Münih Güvenlik Konferansı’nın gündeminde ilk sırada Gazze ve Ukrayna savaşları yer alıyor

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği saldırının ardından bir Filistinli kucağında kız çocuğuyla koşuyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği saldırının ardından bir Filistinli kucağında kız çocuğuyla koşuyor (AFP)
TT

Münih Güvenlik Konferansı’nın gündeminde ilk sırada Gazze ve Ukrayna savaşları yer alıyor

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği saldırının ardından bir Filistinli kucağında kız çocuğuyla koşuyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği saldırının ardından bir Filistinli kucağında kız çocuğuyla koşuyor (AFP)

Dünyanın dört bir yanından önde gelen politikacılar, askeri yetkililer ve diplomatlar, Gazze ve Ukrayna’daki savaşların yanı sıra ABD’nin müttefiklerini savunma taahhüdüne ilişkin korkuların hakim olacağı güvenlik konferansı için bugün Münih’te bir araya geliyor.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve diğer üst düzey yetkililer, savunma ve diplomasi odaklı yıllık küresel bir toplantı olan 60. Münih Güvenlik Konferansı’na katılacak.

Münih’teki lüks Bayerischer Hof Oteli’nde bugün başlayıp pazar gününe kadar devam edecek olan konferansa, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Filistin Başbakanı Muhammad Iştiyye’nin de katılması bekleniyor.

Konferans, Gazze Şeridi’nde İsrail’in Gazze’de 28 bini aşkın kişinin ölümüne neden olan saldırılarının beşinci aya girdiği bir dönemde gerçekleşiyor.

Aynı zamanda, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı işgali de kısa bir süre önce üçüncü yılına girdi.

Her iki savaş da olası bölgesel yayılma konusunda Münih’te ele alınabilecek korkuları ateşledi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, çarşamba günü Reuters’e verdiği demeçte, “Dünya daha tehlikeli hale geldi” dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ise işgal altındaki Filistin topraklarına fon sağlanmasına yardımcı olan Avrupa ülkeleri ile kilit Arap ve Körfez ülkeleri yetkililerinin, potansiyel bir ateşkes sonrasında İsrail ve Filistin halkının geleceğini tartışmak üzere Münih Güvenlik Konferansı’nın oturum aralarında bir araya geleceklerini söyledi.

Konferansa, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in da katılması bekleniyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz da Holokost’tan sağ kurtulan bir ailede büyüdüğü için bundan kaçındığını, ancak konferansta açılış konuşması yapmak üzere ilk kez Alman topraklarına ayak basacağını söyledi.

Katz, “İsrail’in güvenliği, geleceğimizin güvence altına alınması ve rehinelerin iadesi için her şeyi yapacağım” dedi.

ABD Temsilciler Meclisi’nin Kiev için milyarlarca dolarlık askeri yardım paketini askıya alması nedeniyle, Zelenskiy’nin Ukrayna’ya daha fazla destek talebinde bulunması bekleniyor.

Avrupalı ​​ve ABD’li yetkililer, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki askeri operasyonunun başarılı olması halinde diğer ülkelere saldırabileceği riski konusunda giderek daha fazla uyarıda bulunuyor.

Organizatörler, anlamlı bir diyalogla ilgilenmedikleri için üst üste ikinci yıl da hiçbir Rus yetkilinin Münih Güvenlik Konferansı’na davet edilmediğini söyledi.

Konferans aynı zamanda ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilme ihtimalinin ufukta belirmesiyle birlikte, ABD’nin müttefiklerini daha geniş anlamda savunma taahhüdünün şüpheye düştüğü bir dönemde gerçekleşiyor.

Bu tür endişeler, Avrupa’da daha fazla stratejik özerklik yönündeki baskıyı yeniden ateşledi.

Yakın zamana kadar bu fikir, başta Fransa olmak üzere yalnızca birkaç ülke tarafından savunuldu, ancak giderek daha fazla ilgi görüyor ve muhtemelen güvenlik toplantısında da ele alınacak.

Cumhuriyetçilerin başkanlık adaylığı yarışında önde gelen Trump’ın, geçen cumartesi günü savunmaya yeterince harcama yapmayan NATO müttefiklerini savunmayacağını söylemesi Avrupa’da şaşkınlığa yol açtı.

Konferansta ayrıca, Afrika Boynuzu’ndaki gıda güvensizliğini artıran ve milyonları yerinden eden çatışmalar ve Batı ile Çin arasındaki ilişkiler gibi diğer büyük uluslararası konular da ele alınacak.



Saar: İsrail, Suriye ve Lübnan ile diplomatik ilişki kurmak istiyor

Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir yerde bulunan İsrail askerî aracı, 4 Mayıs 2025 (Reuters)
Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir yerde bulunan İsrail askerî aracı, 4 Mayıs 2025 (Reuters)
TT

Saar: İsrail, Suriye ve Lübnan ile diplomatik ilişki kurmak istiyor

Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir yerde bulunan İsrail askerî aracı, 4 Mayıs 2025 (Reuters)
Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir yerde bulunan İsrail askerî aracı, 4 Mayıs 2025 (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar bugün düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Suriye ve Lübnan ile resmi diplomatik ilişkiler kurmak istediğini, ancak herhangi bir barış anlaşmasında Golan Tepeleri’nin kaderini müzakere etmeyeceğini söyledi.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack dün yaptığı açıklamada, Lübnan ve Suriye'nin İsrail ile ‘barış anlaşmaları’ yapması gerektiğini, zira İsrail ile İran arasındaki savaşın Ortadoğu için yeni bir yol açtığını belirtti.

Barrack Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği röportajda, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera İsrail'den nefret etmediğini ve sınırda barış istediğini belirtti. Bunun Lübnan ile de olacağını düşünüyorum. İsrail ile bir anlaşma şart” ifadelerini kullandı.

htyju
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısının yakınında bulunan BM gözlemci pozisyonunu (UNDOF) gösteren bir tabelanın yanında bir İsrail askeri duruyor (EPA)

Bu gelişme, İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik ihlallerinin devam ettiği bir döneme denk geldi. Hizbullah yetkilileri, ateşkes anlaşmasının uygulanması ve İsrail'in beş noktadan çekilmesinden önce İsrail'e misilleme yapma ve silahlar konusunda diyalogu reddetme tehdidinde bulundu.

Diğer yandan İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) dün Bint Cubeyl bölgesindeki Ayta eş-Şaab ve Ramiye kasabalarında iki eve saldırı düzenleyerek önemli hasara yol açtı.