Soykırıma ortak olmayacağını söyleyerek kendini yakan ABD'li askerin profili merak ediliyor

ABD Hava Kuvvetleri askeri Aaron Bushnell'e ait olduğu değerlendirilen ancak teyit edilemeyen sosyal medya hesaplarında, yazılım mühendisliğindeki tecrübeleri dikkati çeken Bushnell'in ekip çalışmalarında yöneticilerinden övgü aldığı belirtiliyor

(AA)
(AA)
TT

Soykırıma ortak olmayacağını söyleyerek kendini yakan ABD'li askerin profili merak ediliyor

(AA)
(AA)

ABD Hava Kuvvetleri'nin aktif personeli olduğunu duyurduğu Bushnell'e ait olduğu değerlendirilen sosyal medya hesaplarından biri LinkedIn.

Kariyer hesabı LinkedIn'de Aaron Bushnell ismiyle yer alan profilde, bu kişinin, Utah eyaletinde Western Governor's Üniversitesinde Yazılım Mühendisliği bölümünde lisans eğitimi yaptığı belirtiliyor.

Bushnell'in, Southern New Hampshire Üniversitesinde Yazılım Mühendisliği bölümünde lisans eğitimi aldığı görülüyor.

Hesaba göre, Bushnell, Maryland Global Campus Üniversitesinde Bilgisayar Bilimi bölümünde okudu, ayrıca Python, Perl bilgisayar dilleri, Red Hat Enterprise Linux (RHEL) işletim sistemi ve Ansible yazılım platformuna hakim bir yazılım mühendisi.

Eylül 2020'de CompTIA Security+ siber güvenlik sertifikası alan Bushnell'in becerileri arasında web geliştirme, ağ yönetimi, bilişim yönetimi, windows sistem yönetimi, ağ güvenliği, siber güvenlik ve bilişim işlemleri yer alıyor.

LinkedIn hesabında, 25 yaşındaki Bushnell'in, yaptığı işlerde ekip çalışmasında başarılı olduğu ve bu nedenle yöneticilerinden övgü aldığı yazıyor.

LinkedIn profiline göre, ABD Hava Kuvvetlerinde yedi ay boyunca temel ve teknik eğitim alan Bushnell, eğitimini birinci olarak tamamlamasının ardından iki yıl boyunca Bilişim Teknolojileri Altyapısı İzleme ve Gözetim görevinde yer aldı.

Bushnell'in halihazırda ABD Hava Kuvvetlerinde, DevOps Mühendisi olarak çalıştığı ifade ediliyor.

Aaron Bushnell'in 2015-2017'de Hristiyanlık içerikli kitaplar ve müzikler üreten Paraclete Press adlı bir şirkette Bilişim ve Ağ Geliştirme Uzmanı olarak çalıştığı da belirtiliyor.

"Ülkem soykırım yapıyor olsaydı ne yapardım?"

Bushnell'in bir Twitch kanalına yönlendirdiği paylaşımda da "Birçoğumuz 'Kölelik döneminde yaşıyor olsaydım ne yapardım? Ya da Güney'deki Jim Crow döneminde yaşıyor olsaydım, apartheid altında olsaydım ya da ülkem soykırım yapıyor olsaydı ne yapardım?' diye sormayı severiz. Şu anda bunu yapıyorsunuz." ifadeleri kullanılıyor.

Bushnell'e ait olduğu sanılan Facebook hesabında paylaşılan bir fotoğrafta 2018'de görev sırasında öldürülen polis Sean Gannon ile K-9 köpeği Nero'nun anıldığı bir tişörtü tutan grup üyelerinin arasında kendisi de görülüyor.

Facebook hesabına göre, Bushnell, Kent State Üniversitesi içinde kurulan "Students for Justice in Palestine (Filistin'deki Öğrenciler için Adalet)" topluluğunun sayfasını takip ediyor.

Nefesi kesilene kadar "Filistin'e özgürlük" diye bağırdı

ABD Hava Kuvvetleri askeri Aaron Bushnell, İsrail'in Washington Büyükelçiliğinin önüne gelerek başından aşağı benzin dökerek kendini ateşe vermişti.

Sosyal medya hesaplarında paylaşılan görüntülerde, kamuflaj giyen ve "Artık soykırıma iştirak etmeyeceğim." diyen Bushnell'in üst üste nefesi kesilene kadar "Filistin'e özgürlük" diye bağırdığı dikkati çekmişti.

 



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.