Navalni'nin eşi: Putin, Aleksey’e hayatta olduğu gibi ölümünde de işkence ediyor

Yulia Navalnaya, eşi ile 2013'te Moskova'daki bir yürüyüşü sırasında (Reuters)
Yulia Navalnaya, eşi ile 2013'te Moskova'daki bir yürüyüşü sırasında (Reuters)
TT

Navalni'nin eşi: Putin, Aleksey’e hayatta olduğu gibi ölümünde de işkence ediyor

Yulia Navalnaya, eşi ile 2013'te Moskova'daki bir yürüyüşü sırasında (Reuters)
Yulia Navalnaya, eşi ile 2013'te Moskova'daki bir yürüyüşü sırasında (Reuters)

Rus muhalif lider Aleksey Navalni'nin eşi Yulia Navalnaya, bugün (Cumartesi) yetkililere cenazenin defnedilmek üzere kendilerine iade edilmesi çağrısında bulundu ve Başkan Vladimir Putin'i ‘şeytani ve hayatta olduğu gibi öldükten sonrada kocasına işkence yapan biri’ olarak tanımladı.

YouTube'da yayınlanan altı dakikalık bir videoda, Putin'i kocasının cesedini rehin tutmakla suçlayan Navalnaya, Rus liderin sıklıkla sergilediği dindarlığı sorguladı.

AFP’nin önde gelen Rus muhalefet ekibinden aktardığına göre Rus müfettişler, dün (23 Şubat Cuma) ailesinin halka kapalı bir cenaze töreni düzenlemeyi kabul etmemesi halinde Aleksey Navalni’yi Arktik bölgesindeki hapishane yerleşkesine gömmekle tehdit etti.

Yetkililer şimdiye kadar cesedini geçtiğimiz Cumartesi günü kuzey Sibirya’daki hapishane yerleşkesine gelen annesine teslim etmeyi reddetti.

Video klipte Yulia, Putin'i ‘hayatı boyunca yaptığı gibi Navalni'ye ölümünden sonra da işkence yapmakla’ suçladı.

Siyah giyen Navalnaya, "Putin'in inancının yanlış olduğunu zaten biliyorduk. Ama şimdi bunu her zamankinden daha net görüyoruz” dedi.

Acılı eş ayrıca, "Putin'in şu anda Aleksey’in cesediyle yaptığını hiçbir gerçek Hıristiyan yapamaz" dedi.

Yulia açıklamalarını şu sözlerle bitirdi:

"Kocamın cesedini bize geri verin. Ortodoks Hıristiyanlık geleneğinde olduğu gibi cenaze töreni düzenleyip onu insani bir şekilde toprağa gömmek istiyoruz.”

Navalni, Kremlin’e karşı kampanyasına yönelik suçlamalar nedeniyle üç yıl hapis yattıktan sonra 16 Şubat’ta öldü.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.