Eski İngiliz Başbakan Truss, önünün "İngiliz derin devleti" tarafından kesildiğini ileri sürdü

İngiltere'de 49 gün başbakanlık yapan Liz Truss, görevi boyunca Brexit döneminin sloganı olan "Kontrolü geri almak" için çalıştığını ancak kurumsal bir tepki ve "derin devlet" müdahalesiyle karşılaştığını söyledi

Liz Truss (AA)
Liz Truss (AA)
TT

Eski İngiliz Başbakan Truss, önünün "İngiliz derin devleti" tarafından kesildiğini ileri sürdü

Liz Truss (AA)
Liz Truss (AA)

Eski İngiliz Başbakan Truss, ABD'nin Maryland eyaletinde düzenlenen, ülkenin en önemli muhafazakar siyasal etkinliklerinden Muhafazakar Politik Eylem Konferansı'nda konuştu.

Göreve geldikten 49 gün sonra istifa ederek İngiltere'nin en kısa başbakanlık yapan siyasetçisi unvanını alan Truss, "bürokratik güçlerin" kurbanı olduğunu ileri sürerek, şunları kaydetti:

İngiltere büyümüyordu, devlet hizmet veremiyordu. Bu yüzden daha fazlasını yapmak gerekiyordu. Vergileri düşürmeye, insanların Brexit döneminde söylediği gibi 'kontrolü ele almaya' çalıştım. Karşılaştığım şey büyük bir kurumsal tepkiydi ve büyük çoğunluğu devletin kendisinden geldi.

Truss, son 30 yılda İngiltere yönetiminin seçilmiş siyasetçilerden "quango", bürokrat ve avukatlara geçtiğini savunarak, "Demokratik olarak seçilmiş hükümetin siyaset yapamadığını görüyoruz." dedi.

Quango ifadesine de açıklık getiren Truss, "Quango, bir sivil toplum örgütü gibidir. ABD'de ona idari yönetim ya da derin devlet diyorsunuz. Ama İngiltere'de 500'den fazla quango var ve her şeyi onlar yönetiyor." diye konuştu.

Truss, "quango" adını verdiği oluşumlar içinde Bütçe Sorumluluğu Ofisi ve İngiltere Merkez Bankası kuruluşlarının yer aldığını belirterek, "Bu kurumlar temel olarak sınırları içinde çok iyi oldukları statükonun değişmesini istemiyorlar. Ortalama vatandaşın beklentilerini önemsemiyorlar. Bir şeylerin değişmesini ve gücün ellerinden gitmesini istemediler." ifadelerini kullandı.

İngiltere'de mevcut durumdan çıkarı olan büyük bir grup olduğunu ve bunların çok güçlü olduğunu savunan Truss, kamu kurumlarına, doğru bulmadığı şekilde aktivistlerin atandığını da sözlerine ekledi.



İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
TT

İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)

İran devlet televizyonu dün, ülkenin Dini Lideri (Rehber) Ali Hamaney'in İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktığını ve Tahran'da düzenlenen dini bir törene katıldığını bildirdi.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre Hamaney, bir grup İranlının katılımıyla Aşure gecesinde düzenlenen dini bir törene katıldı.

Mehr haberinde Hamaney'in İran'ı ‘küresel direniş cephesinin merkezi’ olarak nitelendirdiği bir konuşma yaptığını aktardı. Habere göre Hamaney, küresel Siyonizmi ‘sahte cephenin ana merkezi’ olarak nitelendirdi.

cfrg
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney, Aşure gecesi vesilesiyle bir grup İranlıyla dini bir törene katıldı (EPA)

Devlet televizyonu tarafından yayınlanan bir videoda Ali Hamaney, dini tören sırasında bir camide namaz kılanları selamlarken görülüyor. Ali Hamaney en son 26 Haziran'da İsrail-İran savaşı sırasında kaydedilen bir konuşmada görünmüştü.

Etkinliğe, İran Şura Meclisi Başkanı da dahil olmak üzere İranlı bazı yetkililer de katıldı. İran’da bu tür etkinlikler her zaman sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştiriliyor.

İran’da devletin tüm işlerinde son sözü söyleyen Hamaney’in son dönemde ortalarda görünmemesi, İsrail'in olası saldırılarına karşı sıkı güvenlik önlemleri alındığının bir işareti olarak değerlendirildi.

st
İran'ın Dini Lideri Hamaney, İsrail-İran savaşının ardından ilk kez Tahran'da düzenlenen dini törende kamuoyu önüne çıktı, 5 Temmuz 2025 (EPA)

İran, İsrail ile savaşta 900'den fazla kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin yaralandığını kabul etti. Ayrıca nükleer tesislerinde ciddi hasar meydana geldiğini doğrulayan İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin bu tesislere girmesine izin vermedi.