Trump: Taylor Swift'in Biden'ı desteklemesi imkansız

Taylor Swift (AFP)
Taylor Swift (AFP)
TT

Trump: Taylor Swift'in Biden'ı desteklemesi imkansız

Taylor Swift (AFP)
Taylor Swift (AFP)

ABD eski Başkanı Donald Trump, ünlü şarkıcı Taylor Swift'in Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerinde Başkan Joe Biden'ı desteklemesinin ‘imkansız’ olduğunu söyleyerek, ‘kendisine çok para toplayan adama sadakatsiz’ olamayacağını belirtti.

Bloomberg Haber Ajansı'na göre Cumhuriyetçilerin önde gelen adayı, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

"Taylor Swift ve diğer tüm müzisyenlere fayda sağlayan Müzik Modernizasyon Yasasını imzaladım ve bundan sorumluyum. Joe Biden ise Taylor için hiçbir şey yapmadı.”

Trump, 2018'de söz yazarları ve sanatçılar için adil para almasını sağlamak amacıyla telif hakkı yasalarını modernleştirmeyi amaçlayan Müzik Modernizasyon Yasasını imzaladı.

Trump ayrıca, "Taylor'ın, ülkemiz tarihinin en kötü ve yozlaşmış başkanı olan dolandırıcı Joe Biden'ı desteklemesi ve kendisine bu kadar para kazandıran adama sadakatsiz olması imkansızdır. Ayrıca, liberal olmasına ve muhtemelen bana katlanamamasına rağmen erkek arkadaşı Travis Kelce'yi seviyorum” dedi.

Amerikalı pop yıldızı, 2020 başkanlık seçimlerinde Biden'ı destekledi ve eski Cumhuriyetçi başkanı ‘görev süresi boyunca beyaz üstünlüğü ve ırkçılığın alevlerini körüklemekle’ suçladı. Swift, bu yılki seçim yarışında ise hangi adaya oy vereceğini henüz açıklamadı.

Geçtiğimiz ay Biden yönetimini, Swift'in yapay zeka tarafından düzenlenen ve sosyal medyada yayılan müstehcen fotoğraflarının kaldırılması için harekete geçmişti.

Swift'in geniş hayran kitlesi nedeniyle siyasi nüfuzu var ve belirli bir adayı desteklemesi oylamayı bir dereceye kadar etkileyebilir.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP