Trump, hakkında dava açan Başsavcı Willis'in "romantik ilişkisi" için mahkemeye yeni kanıtlar sundu

Eski ABD Başkanı Donald Trump, "2020 seçim sonuçlarına müdahale girişimi" suçlamasıyla Georgia'da hakkında dava açan Fulton County bölgesi Başsavcısı Fani Willis'in uygun olmayan "romantik ilişkisi" üzerine yeni deliller sundu.

AA
AA
TT

Trump, hakkında dava açan Başsavcı Willis'in "romantik ilişkisi" için mahkemeye yeni kanıtlar sundu

AA
AA

Trump, kendisiyle ilgili soruşturma için Willis'in işe aldığı ve soruşturma ekibine liderlik eden savcı Nathan Wade'in cep telefonu kayıtlarını mahkemeye teslim etti.

Trump'ın mahkeme celbi ile Wade'in telefon şirketinden ocak-kasım 2021 tarihleri arasını kapsayan kayıtlara göre, bu sürede Wade'in Willis'in evine en az 35 defa gittiği, Willis'i yaklaşık 2 bin kere aradığı ve 12 bin civarında mesaj attığı ortaya çıktı.

Kayıtların konum analizlerinde Wade'in bazı geceler Willis'in evine geç saatlerde gidip sabaha kadar kaldığı tespit edildi.

"Uygunsuz ilişkileri nedeniyle Trump davasından diskalifiye edilmeleri" için Atlanta'da 16 Şubat’ta yapılan duruşmada Willis, savcı Wade ile aralarındaki ilişkinin 2022'de başlayıp bir süre önce de sona erdiğini söylemiş ve ilişkilerinin Trump'ın dava sürecini etkilemediğini savunmuştu.

Willis, Wade ile beraber gittikleri tatillerde ödemeleri Wade'in ticari kredi kartıyla yaptığını ve kendisinin daha sonra payına düşen miktarı savcıya nakit olarak ödediğini ifade etmiş, Trump'ın davası üzerinden herhangi bir finansal kazanç sağlamadığını öne sürmüştü.

Trump ve aynı davada sanık olan Michael Roman, kendileriyle ilgili soruşturma yürüten Willis'in ekibine aldığı Wade ile ortaya çıkan gizli ilişkisi ve bu ilişkiden sağlanan ekonomik çıkar nedeniyle davadan çekilmesi gerektiğini savunuyor.

Uzmanlar, mahkemeye sunulan son telefon kayıtlarının Başsavcı Willis'in Trump davasından "diskalifiye" edilmesi tartışmalarını hızlandırabileceğine işaret ediyor.

Başsavcı ile Savcı arasındaki ilişki

Georgia'daki "2020 seçim sonuçlarına müdahale girişimi" davasında Trump ile yargılanan 18 kişiden biri olan Roman, Başsavcı Willis'in "romantik ilişkisini" mahkemeye taşıyarak davadan "diskalifiye" edilmesini ve kendilerine açılan davanın da düşürülmesini talep etmişti.

Roman, Willis'in, Wade ile "gizli ilişkinin kamuoyunu dolandırmaya yönelik bir eylem" olduğunu savunmuş, Wade'e yapılan ödemelerden Willis'in de "kişisel olarak faydalandığını" öne sürmüştü.

ABD Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi de Willis hakkındaki "uygun olmayan romantik ilişki" iddiaları hakkında inceleme başlatarak, Willis'ten bu konuda ve Trump davasını kapsayan hususlarda belge talebinde bulunmuştu.

Trump'a açılan Georgia'daki dava

Georgia'nın Atlanta kentinde, "eyaletteki 2020 başkanlık seçimi sonuçlarına müdahale girişimi" iddiasını uzun süredir soruşturan Fulton bölgesi savcılarının sundukları deliller ve tanık ifadelerinin ardından Trump'a yeni suçlamalar isnat edilen iddianame 14 Ağustos'ta kamuoyuna açıklanmıştı.

98 sayfalık 41 suçlamanın yer aldığı iddianamede, Trump'a, aralarında "bir kamu görevlisinin yeminini bozmaya teşvik", "yalan beyanda bulunmak için komplo kurma" ve "eyaletin yolsuzluk ve şantajla mücadele ile ilgili kanunu ihlal etme" başlıklarının da bulunduğu 13 suç isnat edilmişti.

Trump'ın yanı sıra aralarında eski avukatları Rudy Giuliani ve John Eastman ile eski Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Mark Meadows'un da bulunduğu 18 kişiye daha suçlama yöneltilmişti.

Trump, hakkındaki dava nedeniyle Başsavcı Willis'i "radikal sol bölge savcısı" sözleriyle eleştirmiş, "Willis, cadı avı için kampanya yürüttü ve kampanya yapmaya, para toplamaya devam ediyor. Bu cadı avı, sahtekar Joe Biden'ın Adalet Bakanlığı ile sıkı koordinasyon içinde." şeklinde ifadeler kullanmıştı.



Güvenlik Konseyi'nden önce Lübnan, iletişim cihazı patlamaları nedeniyle İsrail'i 'terörizmle' suçladı

 Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)
Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)
TT

Güvenlik Konseyi'nden önce Lübnan, iletişim cihazı patlamaları nedeniyle İsrail'i 'terörizmle' suçladı

 Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)
Lübnan'daki durumu görüşmek üzere toplanan BM Güvenlik Konseyi oturumu (EPA)

Lübnan Dışişleri Bakanı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, bu hafta ülkesinde binlerce iletişim aracının patlatılmasını “terörist” bir saldırı olarak nitelendirdi ve İsrail'i suçladı.

AFP'nin haberine göre Abdullah Buhabib, BM Güvenlik Konseyi'ne yaptığı açıklamada, iki gün boyunca Lübnan genelinde onlarca kişinin ölümüne neden olan patlamaların “vahşet ve terörizm açısından eşi benzeri görülmemiş bir savaş yöntemi” olduğunu söyledi.

Buhabib, “Evlerinde, sokaklarda, işlerinde, alışveriş merkezlerinde işlerine giden her yaştan binlerce insanı hedef almak tek kelimeyle terörizmdir” dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dün Güvenlik Konseyi'nde, uluslararası hukukun sivil cihazlara “bubi tuzağı” kurulmasını yasakladığını vurguladı.

Bu hafta Lübnan'da Hizbullah iletişim cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılmasının ardından Cezayir tarafından talep edilen bir toplantı sırasında yaptığı açıklamada Türk, “Siviller arasında terör yaymayı amaçlayan şiddet eylemlerinde bulunmak bir savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Volker Türk, “Savaşın kuralları vardır,” diyerek ‘bağımsız, kapsamlı ve şeffaf’ bir soruşturma yapılması çağrısını yineledi. Türk, “İster sivil ister silahlı grup üyesi olsun binlerce kişinin, ilgili teçhizatı kimin taşıdığı, bulundukları yer ve saldırı anındaki ortamları bilinmeden eş zamanlı olarak hedef alınması, uluslararası insancıl hukuku ve uygulanabildiği yerlerde uluslararası hukuku ihlal etmektedir” dedi.

“Bu koşullar altında, bu tür saldırıların ayrımcılık, orantılılık ve ihtiyatlılık temel ilkeleriyle nasıl tutarlı olabileceğini görmek zordur” diyen BM Komiseri sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırılar savaşta iletişim araçlarının silaha dönüştüğü yeni bir gelişmeyi temsil ediyor (...) Bu yeni normal olamaz.”

Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan binlerce iletişim cihazının salı ve çarşamba günleri patlatılması sonucu 37 kişinin öldüğü ve 2,931 kişinin yaralandığı operasyonun ardından, İsrail ordusu ile İran destekli Hizbullah arasındaki saldırılar perşembe gününden bu yana yoğunlaştı.