Eski İsrail Başbakanı Barak, Netanyahu'nun "güçlü görünmek pahasına" esirleri riske atabileceğini söyledi

Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun "kendisini güçlü göstermek pahasına" Gazze'de tutulan İsrailli esirleri riske atmaya hazır olduğunu savundu

Ehud Barak (AA)
Ehud Barak (AA)
TT

Eski İsrail Başbakanı Barak, Netanyahu'nun "güçlü görünmek pahasına" esirleri riske atabileceğini söyledi

Ehud Barak (AA)
Ehud Barak (AA)

İsrail ordu radyosuna konuşan Barak, Gazze'deki İsrailli esirler ve Başbakan Netanyahu'ya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Barak, "Netanyahu için güçlü görünmek anlaşma yapmaktan daha önemli, rehinelerin hayatlarını riske atmaya hazır." dedi.

İsraillileri hükümet karşıtı protestolar düzenlemeye çağıran Barak, "Üç hafta boyunca gece gündüz çadırlarla Knesset'in (İsrail Meclisi) etrafını çevreleyecek 300 bin vatandaşa ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.

Barak, Netanyahu'nun ancak ülkede hayatı durma noktasına getirecek bu protestolarla zamanının dolduğunu ve kendisine güven kalmadığını anlayacağını savundu.

Başkent Tel Aviv'deki Eliezer Kaplan Caddesi'nde toplanan İsrail vatandaşları, dün erken seçim talebiyle gösteri düzenlemiş, polisin sert müdahalesiyle karşılaşan protestoculardan 21’i gözaltına alınmıştı.

Paris'te Mossad Başkanı David Barnea başkanlığındaki İsrail heyeti, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kemal ve Hamas heyetinin katılımıyla 23 Şubat’ta dolaylı müzakereler başlamıştı.

Tel Aviv yönetimi ile Hamas arasında esir takası mutabakatı kapsamında Mısır'ın başkenti Kahire'de 13 Şubat'ta da toplantı yapılmıştı.

İsrail'in yanı sıra ABD, Katar ve Mısırlı yetkililerin katıldığı toplantıdan hiçbir sonuç çıkmamıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu toplantının ardından, Kahire'de düşük düzeyli yetkililerin katılacağı esir takası müzakereleri görüşmesine "Hamas'ın yeni bir öneride bulunmadığını" savunarak heyet göndermeyi reddetmişti.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.