Çin, Fransa'nın bağımsız dış politikasını takdir etti

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
TT

Çin, Fransa'nın bağımsız dış politikasını takdir etti

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, dün Paris'te yaptıkları toplantıda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a, Pekin'in Fransa'nın tutumunun "bağımsızlığından" duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Avrupa turnesinin son ayağında Wang, Macron'la yaptığı görüşmede, Çin ve Fransa'yı "çok kutuplu bir dünyada iki önemli güç" olarak tanımladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Yi, “Stratejik koordinasyonu güçlendirmeli, stratejik iş birliğini derinleştirmeli, küresel barış ve istikrarın desteklenmesine katkıda bulunmalıyız. Çin tarafı, Fransa'nın bağımsız dış politika kararlılığını takdir ediyor” ifadelerini kullandı.

Fransa ve Çin son yıllarda ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. Fransa Dışişleri Bakanı, geçen kasım ayında Pekin'i ziyaret etti ve iki ülkeyi "büyük zorluklara" yanıt vermeye çağırdı. Macron ayrıca, geçtiğimiz nisan ayında Çin'i ziyaret etti ve ülkenin güneyindeki üniversitelerden birinde yüzlerce öğrenci tarafından sıcak bir şekilde karşılandı. Ancak daha sonra Pekin'e yakınlaştığı yönündeki suçlamalarla karşı karşıya kaldı ve Çin'le Tayvan konusunda bir çatışma yaşanması durumunda Avrupa'nın ABD'ye "itaat etmemesi" gerektiğini söylemesi tartışmalara yol açtı.

Pekin, Wang'ın dün "Fransa'nın Çin ile Avrupa arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde geliştirilmesinde yapıcı bir rol oynamaya devam edeceği" yönündeki umudunu dile getirdi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times