Eski Birleşik Krallık Başbakanı Truss'tan "derin devlet" çıkışı: "Beni engellediler"

50 gün iktidarda kalan Liz Truss, Birleşik Krallık Merkez Bankası'nı da hedef gösterdi

Truss, ABD'de bu yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ı desteklediğini söylemişti (Reuters)
Truss, ABD'de bu yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ı desteklediğini söylemişti (Reuters)
TT

Eski Birleşik Krallık Başbakanı Truss'tan "derin devlet" çıkışı: "Beni engellediler"

Truss, ABD'de bu yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ı desteklediğini söylemişti (Reuters)
Truss, ABD'de bu yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ı desteklediğini söylemişti (Reuters)

Eski Birleşik Krallık (BK) Başbakanı Liz Truss, iktidardayken planlarını gerçekleştirmesinin "derin devlet" tarafından engellendiğini öne sürdü.

ABD'nin Maryland eyaletinde radikal sağcıların çarşamba günü düzenlediği Muhafazakar Siyasi Eylem Konferansı'nda (Conservative Political Action Conference -CPAC) konuşan Truss, 50 günlük görev süresi boyunca "derin devletle" mücadele ettiğini savundu. 

Truss, eski Brexit Partisi lideri Nigel Farage'la katıldığı konferansta, iktidardayken yapmak istediği değişikliklerin engellendiğini ileri sürerek, "Müesses nizamın büyük tepkisiyle karşılaştım. Bunun çoğu aslında devletin içinden geliyordu" dedi. 48 yaşındaki eski lider sözlerine şöyle devam etti: 

Britanya'da eskiden politikacıların elinde olan güç aslında son 30 yılda quangolara, bürokratlara ve hukukçulara geçti. Böylece demokratik olarak seçilmiş bir hükümetin politikaları hayata geçiremediğini görüyorsunuz.

"Quango" terimini açıklaması istendiğindeyse Truss, "Quango, yarı sivil toplum kuruluşudur. Amerika'da buna idari devlet ya da derin devlet diyorsunuz. Britanya'da 500'den fazla quango var ve her şeyi onlar yönetiyor" dedi. 

Muhafazakar Partili eski lider, derin devletin parçası olarak Çevre Ajansı, Bütçe Sorumluluk Ofisi, BK Merkez Bankası ve Yargı Atama Komisyonu'nu gösterdi. Truss, daha sonra şunları söyledi:  

Statükonun değişmesini istemeyen bir grup var çünkü bu durumdan epey memnunlar. Britanya'daki ortalama yurttaşın beklentilerini gerçekten umursamıyorlar, bir şeylerin değişmesini ve bu gücün ellerinden alınmasını istemiyorlar.

Diğer yandan Truss, ABD'nin muhafazakar medya kuruluşlarından Fox News'da dün yayımlanan yazısında, Britanya'daki "solcuların derin devlette olduğunu" iddia etti. 

Özellikle ekonomi politikaları büyük tepki toplayan Truss, BK siyasetinde çalkantılı bir dönemde iktidara gelmişti.

24 Temmuz 2019'da göreve başlayan Boris Johnson, 8 Temmuz'da Muhafazakar Parti liderliği ve başbakanlıktan istifa etmişti.

Parti içinde yapılan seçimleri kazanan Truss, 6 Eylül'de ülkenin başına geçmişti. Fakat ekonomik reform planları ciddi direnişle karşılaşınca baskıların ardından 50 gün sonra istifa etmişti.

Bunun üzerine yeniden başlayan parti içi seçimleri kazanan Rishi Sunak, 25 Ekim'de başbakan olarak göreve başlamıştı.

Independent Türkçe



İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
TT

İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İsrail Başbakanlık Ofisi'ne göre İran genişlettiği hava saldırılarına karşılık olarak, İsrail'e yüzlerce roket fırlattı. Cuma gününden bu yana devam eden saldırılar sonucu 24 İsrailli öldü.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW), İran'ın saldırılarının hızının şimdilik yavaşladığını belirterek, İran'ın yakında füzelerinin tükenebileceğine dair şüpheleri arttırdı.

Şarku’l Avsat’ın Fortune dergisinden aktardığı habere göre ISW dün yayınladığı raporda, İran'ın ‘beklenenden daha az sayıda ve azalan bir oranda füze fırlattığını’ bildirdi. ISW bunu, İsrail'in İran'ın füze stokunu hedef almasına bağladı.

Raporda, “İsrail saldırısının başladığı 12 Haziran'dan bu yana İran'ın İsrail'i hedef alan füze saldırılarının sıklığı azaldı, bu da İsrail saldırılarının İran'ın İsrail'e füze atma hızını etkilediğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

ISW'nin tahminlerine göre İran cuma ve cumartesi günleri 100-200 füze kullanarak altı saldırı dalgası başlattı. Ancak cumartesi gününden sonra İran her biri 35-40 füzelik sadece iki saldırı dalgası gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz cumartesi günü, Tahran'ın İsrail'e bin balistik füze fırlatmayı planladığına dair çeşitli haberler geldi.

ISW'nin raporunda, “İran, İsrail'e verdiği karşılıkta başlangıçta planladığından çok daha az mühimmat kullandı. Bunun nedeni muhtemelen İsrail ordusunun İran'ın İsrail'e karşılık vermek için kullanmayı planladığı roketatarları ve siloları imha etmesi ve hasar vermesiydi” ifadeleri yer aldı.

Mevcut çatışma başlamadan önce ABD ve İsrail'in tahminlerine göre İran'ın füze stoku 2 bin civarındaydı. Ancak ISW'ye göre bunların hepsi İsrail'e ulaşacak kadar menzile sahip değil.

Fortune dergisine göre şayet ISW'nin verdiği rakamlar doğruysa, İran'ın İsrail'e yönelik mevcut füze atışları uzun sürmeyebilir. Bu da Tahran'ı füze atmadan karşılık vermenin yollarını aramaya zorlayabilir.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kosari cumartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin, küresel petrol tüketiminin yüzde 21'ine eşdeğer bir miktarın, yani günde yaklaşık 21 milyon varilin geçtiği stratejik Hürmüz Boğazı'nı kapatmayı ciddi olarak değerlendirdiğini söyledi.

İran füzeleri bugün şafaktan önce Tel Aviv ve İsrail'in liman kenti Hayfa'yı vurarak en az sekiz kişinin ölümüne ve çok sayıda evin yıkılmasına neden oldu.

İran bombardımanı, Tel Aviv'in yoğun nüfuslu mahallesindeki birkaç apartmanı yerle bir etti ve şehirdeki ABD Büyükelçiliği’ne sadece birkaç yüz metre mesafedeki otel ve evlerin camlarını kırdı. ABD Büyükelçisi binada küçük çaplı hasar meydana geldiğini, ancak personelden yaralanan olmadığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), son saldırıda İsrail'in çok katmanlı savunma sistemlerinin birbirini hedef almasını sağlayan ve İran'ın birçok hedefi başarıyla vurmasına olanak tanıyan yeni bir teknik kullanıldığını söyledi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

DMO tarafından yapılan açıklamada, “ABD ve Batılı güçlerin kapsamlı desteğine ve İsrail'in en son savunma teknolojilerine sahip olmasına rağmen, bu operasyonda kullanılan girişimler ve yetenekler, füzelerin işgal altında bulunan topraklardaki hedefleri başarıyla vurmasına yol açtı” denildi.

İsrail ordusu saldırılarla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi. İsrail'den önleyici füzelerin birbirlerini vurduğuna dair herhangi bir haber gelmedi.

İsrailli yetkililer defalarca Demir Kubbe savunma sisteminin yüzde 100 aşılmaz olmadığını söyledi ve önümüzdeki zor günler konusunda uyarıda bulundu.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tahran'ın kibirli diktatörü, İsrail'in sivil cephesini hedef alan ve İsrail ordusunun, kendi kabiliyetlerini yok eden saldırılarını sürdürmesini engellemek isteyen korkak bir katil haline geldi. Tahran halkı yakında bunun bedelini ödeyecek.”

İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, İran'daki ölü sayısının en az 224'e ulaştığını ve bunların yüzde 90'ının sivil olduğunu açıkladı.