Savaştan iki yıl sonra... Rusya'nın zafere olan inancının ardındaki sebepler neler?

Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)
Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)
TT

Savaştan iki yıl sonra... Rusya'nın zafere olan inancının ardındaki sebepler neler?

Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)
Savaş sırasında öldürülen Rus askerlerin anısına düzenlenen anıtın açılış töreninde Rus askerleri sıraya girdi (Reuters)

Rusya iki yıl önce Ukrayna'yı işgal ettiğinde, ülkenin silahlı kuvvetlerinin şiddetli direnişi ve Batı'nın Kiev'e ezici desteği, Ukrayna ordusunun işgalci güçlerini geri püskürtebileceğine dair umutları artırdı.

Aradan geçen iki yılın ardından Ukrayna'nın zaferine dair umutlar giderek zayıflıyor.

Şu anda milyarlarca dolarlık ABD askeri yardımı onaylanmamış durumda. Çatışmaların şiddetlenmesi potansiyeli, savaş yorgunluğunun artması ve ABD başkanlık seçimleri öncesinde finansman açıkları var.

Savaş alanı ise Rus kuvvetlerinin ülkenin doğusundaki son kazanımları dışında, ön hatlar aylardır büyük ölçüde sabit kaldı.

FFOTO: Bir Rus askeri Avdiivka'da yıkılmış bir binanın yakınında duruyor (Reuters)
Bir Rus askeri Avdiivka'da yıkılmış bir binanın yakınında duruyor (Reuters)

Kiev, Rusya'yla en etkili şekilde savaşmak için doğru araçlara sahip olmadığı konusunda ısrar ediyor ve mühimmat ve personel sıkıntısı çeken ön saflardaki güçlerin moralinin düştüğüne dair bilgiler geliyor. İç siyasi sürtüşmeler ve General Valeriy Zalujni’nin görevden alınması da askeri stratejinin ilerleyişiyle ilgili endişeleri artırdı.

Düşünce kuruluşu Chatham House'un Rusya ve Avrasya Programı Başkanı James Nixey, "Bu yıl, kısmen Zalujni’nin görevden alınması ve Avdiivka'dan çekilme endişesi nedeniyle, çoğunlukla da Ukrayna için bu savaşta şu ana kadarki en zorlu yıl. Ayrıca Batı'nın yardımının düzeyi konusunda muazzam bir belirsizlik var” dedi.

Nixey ayrıca "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'a elinden gelen her şeyi yatırmıyor çünkü Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerinin sonucu ne olursa olsun kazanabileceğine inanıyor. Yani Putin geçmişte de sıklıkla yaptığı gibi bu zayıflığı hissediyor ve kesinlikle haklı. Kendine olan güveninin haklı olup olmadığı henüz belli değil, ama en azından bu yaz, gelecek yıl bu zamanlar ve hatta bundan sonra elinde ne olduğunu aşağı yukarı biliyor ve Ukrayna aynı şeyi söyleyemez” dedi.

Rusya'nın güvenini artırmak

Rusya, savaş üçüncü yılına girerken kesinlikle motive görünüyor; son ilerlemeler (geçen hafta Avdiivka'nın ele geçirilmesi dokuz aydaki en önemli zaferdi, ardından bu hafta daha küçük toprak kazanımları geldi) ve ülke içindeki siyasi muhaliflerin ortadan kaldırılması Kremlin’e olan güveni artırdı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in seçimleri kazanmasının beklendiğini söylemeye gerek yok, özellikle de çoğu muhalifin sürgünde yaşadığı, siyasetten men edildiği ve hapsedildiği ve hatta öldürüldüğü göz önünde bulundurulursa.

FOTO: Donetsk bölgesinde Rus güçleriyle en ağır çatışmaların yaşandığı Bakhmut'taki bir binadan duman yükseliyor (AP)
Donetsk bölgesinde Rus güçleriyle en ağır çatışmaların yaşandığı Bakhmut'taki bir binadan duman yükseliyor (AP)

Savaşın kaderi tahmin edilemez olsa da siyasi analistler, Rusya'nın savaşta ne olacağına dair birçok kartın elinde olduğuna dikkati çekiyor.

ABD'nin eski NATO büyükelçisi ve Ukrayna'nın özel elçisi Kurt Volker, CNBC'ye bölgesel yetkililer ve liderlerle yaptığı görüşmelerde ‘özellikle Batı ve ABD hakkında çok fazla endişe’ olduğunu tespit ettiğini söyledi.

Volker, "Ukrayna'ya bizim sağladığımız ve hâlâ ihtiyaç duydukları düzeyde askeri ve ekonomik desteği sağlayacak mıyız? Bu olmadan, Rusya'nın daha fazla kaynağa sahip olacağından, cepheye baskı yapmaya devam edeceğinden, insansız hava araçları ve füzeler satın almaya ve bunları Ukrayna şehirlerine ateşlemeye devam edeceğinden ve dolayısıyla bu savaşın olduğu gibi devam edeceğinden endişeleniyorlar” dedi.

Rusya kazanımları sayıyor

2022 baharında Ukrayna'daki savaşın ilk aylarında, Rus askeri stratejisi ve taktikleri sıklıkla eleştirildi ve alay konusu oldu; özellikle de Rus kuvvetleri, başkent Kiev'e ulaşmaya yönelik başarısız bir girişimin ardından kuzey cephesinde hızla geri çekilmek zorunda kaldığında.

FOTO: Rus askerleri Ukrayna'nın Avdiivka kentinde tahrip olmuş bir arabanın yanındaki enkazın üzerinde yürüyor (Reuters)
Rus askerleri Ukrayna'nın Avdiivka kentinde tahrip olmuş bir arabanın yanındaki enkazın üzerinde yürüyor (Reuters)

O zamanlar Rus kuvvetleri yaygın olarak yetersiz donanıma sahip, yetersiz eğitimli ve düzensiz görülüyordu; ancak savunma analistleri, Rus ordusunun uyum sağladığını ve geçen yıl daha organize, koordineli ve tepkisel bir silahlı gücün ortaya çıktığını kaydetti.

CNBC’nin haberine göre, artık kimse Rusya'nın askeri taktikleriyle alay etmiyor; askerler geçen yaz Ukrayna'nın karşı saldırısını engelleyen son derece güçlendirilmiş savunma pozisyonlarında saklanıyor veya çoğunlukla doğu Ukrayna'da operasyonlar yürütüyor.

Ordu, aylarca süren şiddetli çatışmaların ardından Donetsk'te Avdiivka'nın ele geçirilmesiyle cesaretlendi. Putin bunu ‘mutlak bir başarı’ olarak nitelendirdi ve ‘bunun üzerine yeni eklemeler yapılması gerektiğini’ söyledi.

Analistler, 15 ve 17 Mart'ta yapılması planlanan seçimler öncesinde zaferin Putin için uygun bir anda geldiğini ve Rusya'nın "Ukrayna’da panik yaratma ve Ukrayna'nın moralini zayıflatma" amacında olduğunu söylüyor.

FOTO. Ukraynalı askerler, Ukrayna'nın güneyindeki Odessa kenti yakınlarında bir Alman uçaksavar silahı kullanıyor (EPA)
Ukraynalı askerler, Ukrayna'nın güneyindeki Odessa kenti yakınlarında bir Alman uçaksavar silahı kullanıyor (EPA)

Rusya, Ukrayna'nın tahminlerine göre Avdiivka için uzun süren savaşta 47 bin kadar Rus askerinin ölmüş olabileceğini ne doğruladı ne de yalanladı. ABD'li yetkililerin geçtiğimiz Ağustos ayında yaptığı açıklamaya göre, doğru ve güncel rakamlar elde etmek mümkün olmasa da, savaşta her iki tarafta ölen veya yaralanan toplam asker sayısının 500 bin civarında olduğu belirtildi.

Analistler, Moskova için önemli olanın, Avdiyivka'nın zaferinin seçimden önce Rus halkına nasıl görüneceği ve bunun Batı'ya nasıl bir sinyal vereceği olduğuna dikkati çekiyor; Yani Rusya uzun vadeli bir savaş halindedir ve ne pahasına olursa olsun Ukrayna'da hedeflerine ulaşmaya kararlıdır.

Askere alım

Şu anda Rusya, Ukrayna topraklarının neredeyse beşte birini işgal ediyor ve yüz binlerce erkeği istediği zaman savaşmak için seferber etme yeteneğini gösteriyor.

Volker bu konuda, “Putin iktidarda olduğu sürece savaşın devam edeceğine inanıyorum çünkü ne kadar Rus öldüğü umurunda değil ve ön saflarda dalga dalga asker bırakmaya devam edecek” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Ukrayna ordusu 500 bin ek askerin seferber edilmesi çağrısında bulundu ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy endişesini dile getirerek konuyu ‘hassas’ olarak nitelendirdi. Avrupa Politika Analizi Merkezi'nden analist David Kirichenko'ya göre seferberlik, artık kaçınılması mümkün olmayan ‘hükümet ile ordu arasında önemli bir konu’ haline geldi.

"Ukrayna'nın daha fazla insanı harekete geçirmekten başka seçeneği olmadığı açık” diyen Kirichenko, 23 aydır mücadele veren kadın ve erkeklerin ciddi yorgunluk ve ağır kayıplar yaşadığına dikkati çekti.

Kirichenko, “Seferberlik konusundaki anlaşmazlık, ABD askeri yardımının çoğunun tükenmeye yaklaştığı ve Kongre'nin henüz yeni bir yardım paketini geçirmediği bir dönemde yaşanıyor... Ukrayna, askeri operasyonlarının çoğunu geçici olarak durdurmak zorunda kaldı. Silah eksikliğinden dolayı cephedeki durum zor görünüyor. En azından şimdilik, çatışmalar büyük ölçüde yıpratıcı ve bu da Rusya'nın avantajına. Ancak Ukrayna'nın direnişini sonlandıracağına dair bir belirti yok” dedi.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”