İngiltere'den Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yıl dönümünde Rusya'ya yeni yaptırım kararı

İngiltere, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ikinci yıl dönümünde Rusya'nın önemli gelir kaynaklarını hedef alan yeni yaptırım paketi uygulayacağını bildirdi

(AA)
(AA)
TT

İngiltere'den Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yıl dönümünde Rusya'ya yeni yaptırım kararı

(AA)
(AA)

İngiltere Dışişleri Bakanlığından Rusya-Ukrayna savaşının ikinci yıl dönümünden iki gün önce yapılan açıklamada, Rusya'ya yönelik 50'den fazla kişi ve kuruluşu kapsayan yaptırım uygulanacağı belirtildi.

Açıklamada, yaptırımın, İngiltere'nin Ukrayna'ya olan sarsılmaz desteğini gösterdiği kaydedildi.

Yaptırımların, roket fırlatma sistemleri, füzeler ve patlayıcılar gibi mühimmat sağlayanlara baskı uygulayacağı aktarılan açıklamada, yaptırımların, Rusya'nın önemli gelir kaynaklarını da hedef alacağı, metal, elmas ve enerji ticaretini kısıtlayacağı ve finansmanını her açıdan keseceği değerlendirmesinde bulunuldu.

İngiltere Ukrayna'yı desteklemeyi sürdürecek

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, "Uluslararası ekonomik baskımız, Rusya'nın bu yasa dışı işgali finanse edemeyeceği anlamına geliyor. Yaptırımlarımız, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'i mücadele ettiği savaşı finanse etmek için çaresizce ihtiyaç duyduğu kaynaklardan mahrum bırakıyor." ifadelerini kullandı.

Cameron, zorbalık karşısında pes etmeyeceklerini vurgulayarak, ne kadar sürerse sürsün Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceklerinin altını çizdi.



Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
TT

Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)

Dörtlü İttifak (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dün, yeni teknolojilerin üretimi için elzem olan kaynakların Çin'in hakimiyetine girmesiyle ilgili endişelerin arttığı bir dönemde, nadir minerallerin arzını istikrara kavuşturmak için iş birliği yapma sözü verdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, göreve geldiğinden bu yana Ukrayna ve Ortadoğu ile meşgul olan Başkan Donald Trump yönetiminin dikkatini yeniden Asya'ya yöneltmesinin bir parçası olarak dün Avustralyalı, Hintli ve Japon mevkidaşlarını Washington'da ağırladı.

Dört bakan toplantılarının sonunda yaptıkları ortak açıklamada, “tedarik zincirlerinin güvenliğini ve çeşitlendirilmesini sağlamayı amaçlayan ortaklığımızın (...) iddialı bir şekilde genişletilmesinin” bir parçası olarak, nadir metaller alanında ortak bir girişim başlatmaya karar verdiklerini belirttiler. Bakanlar girişim hakkında çok az ayrıntı verdi, ancak amacın, zengin stratejik maden rezervlerine sahip olan Çin'e olan bağımlılığı azaltmak olduğunu açıkça ifade etti.

Açıklamada “Baz metalleri işlemek, rafine etmek ve türev ürünler üretmek için tek bir ülkeye güvenmek, endüstrilerimizi ekonomik baskı, fiyat manipülasyonu ve tedarik zinciri kesintilerine maruz bırakmaktadır” denildi. Açıklamada ayrıca Çin'den ismen bahsedilmedi ancak bakanlar, Güney ve Doğu Çin Denizlerinde “bölgedeki barış ve istikrarı tehdit eden” “tehlikeli ve provokatif eylemlerden duydukları ciddi endişeyi” dile getirdiler.

Dört bakan ayrıca Kuzey Kore'yi “istikrar bozucu füze denemeleri” yaptığı için kınadı ve “tamamen nükleer silahlardan arındırılması” gerektiğini vurguladı. Kuzey Kore'nin nükleer silahı özellikle Japonya için büyük bir endişe kaynağı.

Amerika Birleşik Devletleri Asya-Pasifik bölgesine öncelik vermiş olsa da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve Ortadoğu'da devam eden çatışmalar nedeniyle dikkati büyük ölçüde dağılmış durumda. Dörtlü, öncelikle güvenlik konularının görüşüldüğü bir forum niteliğinde.

Çin foruma defalarca karşı çıktı ve forumu kendi yükselişini engellemeye çalışmakla suçladı. Trump seçim kampanyasında Çin'e karşı sert bir tutum takınacağını vaat etti, ancak göreve geldiğinden beri karışık mesajlar verdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump, haziran ayı başında dünyanın en büyük iki ekonomisinin aralarındaki ticaret savaşını hafifletmeyi amaçlayan bir çerçeve anlaşmaya varmasının ardından, Çin’le ilişkilerini “mükemmel” olarak tanımladı.

Trump'ın bu yıl içinde “Dörtlü” liderler zirvesine katılmak üzere Hindistan'a gitmesi bekleniyor. Trump uzun zamandır Çin'i ABD'nin baş düşmanı olarak tanımlıyordu, ancak iktidara geldiğinden bu yana Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile ilişkilerini övdü.

Hindistanlı ve Japon bakanlar basına yaptıkları kısa açıklamalarda, Çin'in yayılmacı emellerine açıkça atıfta bulunan ve bölgenin diplomatik sözlüğünde yer alan tanıdık bir ifadeyi kullanarak “özgür ve açık bir Hint-Pasifik” ihtiyacını vurguladılar.