Savaşın yıldönümünde Kral Charles'tan Ukraynalılara mesaj

"Onlarınki tarif edilemez bir saldırganlık karşısında gösterilen gerçek kahramanlık"

(Reuters)
(Reuters)
TT

Savaşın yıldönümünde Kral Charles'tan Ukraynalılara mesaj

(Reuters)
(Reuters)

Kral, Rusya'nın işgalinin ikinci yıldönümü münasebetiyle yayımladığı mesajda Ukrayna halkının "kararlılığını ve gücünü" övdü.

Kral şöyle dedi:

Onlarınki tarif edilemez bir saldırganlık karşısında gösterilen gerçek kahramanlık.

Charles, Birleşik Krallık ve müttefiklerinin Ukrayna'yı "böylesine büyük acı ve ihtiyaçların yaşandığı bu dönemde" destekleme çabalarından "son derece cesaret aldığını" da sözlerine ekledi.

Kral sözlerine şöyle devam etti:

Topraklarına, yaşamlarına ve geçim kaynaklarına yönelik sebepsiz saldırı trajik bir şekilde üçüncü yılına girerken, Ukrayna halkının kararlılığı ve gücü ilham vermeye devam ediyor. Onlara yaşatılan muazzam zorluklara ve acılara rağmen Ukraynalılar, dünyanın onlarla çok yakından ilişkilendirdiği kahramanlığı göstermeye devam ediyor. Onlarınki tarif edilemez bir saldırganlık karşısında gösterilen gerçek kahramanlık. Bunu, savaşın başlamasından bu yana Zelenskiy ve eşi Zelenska'dan, Birleşik Krallık'ta acemi eğitimi gören yeni askerlere kadar Ukraynalılarla yaptığım pek çok görüşmede bizzat hissettim. Birleşik Krallık ve müttefiklerimizin, böylesine büyük acı ve ihtiyaçların yaşandığı bu dönemde Ukrayna'yı desteklemeye yönelik uluslararası çabaların ön saflarında yer almaya devam etmesinden büyük cesaret alıyorum. Kalbim etkilenen herkesle birlikte, onları düşüncelerimde ve dualarımda anıyorum.

Bu açıklama, Kral'ın açıklanmayan bir kanser türü için ayakta tedavi görmeye devam ettiği bir dönemde geldi.

Charles'ın prostat büyümesi nedeniyle olduğu ameliyat sırasında kanser tespit edilmişti.

Ayrıca Galler Prensesi de karın ameliyatından sonra iyileşme sürecine girdi. Saray daha fazla ayrıntı vermedi ancak durumunun kanserle bağlantılı olmadığını söylemişti. Prenses daha sonra Windsor'daki evine dönmüştü.

Batılı liderler cumartesi günü Rusya'nın Ukrayna'yı istilasının ikinci yıldönümü münasebetiyle Kiev'de bir araya geldi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, diğer üç Batılı liderle birlikte başkente gelirken Avrupa'nın Ukrayna'yı "nihayet özgür olana kadar" destekleyeceği sözünü verdi.

Von der Leyen'la İtalya, Kanada ve Belçika başbakanları Giorgia Meloni, Justin Trudeau ve Alexander De Croo'nun ziyareti, Ukrayna'nın askeri malzeme sıkıntısı çektiği bir dönemde gelen destek gösterisi niteliğindeydi. Bu malzeme sıkıntısı, Ukrayna'ya savaş meydanında zarar verirken, Moskova da toprak kazanımlarını artıyor. 

Geçen ay Kiev'i ziyaret ederek yeni bir güvenlik anlaşması imzalayan ve ülkeye yönelik askeri fon artışını duyuran Rishi Sunak, cuma günü yaptığı açıklamada şunları söylemişti: "Putin iki yıl önce yasadışı istilasını başlattığında, özgür dünya buna birlik içinde karşılık verdi.

Ukrayna'nın arkasında birlikte durduk. Bu acı dolu yıldönümünde kararlılığımızı tazelemeliyiz. Sadece birkaç hafta önce Kiev'deydim ve yaralı Ukraynalı askerlerle görüştüm. Her bir yürek parçalayan hikaye, Ukrayna'nın korkunç acılar karşısında gösterdiği cesareti hatırlatıyordu. Bu, sadece Ukrayna halkının ülkelerini tamamen haksız bir istilaya karşı savunmak için değil, aynı zamanda hepimizin dayandığı özgürlük, egemenlik ve hukukun üstünlüğü ilkelerini savunmak üzere ödedikleri bedelin hatırlatıcısıydı.

Sunak sözlerine şöyle devam etmişti:

Bu an, tiranlığın asla galip gelmeyeceğini gösterme; bugün ve yarın Ukrayna'nın yanında duracağımızı bir kez daha söyleme anıdır.

Independent Türkçe



İran ve İsrail'in savaşa geri dönme riskine dair 4 işaret

İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
TT

İran ve İsrail'in savaşa geri dönme riskine dair 4 işaret

İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
İran ve İsrail bayrakları (Reuters)

İran ve İsrail arasındaki gerilim, bugüne kadarki en doğrudan ve yıkıcı çatışmaları olan haziran ayındaki 12 günlük savaşın ardından yüksek seyretmeye devam ediyor. Amerikan “Newsweek” dergisi, Tel Aviv ve Tahran'ın savaşa geri dönme riski taşıdığına dair dört göstergeye dikkat çekti.

Dergi, çatışmanın 13 Haziran'da İsrail'in İran'ın nükleer ve askeri hedeflerine yönelik saldırılarıyla başladığını ve bunun yüzlerce insansız hava aracı (İHA) ve balistik füzenin İsrail'i hedef aldığı yaygın bir İran tepkisini tetiklediğini bildirdi.

22 Haziran'da ABD, İran'ın önemli nükleer tesislerine hava ve füze saldırıları düzenledi. İran ise ABD Ee-Udeyd üssünü hedef alarak misillemede bulundu.

24 Haziran'da varılan ateşkese rağmen, derin stratejik ve nükleer gerilimler çözümsüz kalmaya devam ediyor.

Sana'daki Husiler, İran'la dayanışma içinde ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (Reuters)Sana'daki Husiler, İran'la dayanışma içinde ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (Reuters)

İran-İsrail çatışmasının tırmanmasının, Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırabileceği, küresel enerji ve güvenliği tehdit edebileceği, ABD ve Çin gibi büyük güçleri doğrudan çatışmaya sürükleyebileceği belirtildi. Ateşkes, temel ihtilaflı konuları ele almadan bırakarak yeni bir çatışmanın önünü açtı. Şarku’l Avsat’ın Newsweek’ten aktadığı analize göre son dönemdeki bazı gelişmeler, yeni bir çatışma riskinin arttığına işaret ediyor.

“Newsweek”, yeni çatışmalara yol açabilecek nedenleri inceledi.

1-Hızlı Silahlanma

İsrail tarafından zarar verilen savunmasını yeniden inşa etmeye çalışan İran, Çin'den karadan havaya füze bataryaları satın alarak her iki tarafı da yeniden silahlandırıyor.

Ayrıca Çin Savunma Bakanlığı, İran'ın eskiyen ve çoğunluğu Rus yapımı olan hava savunma sistemlerini geliştirmek amacıyla bu uçakları satın almak istediğine dair haberler arasında, "dost ülkelere" J-10 çok amaçlı savaş uçağı tedarik etme isteğini doğruladı.

Bu arada, İsrail'in Lübnan üzerindeki hava devriyelerini güçlendirdiğini, sivilleri korumak için yeni yerel güvenlik birimleri oluşturduğunu ve ön saflardaki birlikleri desteklemek için yedek kuvvetleri yeniden harekete geçirdiğini Savunma Bakanı Israel Katz doğruladı.

Amerika Birleşik Devletleri, eksilen teçhizatın yerine yenilerini koymak için İsrail'e silah sevkiyatını hızlandırdı, İsrail’e gelişmiş hassas mühimmat ve füze savunma sistemleri sağladı.

2- İran Nükleer Programının Durumu

Çatışma sırasında İran nükleer tesislerine verilen büyük hasara rağmen, önemli tesislerin kapatılıp kapatılmadığı belirsizliğini koruyor.

İran, uranyum zenginleştirmeye ve gelişmiş santrifüjler geliştirmeye devam ettiğini, nükleer hedeflerini sürdürdüğünü ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile denetimler konusunda iş birliğini askıya aldığını belirtiyor.

Trump yönetimiyle müzakerelerin geleceği ise belirsizliğini koruyor.

3- Trump ve Netanyahu'nun Yakınlaşması

Kısa bir süre önce Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'la nasıl başa çıkılacağı konusunda fikir ayrılığına düşmüş gibi görünüyordu.

Ancak son görüşmeler, Tahran'ın nükleer emelleri ve bölgesel vekillerine verdiği destek konusunda yakınlaşmalarının güçlendiğini gösteriyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşini Sara'yı Beyaz Saray'da ağırladı (DPA)ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşini Sara'yı Beyaz Saray'da ağırladı (DPA)

Netanyahu, Trump'ın yaklaşımını açıkça desteklerken, "İsrail kendini savunmak için gerekli tüm önlemleri alacak" dedi.

Netanyahu, yakın iş birliklerinin bir göstergesi olarak, Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstererek, Ortadoğu güvenliği konusunda ortak bir cephe oluşturduklarını vurguladı.

4- Tahran Vekillerinin Artan Faaliyetleri

Yemen'deki İran destekli Husiler, son zamanlarda İsrail'e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı; Tel Aviv yakınlarındaki bölgeleri füze ve insansız hava araçlarıyla hedef aldı ve Kızıldeniz'de İsrail ile bağlantılı olduğu iddia edilen Yunan Eternity C ve Magic Seas adlı iki gemiyi batırdı.

Bu koordineli saldırılar, Husilerin artan askeri yeteneklerini ve İran'ın İsrail'e baskı yapma ve hayati önem taşıyan nakliye hatlarını aksatma konusundaki geniş kapsamlı stratejisini ortaya koyuyor.

Artan çatışmalar ise ABD'nin bölgede doğrudan bir askeri çatışmaya sürüklenme olasılığını artırıyor.

Sırada ne var?

İran askeri yeteneklerini güçlendirirken ve Husiler gibi vekilleri bölgesel saldırılarını artırırken gerilim yüksek seyrediyor.

Tahran diplomasiye ihtiyatlı bir ilgi gösterse de nükleer veya füze geliştirme çalışmalarını durdurmaya dair hiçbir işaret vermiyor. İsrail ise bu tehditlerle mücadele etmeye kararlı.

Newsweek'e göre, birçok cephede baskı artarken, yeni bir doğrudan çatışma riski devam ediyor.