Rehinelerin yakınları İsrail'de açlık grevine başladı

Netanyahu'nun popülaritesi düşmeye devam ederken Gantz'ınki ise yükseliyor.

Hamas'ın elindeki İsrailli rehinelerin aileleri, Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı sırasında protesto gerçekleştirdi. (AFP)
Hamas'ın elindeki İsrailli rehinelerin aileleri, Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı sırasında protesto gerçekleştirdi. (AFP)
TT

Rehinelerin yakınları İsrail'de açlık grevine başladı

Hamas'ın elindeki İsrailli rehinelerin aileleri, Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı sırasında protesto gerçekleştirdi. (AFP)
Hamas'ın elindeki İsrailli rehinelerin aileleri, Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı sırasında protesto gerçekleştirdi. (AFP)

İsrailli sağ kanadın, Hamas'ın elindeki kaçırılanların ailelerine yönelik kampanyasının ardından Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin meseleyi ikincil bir konu olarak ele alması ve ‘Hamas'ın tasfiyesine kadar savaşa devam’ kararlılığı, tutuklu ailelerin mücadelesinde yeni bir evreye geçilmesine neden oldu. Aileler, çocuklarının serbest bırakılması için Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı binasının önünü kapattı. Bina, aynı zamanda savaş yönetiminin merkezi olarak da hizmet veriyor. Eylemlerini genişleten ailelerden bazıları, dikkat çekmek amacıyla açlık grevine başladı.

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Gazze Şeridi'nde Hamas'ın elinde tutulan İsrailli tutukluların ‘çok zor şartlarda yaşadıkları ve hayatta kalmak için mücadele ettiklerini’ aktardı. İsrail saldırıları nedeniyle aralarındaki kayıpların ‘oldukça fazla’ olduğunu söyledi. Ebu Ubeyde'nin kaydettiği konuşmada, İsrail ordusunun ‘kasten rehineleri öldürdüğü ve yaraladığı’ ve Hamas'ın onların hayatlarını korumaya çalıştığı vurgulandı.

Gazze'de Hamas tarafından tutulan rehinelerin ailelerinin protestolarına ilişkin olarak, Danny Elgert, Hamas'ın elinde tutulan kardeşi Itzik için sevgisini ifade etmenin yolunun açlık grevine başlamak olduğunu söyledi. Elgert açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Kardeşim her gün sadece birkaç lokma ekmek ve bir parça peynirle hayatta kalıyor. Ben de onunla aynı şartları paylaşacağım. İsrail hükümeti gerekeni yapana ve tutsakları serbest bırakana kadar açlık grevine devam edeceğim."

Fotoğraf Altı: Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Megazi Mülteci Kampı’nda, Selahaddin yolunu geçen Filistinliler. (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Megazi Mülteci Kampı’nda, Selahaddin yolunu geçen Filistinliler. (AP)

Savunma Bakanlığı önünde yaklaşık bin kişi protesto düzenleyerek, ellerini bakanlığın kapısına bir buçuk saat süreyle zincirledi. Eylemciler, anlaşma müzakerelerinin başarıya ulaşması için çağrıda bulundu.

Eşi Hamas tarafından esir tutulan Eyla Metsger, Başbakan Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Galant, Benny Gantz, Gadi Eizenkot’e, İsrailli esirlerin unutulmaması gerektiğini hatırlatmak amacıyla orada olduklarını söyledi. Metsger şunları söyledi:

"Anlaşmanın gecikmesine sebep olan tutumları kabul edilemez. Esirlerin onların son derdi olduğunu düşündürüyorlar. İsrail yönetiminin, çocuklarımız ve rehineler üzerindeki sorumluluklarını ihmal etmesi düşünülemez. Kaçırılanların insan olduğunu, açlık çektiklerini ve işkence gördüklerini onlara hatırlatmalıyız."

Protestocular, hükümetin rehineleri feda ettiğine yönelik sloganlar attı. Esirlerden birinin babası olan Robi Hein, Kahire'deki müzakerelerin başarısız olması durumunda rehinelerden hiçbirinin hayatta kalma şansının kalmayacağını savundu. Hein sözlerine şöyle devam etti:

"Eğer rehinelerden biri, bir bakanın veya başbakanın oğlu olsaydı, onların tutumu çok farklı olurdu. Şu anda müzakereleri sanki bir ticaret oyunuymuş gibi yürütüyorlar. Biz aptal değiliz. Hamas'ın abartılı taleplerde bulunduğunu biliyoruz. Ama bu bir müzakere süreci. Hamas'ın talepleri bir başlangıç noktası. Aracılar ve müzakereciler var ve onların orta yol çözümler bulması gerekiyor. Müzakereleri kesmek bir çözüm değil."

Fotoğraf Altı: İsrail Cuma günü Gazze Şeridi'ne hava saldırısı düzenledi. (AFP)
İsrail Cuma günü Gazze Şeridi'ne hava saldırısı düzenledi. (AFP)

Protestoyu düzenleyen liderler, hükümeti harekete geçirmek için daha büyük kalabalıklarla sokağa çıkma kararı aldı. Protestocular, katılımın şu anda savaş ve yoğun yağış nedeniyle düşük olduğunu kabul ediyorlar, ancak önümüzdeki günlerde durumun değişeceğine inanıyorlar.

Genç protesto hareketinin lideri Bar Kafola, "Halkın acı ve hayal kırıklığını öfkeye çevirip sokakları protesto ile doldurması zaman alıyor. Ancak biz ilerliyoruz ve sonucu göreceğiz" dedi.

Kafola'nın bu sözleri, Netanyahu'nun popülaritesinin anketlere göre düşük seviyelere indiğini gösteren sonuçlara dayanıyor. Maariv gazetesinin cuma günü yayımladığı ve Dr. Menachem Lazar liderliğindeki Lazar Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan haftalık ankete göre, mevcut hükümet koalisyonunun gücü 64'ten 44 milletvekiline düşerken, muhalefetin gücü 56'dan 76 milletvekiline yükseliyor.

Anket, Benny Gantz liderliğindeki Mavi ve Beyaz Partisi'nin gücünü geçen haftaya göre dört milletvekili artırarak 36'dan 40'a çıkardığını gösteriyor. Kamuoyunun yüzde 47'si başbakan olarak Gantz'ı tercih ederken, bu oran Netanyahu için yüzde 32'de kalıyor.

Anket sonuçları, aşırı sağın da darbe aldığını gösteriyor. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich liderliğindeki Dini Siyonizm Partisi, seçim barajını geçemiyor ve oylarının çoğu, seçim ittifakı partneri Itamar Ben-Gvir'e gidiyor. Ben-Gvir ve Smotrich, bir önceki seçimde birlikte 14 milletvekili kazanmışlardı. Ancak yeni anketlere göre şu an sadece 10 milletvekiline sahip oluyorlar.



İsrail Amerika'dan ikinci THAAD füzesavar bataryasını istedi

ABD askerleri THAAD sistemini Şubat 2019'da Fort Bliss, Teksas'tan bir Boeing C-17 Globemaster uçağıyla sevkiyata hazırlanıyor (AP)
ABD askerleri THAAD sistemini Şubat 2019'da Fort Bliss, Teksas'tan bir Boeing C-17 Globemaster uçağıyla sevkiyata hazırlanıyor (AP)
TT

İsrail Amerika'dan ikinci THAAD füzesavar bataryasını istedi

ABD askerleri THAAD sistemini Şubat 2019'da Fort Bliss, Teksas'tan bir Boeing C-17 Globemaster uçağıyla sevkiyata hazırlanıyor (AP)
ABD askerleri THAAD sistemini Şubat 2019'da Fort Bliss, Teksas'tan bir Boeing C-17 Globemaster uçağıyla sevkiyata hazırlanıyor (AP)

İsrail Kanal 12'nin dün bildirdiğine göre İsrail'in beklenen misilleme saldırısına İran'ın tepki vermesi durumunda ülkeyi korumak için ABD'den ikinci bir THAAD bataryası göndermesini istedi.

Pentagon salı günü, Washington'un müttefikinin korunmasına yardımcı olacak ancak ABD'nin çatışmaya katılımını arttıracak bir hamle olan THAAD füzesavar sisteminin konuşlandırılmasının bir parçası olarak ABD askerlerinin İsrail'e ulaştığını duyurdu.

THAAD'ın konuşlandırılması, İsrail'in bu ayın başlarında İran'dan gelen büyük bir balistik füze saldırısına karşılık vermeye hazırlandığı dönemde gerçekleşti. Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunması (THAAD), İsrail'in bu ayın başlarında İran'dan gelen büyük bir balistik füze saldırısına karşılık vermeye hazırlandığı bir dönemde konuşlandırılıyor. Sistem, Tahran'ın yeniden saldırması halinde İsrail'in savunmasını güçlendirecek.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre THAAD sistemi Patriot sisteminin tamamlayıcısı olmakla birlikte, daha geniş bir alanı savunabiliyor ve 150 ile 200 kilometre arasındaki hedefleri vurabiliyor. Her bir batarya, 6 adet kamyona monte fırlatıcı, 48 adet önleme füzesi, radyo ve radar ekipmanından oluşuyor ve çalışması için 95 asker gerekiyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi salı günü yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a saldırması halinde ülkesinin "sert" bir karşılık vermeye hazır olduğunu vurguladı.

İran, Hamas siyasi bürosu başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın ve Beyrut'un güney banliyösünde İranlı bir generalin öldürülmesine yanıt olarak 1 Ekim'de İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlattı.

Amerikan savaş gemileri ve uçakları İsrail'in İran saldırılarına karşı korunmasına yardımcı oldu. Ancak THAAD sistemin kurulması, İsrail topraklarında görev yapmak üzere yaklaşık 100 Amerikan askerinin konuşlandırılmasına yol açacak, bu ise onların tehlikeye daha doğrudan maruz kalacakları anlamına geliyor.