yönelik son taslak planının Kiev için "çok daha iyi" hükümler içerdiğini söyledi.

Kaynak, "Ukrayna, ABD ve Avrupalılar, Amerikan önerisini uygulanabilir hale getirdi ve şimdi Kiev için çok daha iyi" ifadelerini kullandı.

Kaynak, bu versiyonun Ukrayna'nın planın ilk versiyonundaki 600 bin askerlik orduya kıyasla 800 bin kişilik bir ordu bulundurmasına olanak sağladığını ifade etti.