Savaştan iki yıl sonra... Rusya'nın zafere olan inancının ardındaki sebepler neler?

Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)
Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)
TT

Savaştan iki yıl sonra... Rusya'nın zafere olan inancının ardındaki sebepler neler?

Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)
Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)

Rusya iki yıl önce Ukrayna'yı işgal ettiğinde, ülkenin silahlı kuvvetlerinin şiddetli direnişi ve Batı'nın Kiev'e ezici desteği, Ukrayna ordusunun işgalci güçlerini geri püskürtebileceğine dair umutları artırdı.

Aradan geçen iki yılın ardından Ukrayna'nın zaferine dair umutlar giderek zayıflıyor.

Şu anda milyarlarca dolarlık ABD askeri yardımı onaylanmamış durumda. Çatışmaların şiddetlenmesi potansiyeli, savaş yorgunluğunun artması ve ABD başkanlık seçimleri öncesinde finansman açıkları var.

Savaş alanı ise Rus kuvvetlerinin ülkenin doğusundaki son kazanımları dışında, ön hatlar aylardır büyük ölçüde sabit kaldı.

FFOTO: Bir Rus askeri Avdiivka'da yıkılmış bir binanın yakınında duruyor (Reuters)
Bir Rus askeri Avdiivka'da yıkılmış bir binanın yakınında duruyor (Reuters)

Kiev, Rusya'yla en etkili şekilde savaşmak için doğru araçlara sahip olmadığı konusunda ısrar ediyor ve mühimmat ve personel sıkıntısı çeken ön saflardaki güçlerin moralinin düştüğüne dair bilgiler geliyor. İç siyasi sürtüşmeler ve General Valeriy Zalujni’nin görevden alınması da askeri stratejinin ilerleyişiyle ilgili endişeleri artırdı.

Düşünce kuruluşu Chatham House'un Rusya ve Avrasya Programı Başkanı James Nixey, "Bu yıl, kısmen Zalujni’nin görevden alınması ve Avdiivka'dan çekilme endişesi nedeniyle, çoğunlukla da Ukrayna için bu savaşta şu ana kadarki en zorlu yıl. Ayrıca Batı'nın yardımının düzeyi konusunda muazzam bir belirsizlik var” dedi.

Nixey ayrıca "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'a elinden gelen her şeyi yatırmıyor çünkü Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerinin sonucu ne olursa olsun kazanabileceğine inanıyor. Yani Putin geçmişte de sıklıkla yaptığı gibi bu zayıflığı hissediyor ve kesinlikle haklı. Kendine olan güveninin haklı olup olmadığı henüz belli değil, ama en azından bu yaz, gelecek yıl bu zamanlar ve hatta bundan sonra elinde ne olduğunu aşağı yukarı biliyor ve Ukrayna aynı şeyi söyleyemez” dedi.

Rusya'nın güvenini artırmak

Rusya, savaş üçüncü yılına girerken kesinlikle motive görünüyor; son ilerlemeler (geçen hafta Avdiivka'nın ele geçirilmesi dokuz aydaki en önemli zaferdi, ardından bu hafta daha küçük toprak kazanımları geldi) ve ülke içindeki siyasi muhaliflerin ortadan kaldırılması Kremlin’e olan güveni artırdı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in seçimleri kazanmasının beklendiğini söylemeye gerek yok, özellikle de çoğu muhalifin sürgünde yaşadığı, siyasetten men edildiği ve hapsedildiği ve hatta öldürüldüğü göz önünde bulundurulursa.

FOTO: Donetsk bölgesinde Rus güçleriyle en ağır çatışmaların yaşandığı Bakhmut'taki bir binadan duman yükseliyor (AP)
Donetsk bölgesinde Rus güçleriyle en ağır çatışmaların yaşandığı Bakhmut'taki bir binadan duman yükseliyor (AP)

Savaşın kaderi tahmin edilemez olsa da siyasi analistler, Rusya'nın savaşta ne olacağına dair birçok kartın elinde olduğuna dikkati çekiyor.

ABD'nin eski NATO büyükelçisi ve Ukrayna'nın özel elçisi Kurt Volker, CNBC'ye bölgesel yetkililer ve liderlerle yaptığı görüşmelerde ‘özellikle Batı ve ABD hakkında çok fazla endişe’ olduğunu tespit ettiğini söyledi.

Volker, "Ukrayna'ya bizim sağladığımız ve hâlâ ihtiyaç duydukları düzeyde askeri ve ekonomik desteği sağlayacak mıyız? Bu olmadan, Rusya'nın daha fazla kaynağa sahip olacağından, cepheye baskı yapmaya devam edeceğinden, insansız hava araçları ve füzeler satın almaya ve bunları Ukrayna şehirlerine ateşlemeye devam edeceğinden ve dolayısıyla bu savaşın olduğu gibi devam edeceğinden endişeleniyorlar” dedi.

Rusya kazanımları sayıyor

2022 baharında Ukrayna'daki savaşın ilk aylarında, Rus askeri stratejisi ve taktikleri sıklıkla eleştirildi ve alay konusu oldu; özellikle de Rus kuvvetleri, başkent Kiev'e ulaşmaya yönelik başarısız bir girişimin ardından kuzey cephesinde hızla geri çekilmek zorunda kaldığında.

FOTO: Rus askerleri Ukrayna'nın Avdiivka kentinde tahrip olmuş bir arabanın yanındaki enkazın üzerinde yürüyor (Reuters)
Rus askerleri Ukrayna'nın Avdiivka kentinde tahrip olmuş bir arabanın yanındaki enkazın üzerinde yürüyor (Reuters)

O zamanlar Rus kuvvetleri yaygın olarak yetersiz donanıma sahip, yetersiz eğitimli ve düzensiz görülüyordu; ancak savunma analistleri, Rus ordusunun uyum sağladığını ve geçen yıl daha organize, koordineli ve tepkisel bir silahlı gücün ortaya çıktığını kaydetti.

CNBC’nin haberine göre, artık kimse Rusya'nın askeri taktikleriyle alay etmiyor; askerler geçen yaz Ukrayna'nın karşı saldırısını engelleyen son derece güçlendirilmiş savunma pozisyonlarında saklanıyor veya çoğunlukla doğu Ukrayna'da operasyonlar yürütüyor.

Ordu, aylarca süren şiddetli çatışmaların ardından Donetsk'te Avdiivka'nın ele geçirilmesiyle cesaretlendi. Putin bunu ‘mutlak bir başarı’ olarak nitelendirdi ve ‘bunun üzerine yeni eklemeler yapılması gerektiğini’ söyledi.

Analistler, 15 ve 17 Mart'ta yapılması planlanan seçimler öncesinde zaferin Putin için uygun bir anda geldiğini ve Rusya'nın "Ukrayna’da panik yaratma ve Ukrayna'nın moralini zayıflatma" amacında olduğunu söylüyor.

FOTO. Ukraynalı askerler, Ukrayna'nın güneyindeki Odessa kenti yakınlarında bir Alman uçaksavar silahı kullanıyor (EPA)
Ukraynalı askerler, Ukrayna'nın güneyindeki Odessa kenti yakınlarında bir Alman uçaksavar silahı kullanıyor (EPA)

Rusya, Ukrayna'nın tahminlerine göre Avdiivka için uzun süren savaşta 47 bin kadar Rus askerinin ölmüş olabileceğini ne doğruladı ne de yalanladı. ABD'li yetkililerin geçtiğimiz Ağustos ayında yaptığı açıklamaya göre, doğru ve güncel rakamlar elde etmek mümkün olmasa da, savaşta her iki tarafta ölen veya yaralanan toplam asker sayısının 500 bin civarında olduğu belirtildi.

Analistler, Moskova için önemli olanın, Avdiyivka'nın zaferinin seçimden önce Rus halkına nasıl görüneceği ve bunun Batı'ya nasıl bir sinyal vereceği olduğuna dikkati çekiyor; Yani Rusya uzun vadeli bir savaş halindedir ve ne pahasına olursa olsun Ukrayna'da hedeflerine ulaşmaya kararlıdır.

Askere alım

Şu anda Rusya, Ukrayna topraklarının neredeyse beşte birini işgal ediyor ve yüz binlerce erkeği istediği zaman savaşmak için seferber etme yeteneğini gösteriyor.

Volker bu konuda, “Putin iktidarda olduğu sürece savaşın devam edeceğine inanıyorum çünkü ne kadar Rus öldüğü umurunda değil ve ön saflarda dalga dalga asker bırakmaya devam edecek” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Ukrayna ordusu 500 bin ek askerin seferber edilmesi çağrısında bulundu ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy endişesini dile getirerek konuyu ‘hassas’ olarak nitelendirdi. Avrupa Politika Analizi Merkezi'nden analist David Kirichenko'ya göre seferberlik, artık kaçınılması mümkün olmayan ‘hükümet ile ordu arasında önemli bir konu’ haline geldi.

"Ukrayna'nın daha fazla insanı harekete geçirmekten başka seçeneği olmadığı açık” diyen Kirichenko, 23 aydır mücadele veren kadın ve erkeklerin ciddi yorgunluk ve ağır kayıplar yaşadığına dikkati çekti.

Kirichenko, “Seferberlik konusundaki anlaşmazlık, ABD askeri yardımının çoğunun tükenmeye yaklaştığı ve Kongre'nin henüz yeni bir yardım paketini geçirmediği bir dönemde yaşanıyor... Ukrayna, askeri operasyonlarının çoğunu geçici olarak durdurmak zorunda kaldı. Silah eksikliğinden dolayı cephedeki durum zor görünüyor. En azından şimdilik, çatışmalar büyük ölçüde yıpratıcı ve bu da Rusya'nın avantajına. Ancak Ukrayna'nın direnişini sonlandıracağına dair bir belirti yok” dedi.



ABD’nin Venezuela ablukası, Çin - Tayvan gerginliğine nasıl yansır?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)
TT

ABD’nin Venezuela ablukası, Çin - Tayvan gerginliğine nasıl yansır?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki tankere el koyup limanları ablukaya almasıyla gerginlik tırmanırken, analistler bu hamlelerin olası Tayvan işgalinde Çin'in elini güçlendirebileceğine dikkat çekiyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela limanlarında yaptırıma tabi tankerlere tam abluka uygulanması talimatını salı günü vermişti.

Reuters'a konuşan uzmanlar, Pekin yönetiminin Tayvan'ı ablukaya alması durumunda Venezuela'daki hamleleri Washington'a karşı koz olarak kullanabileceğini belirtiyor.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Demokrasileri Savunma Vakfı'ndan Çin uzmanı Craig Singleton şunları söylüyor:

ABD, Venezuela'daki siyasi yapıyı değiştirmek için abluka uyguluyor, Çin de bundan hareketle sözümona güvenlik gerekçesiyle Tayvan'a karşı zorlayıcı önlemler alabilir.

Singleton, ABD'nin olası Tayvan işgaline karşı uluslararası kamuoyunu harekete geçirme kabiliyetinin Venezuela politikası nedeniyle zayıflayabileceğine dikkat çekiyor.

Trump, 11 Aralık'taki açıklamasında Venezuela açıklarında petrol taşıyan bir tankere el koyduklarını duyurmuştu. Beyaz Saray, Skipper adlı tankerin "yasadışı petrol taşımacılığı" yaptığını öne sürmüştü.

Venezuela lideri Nicolas Maduro ise tankerin ülkeden çıkarılan 1 milyon 900 bin varil petrolü taşıdığını belirterek ABD'nin hamlesini "hırsızlık ve korsanlık" diye nitelemişti. 

Venezuela ham petrolünün en büyük alıcısı olan Çin de Karayipler'deki gerginlikte Karakas yönetimini destekledi. Pekin'den dün yapılan açıklamada "tüm tek taraflı ve zorbaca eylemlere karşı olunduğu, ülkelerin egemenliklerini ve ulusal haysiyetlerini savunmalarının desteklendiği” bildirildi.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Isaac Kardon da Çin'in Venezuela'daki mevcut durumu, Tayvan'ı destekleyen küresel bir koalisyon kurulmasını engellemek için kullanabileceğini söylüyor.

Ayrıca Çin'in de benzer hamlelerle Tayvan limanlarından çıkan petrol ve doğalgaz tankerlerine el koyabileceğine işaret ediyor. Bunlara ek olarak ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı nedeniyle Tayvan Boğazı'nda oluşabilecek acil bir duruma zamanında müdahale edemeyebileceğini belirtiyor.

Pekin, "tek Çin" politikası kapsamında Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor. Son yıllarda askeri baskıyı artıran Çin, adanın anakarayla yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanabileceğini vurguluyor.

Taipei yönetimiyse Çin tehdidine karşı ABD'nin askeri ve siyasi desteğine güveniyor. ABD'de 1979'da yürürlüğe konan Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında Washington, olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan'a kendini koruyacak askeri teçhizatı sağlamak zorunda.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 26 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 100'den fazla kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian


Faşir katliamı: Kolombiyalı paralı askerler Londra’dan gönderilmiş

HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle Nisan 2023'te patlak veren iç savaş yüzünden 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç (AFP)
HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle Nisan 2023'te patlak veren iç savaş yüzünden 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç (AFP)
TT

Faşir katliamı: Kolombiyalı paralı askerler Londra’dan gönderilmiş

HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle Nisan 2023'te patlak veren iç savaş yüzünden 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç (AFP)
HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle Nisan 2023'te patlak veren iç savaş yüzünden 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç (AFP)

Sudan'da orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri'ndeki (HDK) Kolombiyalı paralı askerlerin, Birleşik Krallık'ta (BK) kayıtlı bir şirket tarafından işe alındığı iddia ediliyor.

HDK militanları, ekimde düzenledikleri saldırılarda Faşir'deki Suudi Hastanesi'ni basıp 450'den fazla kişiyi öldürmüştü. 

Ülkenin batısındaki Darfur bölgesinin en büyük kentinde düzenlenen katliamda toplamda en az 60 bin kişi hayatını kaybetmişti.

Guardian'ın incelemesine göre katliamda rol oynayan Kolombiyalı paralı askerler, Londra'da kayıtlı bir şirket tarafından işe alındı.

Zeuz Global, ABD Hazine Bakanlığı tarafından bu ay yaptırım listesine alınan kişiler tarafından yönetiliyor.

Bu kişilerden biri Kolombiya ve İtalya pasaportlarına sahip Kolombiya ordusundan emekli subay Álvaro Andrés Quijano Becerra. Subayın eşi Claudia Viviana Oliveros Forero da yaptırım listesine alınmıştı.

Şirketin başındaki diğer isimse Kolombiya ve İspanya vatandaşı Mateo Andrés Duque Botero.

Duque ve Oliveros'un Zeuz Global'ı 10 bin sterlin (yaklaşık 573 bin TL) yatırımla 8 Nisan'da kurduğu belirtiliyor. Bundan üç gün sonra HDK militanları, Sudan'daki Zamzam Mülteci Kampı'na saldırı düzenlemiş, 1500'den fazla sivili katletmişti.

HDK, 13 Nisan'da kampın kontrolünün ele geçirildiğini açıklamıştı. Haberde, kampın Kolombiyalı paralı askerlere devredildiği, bu savaşçıların da Faşir katliamını planladığı aktarılıyor.  

Haberde, firmanın Tottenham'daki adresini ABD'nin yaptırımları açıkladığı 9 Aralık tarihinden sonra Londra merkezine taşıdığına dikkat çekiliyor. Şirkete ait iki adreste de otellerin yer aldığı ve bu işletmelerin Zeuz Global'la herhangi bir bağı olmadığını savunduğu belirtiliyor.

Gazete, BK'deki şirketlerin sicil kayıtlarını tutan devlet kurumlarından firmaya dair bilgi taleplerine yanıt alınamadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Sudan Uzmanlar Paneli'nin eski üyesi Mike Lewis, BK'de kurulan paravan şirketlerin sayısının arttığına dikkat çekerek, "Spor salonuna kayıt yaptırmak BK'de firma kurmaktan daha zor" diyor.

Araştırmacı, Kolombiyalı paralı askerlerin HDK militanlarına drone ve uzun menzilli silah kullanmayı öğrettiğini, bunun Kuzey Afrika ülkesindeki iç savaşın gidişatını değiştirdiğini belirtiyor:

Sudan'daki savaş, güdümlü silahlar ve uzun menzilli insansız hava araçlarının her gün sivillerin ölümüne neden olduğu, yüksek teknolojinin kullanıldığı bir savaş. Bunların çalıştırılabilmesi için dışarıdan destek gerekiyor. Kolombiyalı paralı askerlerin operasyonunun bu dış yardımın önemli bir bileşeni olduğunu biliyoruz.

Kolombiyalı savaşçıların Sudan'daki rolü ilk kez geçen yıl ortaya çıkmıştı. Bogota merkezli medya kuruluşu La Silla Vacía'nın haberinde, 300'den fazla emekli askerin savaşmak üzere sözleşmeyle Sudan'a gittiği belirtilmişti. Bunun üzerine Kolombiya Dışişleri Bakanlığı özür dilemişti.

Independent Türkçe, Guardian, Sudan Tribune


ABD’de kurum isimleri Trump’laşırken tartışmalar büyüyor

ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Kennedy Merkezi'nde (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Kennedy Merkezi'nde (AP)
TT

ABD’de kurum isimleri Trump’laşırken tartışmalar büyüyor

ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Kennedy Merkezi'nde (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Kennedy Merkezi'nde (AP)

ABD merkezli Axios internet sitesi, Kennedy Merkezi Yönetim Kurulu’nun Washington’un önde gelen sanat kurumlarından birinin adına eski Başkan Donald Trump’ın isminin eklenmesi yönündeki tartışmayı gündeme taşıdı. Siteye göre kurul, merkezin adının “Trump–Kennedy Merkezi” olarak değiştirilmesi seçeneğini değerlendiriyor.

Axios’un değerlendirmesinde Trump’ın, kendisini devlet yönetiminin odak noktasına taşıyarak öncüllerinden ayrıldığı ifade edildi. Site, Trump’ın ticari imparatorluğunda ve kampanya çalışmalarında kullandığı marka yaklaşımını devlet projeleri ile kamusal alanlara da aktardığına dikkat çekti.

df
Washington'daki Kennedy Merkezi binası (Reuters)

Axios, Trump’ın ikinci dönem hazırlıklarında kişisel tanıtım amacıyla kullandığı bazı yöntemleri mercek altına aldı.

Washington'daki binaların isimlerinin değiştirilmesi

Kennedy Merkezi’nin adının değiştirilmesine ek olarak, bu ayın başlarında ABD Barış Enstitüsü’nün adı da ‘Donald Trump Barış Enstitüsü’ olarak değiştirildi.

Axios, Beyaz Saray’ın her iki yeni yapının da Trump’ın görev süresi boyunca yürüttüğü çabaları onurlandırmayı amaçladığını belirttiğini aktardı. Beyaz Saray yetkilileri ve Trump’ın kendisi, önceki yönetimler döneminde zor durumda olduklarını ileri sürdükleri bu iki kurumun ayakta tutulmasında Trump’ın belirleyici bir rol oynadığını vurguladı.

Binalardaki afişler

Trump’ın adının binalara verilmesine ek olarak, yönetimi eylül ayında Washington’daki birçok federal binayı Trump’ın fotoğraflarını taşıyan afişlerle donattı. Bu durum, yetki aşımı ve propaganda yapıldığı yönünde endişelere yol açtı.

Demokrat Senatör Adam Schiff’in ofisi tarafından yayımlanan bir rapora göre, Trump yönetiminin fotoğrafını ya da politikalarını içeren afişlerin hazırlanması için vergi mükelleflerinin parasından 50 bin dolar kullandığı öne sürüldü. Raporda, Tarım, Çalışma ile Sağlık ve İnsan Hizmetleri bakanlıklarının da benzer afişler astığı belirtildi.

Milli Park giriş kartları

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, kasım ayında 2026 yılına ait America the Beautiful ulusal park giriş kartını tanıttı. ABD’nin kuruluşunun 250. yıl dönümü dolayısıyla hazırlanan kartta, George Washington ile Donald Trump’ın fotoğraflarının yan yana yer aldığı bildirildi.

Ancak çevreyi koruma alanında faaliyet gösteren bir grup, kartta başkanın fotoğrafının kullanılmasının federal yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yönetime karşı dava açtı. Davada, 2004 tarihli Federal Arazilerde Rekreasyonu Teşvik Yasası uyarınca giriş kartlarında, Ulusal Parklar Vakfı tarafından düzenlenen yıllık fotoğraf yarışmasını kazanan eserin yer alması gerektiği vurgulandı. Söz konusu programın, kamu arazilerinin yönetimine milyonlarca dolar gelir sağladığı kaydedildi.

asdfr
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Biyolojik Çeşitlilik Merkezi İcra Direktörü Kieran Suckling yaptığı açıklamada, “Ulusal parklar kişisel tanıtım için bir fırsat değildir” dedi.

Axios, Trump’ın doğum gününde (aynı zamanda Bayrak Günü’ne denk geliyor) ulusal parklara ücretsiz giriş uygulanacağını açıklamasından kısa süre sonra söz konusu davanın açıldığına dikkat çekti.

Trump hesapları

Trump yönetimi, 2025-2028 yılları arasında doğan çocuklara sahip ebeveynlerin, Hazine Bakanlığı’ndan bin dolar alınarak ‘Trump hesaplarına’ yatırılması yönündeki başvurularını işlemeye başladı.

Bu plan, Trump’ın daha fazla Amerikalıyı hisse senedi piyasasına çekmeyi ve düşük gelirli Amerikalılar için servet edinme fikrini güçlendirmeyi amaçlayan daha geniş kapsamlı çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda Trump’a, bu girişimi ‘kişisel bir başarı’ olarak tanıtma imkânı da sağlıyor.

sdfrg
ABD Başkanı Donald Trump, bir başkanlık kararnamesini imzalarken. (EPA)

Yönetim, vergiden muaf tasarruf ve yatırım hesaplarının, uygun şartları taşıyan her Amerikalı çocuk için ‘emanet fonları’ oluşturmayı hedeflediğini belirtiyor.

Trump altın kartı

Trump yönetimi, bu ayın başlarında ‘Trump Altın Kartı’ için başvuruları kabul etmeye başladı. Yeni kart, ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na 15 bin dolar ücret ödeyen ve onaylanmaları halinde ilave 1 milyon dolar katkı sağlayan başvuru sahipleri için göçmenlik işlemlerini hızlandırıyor. Kartta, Trump’ın fotoğrafının yanı sıra Özgürlük Heykeli ve kartal görselleri de yer alıyor.

Aynı dönemde yönetim, mülteciler, sığınmacılar ve düşük gelirli kişilerin ülkede ikamet imkânlarını kısıtlamaya yönelik politikalar izledi.