Avdiivka’nın düşüşünden sonra yeni cepheler açıldı

Putin: Ukrayna savaşı bir ölüm kalım meselesidir

Pazar günü Kırım Yarımadası’nın Çernomorskiy bölgesinde, kucağında bir kız taşıyan Rus askerini tasvir eden bir duvar resmi (Reuters)
Pazar günü Kırım Yarımadası’nın Çernomorskiy bölgesinde, kucağında bir kız taşıyan Rus askerini tasvir eden bir duvar resmi (Reuters)
TT

Avdiivka’nın düşüşünden sonra yeni cepheler açıldı

Pazar günü Kırım Yarımadası’nın Çernomorskiy bölgesinde, kucağında bir kız taşıyan Rus askerini tasvir eden bir duvar resmi (Reuters)
Pazar günü Kırım Yarımadası’nın Çernomorskiy bölgesinde, kucağında bir kız taşıyan Rus askerini tasvir eden bir duvar resmi (Reuters)

Ukrayna cephesindeki saha gelişmeleri Avdiivka kentinin Rus güçlerin eline geçmesiyle hız kazandı ve yeni temas hatları ortaya çıktı.

Donetsk bölgesinde yer alan kentte Rusya’nın ilerleme sahası 31,5 kilometreyi aşmasa da bu zafer, ‘cephelerin durgunluğu’ndan söz edildiği bir dönemde Rusların ciddi bir ilerleme kaydedebileceklerine olan güvenini artırdı.

Savunma Bakanlığı’nın Avdiivka operasyonunun gidişatına ilişkin yaptığı açıklamaya göre, sadece son iki gün içinde Avdiivka’yı işgal saldırıları sırasında Rus kuvvetleri, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri mevzilerinin yaklaşık dokuz kilometre içine doğru ilerledi. Rusya Savunma Bakanlığı’nın cumartesi günü yayınladığı bazı Ukraynalı birliklerin rastgele geri çekilmesine ilişkin sahneler, Kiev’in yoğun ateş hattı nedeniyle koordineli bir geri çekilme ayarlamayı bile başaramadığını gösterdi.

Gözlemciler, bu gelişmenin öyle ya da böyle yeni temas hatları oluşturduğuna ve Ukrayna kuvvetlerinin gelecekte bölgeye herhangi bir şekilde yeniden saldırı başlatabilmek için saflarını yeniden organize etmesi ve konuşlanma noktalarını yeniden düzenlemesi gerekeceğine işaret ettiler. 2014 olaylarından önceki idari bölünmelere göre Moskova şu anda Donetsk bölgesinin yüzde 60’ını kontrol ediyor.

Bu arada dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki savaş cephesinde yaşanan olayların Rusya için ‘bir ölüm kalım meselesi’ olduğunu ve ülkesinin kaderini belirleyebileceğini söyledi.

Putin, gazeteci Pavel Zarubin ile yaptığı bir röportajda “Bizim için ve yurt dışındaki dinleyicilerimiz ve izleyicilerimiz için düşünce tarzımızın anlaşılmasının hala önemli olduğunu düşünüyorum (...) Ukrayna cephesinde olup bitenler onlar için taktiksel konumlarının ilerlemesinden ibaretken, bizim için kaderimizi teşkil ediyor. Bu bir ölüm kalım meselesi” ifadelerini kullandı.

Rusya Ukrayna’yı neden işgal etti

Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından Ukrayna üzerindeki Rusya nüfuzu aşamalı olarak azalmaya başladı. Kiev

Hükümeti Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç’e karşı Avrupa Birliği yanlısı hükümeti destekleyen halk hareketinin Kasım 2013’te başlattığı ve Onur Devrimi olarak adlandırılan gösteriler sonrası Yanukoviç Moskova’ya kaçmak zorunda kaldı.

Moskova Ukrayna’yı ekonomik ablukaya aldıktan sonra 2014’te Kırım’ı işgal etti. Rusya ayrıca 2015’te Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları destekleyerek Donetsk ve Donbass bölgelerini işgal etti.

21 Şubat 2022’de Putin yönetimi Ukrayna’yı topyekun işgal kararı aldı. Kiev güçlerinin savunması karşısında planını ilerletemeyen Rusya ülkenin doğu kesimlerinde saldırılarını sürdürüyor.



COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
TT

COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)

İki hafta süren zorlu müzakerelerin ardından dünya ülkeleri, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) zirvesinde varılan zorlu anlaşmaya göre, en yoksul ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yıllık 300 milyar dolarlık bir finansman hedefi üzerinde uzlaştı.

Yeni hedefin, gelişmiş ülkelerin 2020 yılına kadar yoksul ülkelere yılda 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlama yönündeki önceki taahhütlerinin yerini alması amaçlanıyor. Hedefe 2022 yılında, planlanandan iki yıl sonra ulaşıldı ve süresi 2025 yılında sona erecek.

Ülkeler ayrıca, küresel ısınmayla mücadeleyi desteklemek üzere yeni projelere milyarlarca dolar yatırım yapılmasını sağlayacağını söyledikleri karbon kredilerinin alınıp satılacağı küresel bir pazarın kuralları üzerinde de anlaşmaya vardılar.

Zirve, cuma günü sona erecekti ancak yaklaşık 200 ülkeden müzakerecilerin önümüzdeki on yıl için küresel bir iklim finansmanı planı üzerinde anlaşmaya varmaya çalışması nedeniyle süre uzatıldı.

Gelişmekte olan ülkeler cuma günü, konferansa ev sahipliği yapan Azerbaycan'ın 250 milyar dolarlık bir anlaşma önerisini reddetti ve bunu aşağılayıcı derecede düşük olarak nitelendirdi. Gelişmekte olan ülkeler iklim değişikliğinin yol açtığı fırtınalar, seller ve kuraklıklar nedeniyle büyük maddi kayıplar yaşamakta.

COP29, katı iç bütçelerle kısıtlanan zengin hükümetlerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki bölünmeleri ortaya çıkardı ve iklim finansmanı taahhütlerinin yerine getirilmesinde geçmişte yaşanan başarısızlıklar, gelişmekte olan ülkelerin yeni vaatlere şüpheyle yaklaşmasına neden oldu.

Anlaşmanın açıklanmasının ardından Avrupa Komisyonu Üyesi Wopke Hoekstra iklim finansmanı için “yeni bir dönemin başlangıcını” selamladı. İklim müzakerelerinden sorumlu komisyon üyesi “Masada daha fazla para olmasını sağlamak için hepinizle birlikte çok çalıştık” dedi. “100 milyar dolarlık hedefi üç katına çıkarıyoruz ve bunun iddialı olduğuna inanıyoruz. Bu gerekli, gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedeftir.”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres anlaşmayla ilgili karışık duygular taşıdığını ifade ederek, ülkeleri anlaşmayı üzerine inşa edilecek bir “temel” olarak görmeye çağırdı.

Guterres yaptığı açıklamada, "Karşılaştığımız büyük zorlukla yüzleşmek için daha iddialı bir sonuca ulaşmayı umuyordum" dedi ve "hükümetlere bu anlaşmayı, üzerine inşa etmeye devam etmek için bir temel olarak değerlendirmeleri" çağrısında bulundu.