Putin, Avdiyivka’nın ele geçirilmesi sonrası diyalog kanallarının açık olduğunu belirtti

AB ülkeleri, Rusya’ya yönelik 13'üncü yaptırım paketini onayladı

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile (AP)
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile (AP)
TT

Putin, Avdiyivka’nın ele geçirilmesi sonrası diyalog kanallarının açık olduğunu belirtti

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile (AP)
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Ukrayna krizinin ‘Kiev dahil’ hiçbir aktörüyle diyalog kanallarını kapatmadığını vurguladı. Putin, “Ancak ABD ve onun takipçilerinin çatışmayı barışçıl bir çözüme ulaştırmakla ilgilendiğine dair herhangi bir işaret görmüyoruz” diye ekledi. Birkaç gün önce stratejik öneme sahip olan Ukrayna’nın Avdiyivka kentini ele geçiren Rusya ordusunun kaydettiği askeri ilerlemeden duyduğu memnuniyeti gizlemeyen Rusya Devlet Başkanı, askeri operasyonların gidişatına ilişkin kendisine kapsamlı bir rapor sunan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile yaptığı görüşmede ‘Ukrayna’nın geriye kalan askerlerinin teslim olması gerektiğini’ söyledi.

Şoygu ise Rusya ordusunun çeşitli savaş eksenlerinde ilerlemeye devam ettiğini ve Herson bölgesinin güneyinde Dnipro Nehri'nin doğu kıyısında yer alan ve stratejik öneme sahip olan Krynky köyünün kontrolünü ele geçirmeyi başardığını açıkladı.

Ancak Ukrayna ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, ülkenin güneyindeki nehrin Rusya’nın işgali altındaki yakasında bulunan Krynky Köprüsü’nün kontrolünü kaybettiği iddiaları yalanlandı.

Ukrayna ordusunun Güney Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Düşman ülkenin askeri ve siyasi liderleri, Dnipro Nehri'nin doğu kıyısında yer alan köprünün ele geçirildiğini ilan ettiler. Ancak resmi olarak bu bilginin yanlış olduğunu açıklıyoruz. Ukrayna'nın güneyindeki savunma güçleri mevzilerinde korumaya devam ederek düşmana ağır kayıplar verdiriyor.”

Öte yandan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri dün, Ukrayna savaşının patlak vermesinin ikinci yıl dönümü öncesinde Rusya'ya yönelik 13’üncü yaptırım paketini onayladı. Yaptırım listesinde Moskova ile bağlantılı çok sayıda kişi ve kuruluş yer alıyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, listede yaklaşık 200 kişi ve kuruluşun olduğunu söyledi. Borrell, pakette yaptırım uygulanan kişi ve kuruluşların bu yaptırımları atlatmasını engelleyecek çeşitli önlemlerin de olduğunu kaydetti.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.