ABD'nin Ankara Büyükelçisi Flake: "Türkiye vazgeçilmez bir müttefiktir"

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, Türkiye'nin vazgeçilmez bir müttefik olduğunu ifade ederek, bugüne kadar yaşananların, Ankara'nın önemini doğruladığını belirtti

Jeff Flake (AA)
Jeff Flake (AA)
TT

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Flake: "Türkiye vazgeçilmez bir müttefiktir"

Jeff Flake (AA)
Jeff Flake (AA)

Deseret News'te yayınlanan "Türkiye ile güçlü ilişki Amerika'nın menfaatinedir" başlıklı yazısında Flake, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere dair kritik değerlendirmelerde bulundu.

Flake, bir süre önce İstanbul Boğazı'nda Asya'dan Avrupa yakasına yüzdüğünü ve bunun bir saatten biraz fazla sürdüğünü dile getirdi.

Asya ve Avrupa'yı birleştiren Türkiye ve İstanbul'un coğrafi konumlanışının felsefi olarak Doğu-Batı ayrımına da referans verdiğini kaydeden Flake, "Benzer biçimde savaş kuzeyde Ukrayna'yı, güneyde Gazze'yi kasıp kavururken, Türkiye yine tam ortada konumlanıyor." ifadesini kullandı.

Büyükelçi Flake, ABD Kongresi'nin Türkiye'ye F-16 uçağı satışına onayının taraflar açısından çok önemli ve anlamlı olduğunu aktararak, onayın, iki ülkenin güçlü ikili ilişkisinin kolektif çıkarlara uygun olduğu yönündeki taahhüdüne işaret ettiğini belirtti.

NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip Türkiye'nin F-16 filosunun, örgütün gücü açısından kritik önem taşıdığına ve gelecekte müttefikler arasında birlikte çalışabilirliği garantilediğine değinen Flake, ikili ilişkilerin bunun ötesinde olduğunu ifade etti.

Flake, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşa değinerek, "Türkiye, Rusya'nın 2014 yılında Ukrayna'yı ilk işgalinden bu yana Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği kararlı biçimde sürdürüyor." yorumunda bulundu.

Savaşın küresel gıda güvenliğini tehlikeye atması üzerine Türk diplomatların, yaklaşık 33 milyon ton tahılın 40'tan fazla ülkeye güvenli geçişini sağlayan Karadeniz Tahıl Girişimi'ni müzakere ettiğini dile getiren Flake, Karadeniz'deki güçlerden biri olan Türkiye'nin, tahıl ve diğer temel malların taşınması konusunda mayınların etkisini minimize ettiğine işaret etti.

"Türkiye'nin diyalog kurma becerisi eşsiz"

Flake, Türkiye'nin, dünyanın pek çok köşesinde nüfuzunu, tarihi bağlarını ve ekonomik gücünü kullanmasını ümit ettiklerini kaydederek, Ankara'nın "rakiplerimizle bizim yapamayacağımız şekillerde ve yerlerde diyalog kurma becerisinde eşsiz" olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin Gazze'deki ihtilafın çözümünde rol oynayabilecek konumda olduğunu belirten Flake, Ankara'nın da Washington gibi, Filistin devletinin kurulmasının kalıcı barış için en iyi yol olduğuna inandığını söyledi.

Flake, ayrıca, "Türkiye'nin Sahraaltı Afrika ve Orta Asya'da Çin'e alternatif olduğunu kanıtladığı" ifadelerini kullandı.

"Türk savunma sanayisiyle ortaklık"

Jeff Flake, insansız hava araçlarından ileri teknoloji bileşenlerine, motorlardan top mermilerine kadar devam eden Türk savunma sektörü dönüşümünün, ABD savunma tedarik zincirinin ve NATO'nun gücünün ayrılmaz parçası olduğunu kaydetti.

ABD'nin, kritik Amerikan mühimmat stoklarının yenilenmesi için Türk savunma sanayisiyle ortaklık yaptığını belirten Flake, "Savunma Bakanlığı, Teksas'ta bir Türk savunma firmasından satın alınan üç bantlı mühimmat tesisi inşa ediyor." ifadelerini kullandı.

Flake, ABD-Türkiye savunma ortaklığı sayesinde gelecek yıl itibarıyla, ABD'de üretilen 155 milimetrelik mermilerin yüzde 30'unun Teksas'taki fabrikalardan sağlanacağının tahmin edildiğini söyledi.

"Yaşananlar Türkiye'nin önemini doğruladı"

Jeff Flake, makalesinde iki ülkenin anlaşmazlık yaşadığı konuların varlığına da işaret etti.

Türkiye'nin DEAŞ karşıtı koalisyonun önemli bir üyesi olduğunu hatırlatan Flake, ancak Ankara ile Washington'un DEAŞ'a karşı mücadele konusunda yaklaşımlarının her zaman uyumlu olmadığını aktardı.

Flake, söz konusu ayrışmaları aşmak için ve diğer zor konular üzerinde işbirliği içerisinde çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Eylül 2021'de "Türkiye'nin vazgeçilmez bir müttefik olduğunu" söylediğini hatırlatan Flake, şimdiye kadar yaşananların Ankara'nın önemini doğruladığına değindi.

Flake, Kongredeki eski meslektaşlarının F-16 satışını gerçeğe dönüştürerek, iki ülke arasındaki ikili ilişkiyi canlandırma fırsatı sunduğunu söyledi ve "Doğru olanı yaptılar." dedi.



Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
TT

Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)

Hindistan'ın kuzeyindeki Akalia Kalan köyü sakinleri 7 Mayıs günü erken saatlerde art arda gelen patlama sesleri üzerine yataklarından fırladılar. Dışarı çıktıklarında bir alev topunun başlarının üzerinden geçerek yakındaki bir tarlaya düştüğünü gördüler. Enkazın bir savaş uçağı olduğu açıkça görülebiliyordu. İki Hintli pilot daha önce uçaktan fırlatılmış ve yakındaki tarlalarda yaralı olarak bulunmuşlardı.

Şarku’l Avsat’ın The Economist'ten aktardığına göre Hindistan henüz resmi olarak doğrulamadı ama bu uçak mayıs ayında Pakistan'la dört gün süren çatışmalar sırasında kaybolan savaş uçaklarından biriydi.

Hindistan hükümeti Pakistan'ın, üçü yeni Fransız Rafale jetleri olmak üzere altı savaş uçağını düşürdüğü iddiasına şüpheyle yaklaşıyor. Ancak yabancı askeri yetkililer, en az biri Rafale olmak üzere beş Hint uçağının imha edildiğine inanıyor. Hintli askeri yetkililer rakamları doğrulamayı reddederken, bazı uçakların kaybolduğunu kabul ediyorlar.

Söz konusu itiraflar, Çin'in Pakistan'ın en büyük silah tedarikçisi olması nedeniyle önemli. Bu, gelişmiş Çin savaş uçakları ve füzelerinin Batılı ve Rus muadillerine karşı kullanıldığı ilk çatışmaydı. ABD ve müttefikleri, Çin'in Tayvan'a karşı olası bir savaşta aynı silahların birçoğunu kullanabileceği için bu konuyla yakından ilgileniyor.

İlk raporlar belirleyici faktörün Pakistan-Çin yapımı J-10 savaş uçakları ve PL-15 havadan havaya füzelerinin üstünlüğü olduğunu gösteriyordu. Hindistan onları hafife almış gibi görünüyor.

Ayrıca Çin, Pakistan'a gerçek zamanlı erken uyarı ve hedefleme verileri sağlayarak dengeyi değiştirmiş olabilir.

Ancak savaşın ilerleyen safhalarında Hindistan'ın elde ettiği başarı göz önüne alındığında, belki de en büyük sorun Hindistan'ın o ilk gece savaş uçaklarını nasıl kullandığıdır. En son ve en tartışmalı değişimlerden biri haziran ayında, Hindistan medyasının Hindistan'ın Cakarta'daki Savunma Ataşesi Yüzbaşı Shiv Kumar'ın ay başında bir seminerde yaptığı konuşmanın kaydını yayınlamasıyla yaşandı.

Kumar, Hindistan'ın bazı uçaklarını kaybettiğini, çünkü siyasi liderliğinin hava kuvvetlerine Pakistan'ın hava savunma sistemlerini vurmamalarını emrettiğini söyledi. Bunun yerine ilk gün sadece militan mevzilerini hedef aldılar. Kumar, “Kayıptan sonra taktiklerimizi değiştirdik ve askeri tesislerine yöneldik” dedi.

Bu gelişme, Hindistan Genelkurmay Başkanı Anil Chauhan'ın mayıs ayı sonunda bir televizyon röportajında Hindistan'ın çatışmanın ilk gecesinde ‘taktiksel hatalar’ nedeniyle bazı uçaklarını kaybettiğini itiraf etmesinin ardından geldi.

Chauhan, Hindistan'ın iki gün sonra hatalarını düzelttiğini ve tüm savaş uçaklarının yeniden uçmasına izin vererek Pakistan'daki hedefleri uzaktan vurduğunu kaydetti. Hindistan çatışmanın ilerleyen safhalarında füzelerinin Pakistan'ın hava savunmasını aşması ve bazı askeri üslerini vurmasıyla daha büyük başarılar elde etti.

Yabancı yetkililer arasındaki bir teoriye göre Hindistan ilk gün Rafale savaş uçaklarını uzun menzilli Meteor havadan havaya füzelerle donatmadı. Muhtemelen Pakistan savaş uçaklarının ulaşamayacağını ya da Pakistan'ın ilk tepkisinin daha az şiddetli olacağını düşündü.

Bir başka neden de Hindistan'ın savaş uçaklarının Pakistan'ın yeni silahlarından korunmak için uygun elektronik karıştırma ekipmanına, güncellenmiş yazılıma ya da ilgili verilere sahip olmamasıdır.

Üçüncü ve daha geniş bir açıklama ise Hindistan'ın, Pakistan'ın Hint planlarını nasıl tespit edebileceğini, verileri savaş uçaklarına nasıl aktarabileceğini ve füzeleri hedeflerine nasıl yönlendirebileceğini anlamak için gereken ‘görev verilerinden’ yoksun olmasıdır.

Ancak Yüzbaşı Kumar'ın öne sürdüğü gibi savaş uçakları siyasi liderlerin sadece militanları vurma emri nedeniyle tehlikeye girdiyse, sorumluluk daha çok Narendra Modi hükümetine aittir.

Rafale'nin Fransız üreticisi Dassault, İsveçli Saab, Boeing ve Lockheed Martin ile birlikte Hindistan'ın silah anlaşmalarındaki başlıca rakibi. Ancak bazı Hintli askeri figürler Rafale'nin son çatışmada iyi performans göstermediğine dikkat çekti. Diğerleri ise Dassault'nun Rafale'nin kaynak kodunu paylaşmakta isteksiz davranarak Hindistan'ın uçağı kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirmesini engellediğinden şikayetçi.

Anlaşmazlıktan bu yana Çinli diplomatların Rafale'yi diğer potansiyel alıcılara küçümsediği ve onları bunun yerine Çinli savaş uçakları almaya çağırdığı bildiriliyor.

Dassault yöneticileri, Mısır, Endonezya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere Rafale uçağı satın alan ülkelerin yanı sıra gelecekteki potansiyel müşterilere güven vermek istiyor.

Dassault Aviation Yönetim Kurulu Başkanı Eric Trappier, Pakistan'ın üç Rafale jetini düşürdüğü iddialarını “Kesinlikle doğru değil” diyerek reddetti.

Trappier, bir Fransız dergisine verdiği ve 11 Haziran'da yayınlanan röportajda, “Tüm ayrıntılar bilindiğinde, gerçek birçok kişiyi şaşırtabilir” ifadesini kullandı. Trappier ayrıca, Rafale'in ‘Çin'in şu anda sunduğu her şeyden çok daha iyi’ olduğunu söyledi.

Fransız hükümeti de bir Rafale'in savaşta ilk kez kaybedilmesi konusunda açıklama yapması için baskı altında. Fransız parlamentosunun bir üyesi olan Marc Chavanne, mayıs ayı sonunda hükümete yazılı bir soru önergesi sunarak Hint Rafale jetlerindeki Spectra elektronik harp sisteminin Pakistan yapımı PL-15 havadan havaya füzeleri tespit edemediği ya da karıştıramadığı yönündeki endişelerini dile getirmişti.