Barak, Netanyahu gidene kadar Knesset’in 3 hafta kuşatılması çağrısında bulundu

İsrail kamuoyu polisin aralarında eski bir tuğgeneralin de bulunduğu protesto liderlerini tutuklamasına tepki gösterdi

Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak (DPA)
Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak (DPA)
TT

Barak, Netanyahu gidene kadar Knesset’in 3 hafta kuşatılması çağrısında bulundu

Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak (DPA)
Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak (DPA)

Rehine takası ve erken seçim talebiyle düzenlenen protestolara İsrail polisinin müdahalesi sonrasında eski Başbakan Ehud Barak, protestoların benzeri görülmemiş bir şekilde artması ve Başbakan Netanyahu hükümeti düşene dek İsrail meclisi Knesset'in kuşatılması çağrısında bulundu.

Polisin protestoya yönelik saldırıları, aralarında rehine ailelerinin de bulunduğu çok sayıda kişinin yaralanmasına, Tuğgeneral Amir Haskel gibi bazı protesto liderlerinin de aralarında bulunduğu 21 kişinin gözaltına alınmasına yol açtı.

yyumö
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

Kamuoyuna seslenen Barak, Netanyahu'yu istifaya zorlamak için bir baskı aracı olarak, ülkede ekonomik hayatın felç olacağı 3 hafta boyunca kapsamlı sivil itaatsizlik eylemleri yapılmasını ve 30 ila 40 bin kişinin gece gündüz Knesset binasını kuşatmaya gönderilmesi çağrısında bulundu.

“Düşman hatlarının gerisinde tehlikeli askeri operasyonlara” liderlik etmesi nedeniyle İsrail tarihindeki en yüksek madalyaların sahibi olan Barak, ayrıca Genelkurmay Başkanı, Savunma Bakanı ve komando birimleri başkanı olarak görev yapmıştı. Barak söz konusu açıklamalarında “İsrail, Hamas ile savaştığı için değil, Netanyahu hükümeti koltukta oturduğu için tarihinin en tehlikeli durumuyla karşı karşıya. Kendisi savaşı maceracı bir şekilde yürüten, kişisel çıkarlarını devlet çıkarlarının üstünde tutan, ne pahasına olursa olsun iktidara tutunmak isteyen tehlikeli bir adam. ABD Başkanı Joe Biden'ı kazanmak ile Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i memnun etmek arasındaki seçimde hiç tereddüt etmeden Ben-Gvir'i memnun etmeyi ve Biden ile çatışmaya girmeyi seçiyor” ifadelerinde bulundu.

Öfkeli tepkiler

Polisin protestoya yönelik saldırılarına dair öfkeli tepkiler kaydediliyor. Adalet Bakanlığı’na bağlı polis memurlarına yönelik soruşturmalarda, dün gece yayınlanan ve Tel Aviv'deki protestolar sırasında bir polis memurunun bir protestocuyu darp ettiğini gösteren görüntülerin ardından soruşturma başlatılacağı duyuruldu.

Bir yandan Netanyahu’yu protesto kampanyasının önderleri, diğer yandan ise Hamas'ın elinde tuttuğu rehinelerin aileleri, hükümete karşı protestolarının yoğunluğunu artırma kararı aldı. Zirâ Netanyahu, rehine/mahkum takası anlaşmasını müzakere etmede ve seçim tarihini ertelemede başarısız oldu. Polis ise protestoculara karşı sert baskı ve şiddet uygulayarak onları şaşırttı.

uuı
İsrail polisi Tel Aviv'deki göstericilere tazyikli suyla müdahale etti (Reuters)

Polis ilk kez göstericilerin Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı ve askeri komuta merkezinin yanından geçen caddede bir konuşma platformu inşa etmesini engelleme kararı aldı. Karara rağmen platformu kuran protestocuların etraflarına büyük polis güçleri toplandı. Bazı göstericiler Aylon Caddesi'ni trafiğe kapatmak için gitmeye çalıştığında polis onlara tazyikli su sıktı. 72 yaşındaki bir gösterici yaralandı. Polis, cop ve kırbaç kullanarak protestocuları zorla dağıttı.

Polis, serbest bırakılan bir rehineyi ezdi

Polis, aralarında protesto kampanyasının iki lideri Ordu Yedek Tuğgenerali Amir Haskel ve girişimci Moşe Radman'ın da bulunduğu 21 kişiyi tutukladı. Rehine ailelerinden iki kişi yaralanırken bir polis ise 51 gün Hamas’ın elinde rehin tutulduktan sonra serbest bırakılan Ilana Gritzewsky’i ezdi. Gritzewsky’nin eşi ise halen rehin.

Protesto liderliği, iki polis memurunun bir protestocunun kafasına copla vurduğunu, başka bir protestocuyu savurduğunu, başka bir polis memurunun ise bir protestocuyu kırbaçladığını gösteren bir video yayınladı. Bir başka protestocu ise bir süvari kuvvetinin kaldırımda duran protestoculara saldırdığını gördüğünü anlattı.

Bu protestolar geçen hafta düzenlenenlere göre daha kapsamlıydı. Ana yollardaki kavşaklarda ve köprülerde 70'ten fazla noktaya dağılan binlerce protestocu, Netanyahu hükümetinin devrilmesi için acil seçim sloganları attı. Netanyahu'nun fotoğrafları üzerinde “Suçlu”, “Yargılanmalı ve devrilmeli” ifadelerine yer verildi.

efbfr
İsrail polisi (arşiv)

Tel Aviv'de biri rehinelerin aileleri tarafından olmak üzere iki büyük protesto düzenlendi. Rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden protestocular, Netanyahu'yu ihmalkarlıkla ve kişisel çıkarlarını ulusal çıkarların önünde tutmakla suçladı. 5 bin kişinin katıldığı bir başka protesto ise polis tarafından engellenmeye çalışıldı. Bu protestoda ise “Netanyahu rehinelerin hayatını feda etti”, “Hamas kendi mahkumlarını önemserken İsrail ise rehineleri umursamıyor”, “Çocuklarımızın vebali senin boynunda Netanyahu” ifadeleri kullanıldı.

Kudüs'te İsrail başbakanlık karargahı önünde bin kişinin katılımıyla üçüncü bir gösteri düzenlendi. Beerşeba'da 500, Hayfa'da ise 4 bin protestocu aktifti. Kayserya’da protestocular polis bariyerini aşıp Netanyahu'nun evine ulaşmayı başardı ancak polis güçleri onları zorla dağıttı.

Netanyahu ve polise eleştiri

Tel Aviv'de polisin şiddet içerikli davranışlarını eleştiren muhalefet lideri Lapid, polisin Ben-Gvir ve Netanyahu'nun emriyle esir ailelerinin protestolarına ilk kez saldırdığını söyledi. Aynı zamanda, “Bu saldırı, demokrasiye meydan okumanın yanı sıra, ciddi bir ahlak bozulmasına ve duygu yoksunluğuna işaret etmekte” vurgusunda bulundu.

Tel Aviv’de düzenlenen protestoda polisin uyguladığı baskıya değinen eski Savunma Bakanı Moşe Yalon, “Görünen o ki Netanyahu tamamen halkın gözü önünde olduğunun farkına vardı. Bu yüzden tüm hazine için oynamaya karar verdi. Bize kaybedecek hiçbir şeyin olmadığı mesajını veriyor. Hamas'a diz çöktüremediği için bize diz çöktürmek amacıyla savaş yürütüyor. Onun ve birlikte ülkeyi yönettiği çetenin heba ettiği devlet uğruna savaştık. Savaşıyoruz ve canımızı feda ediyoruz” vurgusunda bulundu.

6mjuy67
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamp (Reuters)

7 Ekim'de annesini kaybeden Rotem, Beerşeba'daki protestolarda Netanyahu'ya seslenerek “Çocukluğuma korkunç sirenler damgasını vurdu ve bunun sorumlusu sensin. Ergenlik çağımızda korku ve endişe duyuyoruz. Bunun sorumlusu sizsiniz. Etrafıma baktığımda ülkede nefreti ve bölücülüğü yaymaktan, yanılgılarla insanların beyinlerini yıkamaktan, siyasi ve insani söylemin seviyesini düşürmekten, şiddeti teşvik etmekten ve ırkçılığı yaymaktan da suçlu olduğunuzu görüyorum. Suç çetelerine serbestlik vermekten suçlusunuz. Bizi yok etmeden önce senin gitme vaktin geldi” açıklamalarında bulundu.

“Aklı karışık liderlik”

Gazze'de savaşan ve henüz tedavi görmekte olduğu ağır yaralara maruz kalan yedek subay Schneiberg, “7 Ekim'de çökmüş bir devlet, aklı karışık bir liderlik gerçeğine uyandık. Gerçeği kaybetmiştik. Dünya başımıza yıkıldı. Halkla devlet arasındaki sözleşme bozuldu. Bize umut verecek, sözleşmeyi başka gerekçelerle yenileyecek başka bir liderliğe ihtiyacımız var. Bunlardan en önemlisi, kaçırılanların bir an önce, bedeli ne olursa olsun geri getirilmesidir” ifadelerini kullandı.

7 Ekim'de yaralanan Dr. Eli Golan ise “Katiller yanı başımızdaydı. Onlarla savaştık. İki ay boyunca narkoz almama neden olan yaralanmalar yaşadım. Uyandığımda kendimi başka bir ülkede, daha önce hiç görmediğimiz şekilde kayıplara uğrayan bir ülkede buldum.

Liderliğe olan güvenini tamamen kaybetmiş bir ülke. Başbakanımızın yıllardır Hamas yönetimini desteklemesinin, füzeler konusunda sessiz kalmasının ne anlama geldiğini anladık. Bir de utanmadan gözümüzün içine bakıyor ve başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmeyi reddediyor. Ona göre kendisi dışında hepimiz sorumluyuz. Hükümet değiştirilmeli ve bir an önce seçim istiyoruz” vurgusunda bulundu.

Eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan ise göstericilere yönelik polis şiddetinin kendilerini yıldırmayacağını, Ben-Gvir'in protestocuları korkutamayacağını söyledi. Hükümetin insanları protesto etmekten alıkoyamayacağını vurgulayan Golan, yaşananların her hafta Cumartesi, hatta haftanın her günü benzer gösterilerin düzenlenmesini teşvik edeceğini belirtti. Bugün Tel Aviv'de yaşananların bu hükümet için sonun başlangıcı olduğunu da vurguladı.



Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
TT

Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1,6 milyar dolarlık dolandırıcılıkla binlerce yatırımcıyı aldatmaktan hüküm giyen özel sermaye yöneticisi David Gentile'ın hapis cezasını kısmen kaldırdı.

The New York Times'a göre, GPB Capital Holdings'in eski CEO'su ve kurucu ortağı, çarşamba günü hapisten çıktığında 7 yıllık cezasının iki haftasından azını çekmişti.

59 yaşındaki Gentile ve diğer sanık Jeffry Schneider, Ağustos 2024'te menkul kıymetler ve elektronik dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş ve bu yıl mayısta cezalarını almışlardı. Anlaşılan o ki, Trump 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Schneider'ı affetmedi.

Trump'ın "af çarı" Alice Marie Johnson, Şükran Günü'nde sosyal medyada yaptığı paylaşımda Gentile'ın evine, çocuklarının yanına döndüğünü görmekten "çok memnun" olduğunu söyledi.

Savcılar, mahkeme dosyalarında Gentile ve Schneider'ın yatırımcı fonlarını kullanarak otomotiv ve perakende sektörlerindeki şirketlerin hisselerini satın aldığını belirtti. Bu varlıkların getirilerinden yatırımcılara düzenli yıllık ödemeler yapıldı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı, geçen yıl GPB'nin mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonları kullanmak yerine yatırımcılara ödeme yapmak için yatırımcı fonlarını kullanmasının bir saadet zinciri oluşturduğunu saptamıştı.

Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, savcıların işletmeyi yanlış bir şekilde saadet zinciri diye nitelendirdiğini savunarak, Reuters'a yaptığı açıklamada, iddianın "GPB'nin yatırımcılara ne olacağını açıkça söylemesi nedeniyle ciddi şekilde zayıflatıldığını" söyledi.

Adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkilisi Reuters'a, "Duruşmada hükümet, düzmece olduğu iddia edilen beyanları Gentile'a bağlayamadı" dedi.

Kaynak, "Gentile ayrıca hükümetin sahte ifadeler aldığı ve bu ifadeleri düzeltmediği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi" diye ekledi.

Cumartesi günü itibarıyla, Gentile'ın ceza indirimi metni henüz Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmamıştı. Ceza indiriminin herhangi bir mali cezayı etkileyip etkilemeyeceğiyse belirsizdi.

Haziranda savcılar, davadaki hakimden Gentile'ın 15,5 milyon dolardan fazla parasına el konmasını talep ederken, Schneider'ın 12 milyon dolardan fazla parasına el konmasını istemişti.

The New York Times'a göre eylülde savcılar hakime yazdıkları mektupta, mahkeme tarafından atanan bir kayyumun 700 milyon dolardan fazla paraya erişimi olduğunu ve bunun muhtemelen yatırımcılara dağıtılacağını belirtmişti.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

TT

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun pazar günü sunduğu af talebini “devletin ve İsrail toplumunun çıkarlarını esas alarak” değerlendireceğini açıkladı. Tartışma hem siyaseti hem yargıyı hem de kamuoyunu ikiye bölerken, olası şartlı af senaryoları gündemin merkezine yerleşti. Herzog’un bu ilk açıklaması, ülkede siyasi, hukuki ve toplumsal kutuplaşmanın en yüksek seviyeye ulaştığı bir döneme denk geldi.

Af talebinin kamuoyunda büyük bir kaygı ve tartışma yarattığını belirten Herzog, “Şiddet dili beni etkilemez. Saygılı söylem tartışmayı teşvik eder. İsrail halkını görüşlerini Cumhurbaşkanlığı sitesinden iletmeye davet ediyorum” dedi.

Trump’tan gelen mesaj tartışmayı büyüttü

Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre Herzog’un açıklaması, bazı hükümet yetkililerinin yönelttiği örtülü tehditlere yanıt niteliği taşıdı. Çevre Bakanı Idit Silman, af talebinin reddedilmesi halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın yargı sistemindeki üst düzey isimlere yaptırım uygulayabileceğini öne sürdü. Trump’ın iki hafta önce Herzog’a gönderdiği bir mektup ile Netanyahu için af istediği de doğrulandı.

Netanyahu, talebini “ulusal çıkar” ve “toplumsal bölünmenin sona ermesi” gerekçesiyle savundu ancak herhangi bir suç itirafında bulunmadı.

Birlik vaadi yeni bölünme yarattı

Netanyahu’nun af talebi, hükümet kanadında destek görse de muhalefet lideri Yair Lapid ve diğer isimler, ancak suçun kabulü ve siyasetten çekilme şartıyla af verilmesi gerektiğini savundu. İsrail basını, Herzog’un da şartlı bir af formülüne sıcak baktığını yazdı.

rtg
Geçtiğimiz Ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ABD Başkanı Donald Trump’ı karşıladı (AP)

Kanal 12, Herzog’un “evet ama şartlı” seçeneğini değerlendirdiğini; Netanyahu’dan ya suçlamaları kabul etmesini, ya da siyasi faaliyetlerinde kısıtlama getirilmesini talep edebileceğini aktardı. KAN televizyonu ise Herzog’un, “itiraf anlaşması” seçeneğini yeniden gündeme getirmeyi planladığını bildirdi.

dcfvg
Aralık 2024'te Tel Aviv Adliyesi'nin dışında, Netanyahu'yu temsil eden bir maske takan, hapishane kıyafetleri giyen ve elleri kelepçeli bir muhalif (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kanal 13’ten aktardığı haberlere göre olası şartlar arasında erken seçim çağrısı yapılması, siyasetten geçici çekilme veya tartışmalı yargı reformlarının durdurulması da bulunuyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve Netanyahu cephesi bu iddiaları reddetti.

Hukuki tartışma büyüyor

Netanyahu’nun dört ayrı dosyada rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı süreçte af talebi, ülkenin hukuk çevrelerinde geniş bir tartışma başlattı.
Baro yetkilisi Guy Şinar, bunun “devam eden bir cezai süreci af yetkisiyle sonlandırma girişimi” olduğunu savundu.

erg
Netanyahu, Yargı Atamaları Komitesi'ni seçmek için Knesset'te yapılan oylamada oyunu kullanıyor - Haziran 2023 (Reuters)

Öte yandan Netanyahu’nun eski avukatlarından Mika Feitman, “Af, suçunu kabul eden kişiye verilir. Kanun bunu söylüyor” diyerek suç itirafı olmadan af verilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Feitman, 1984’teki “300 Numaralı Otobüs” olayında bile affın ancak suç itirafından sonra verildiğini hatırlattı.

Uzmanlar arasında, cumhurbaşkanının af yetkisinin yargı denetimine tabi olup olmayacağı konusunda da derin görüş ayrılıkları bulunuyor.

Sokağa da yansıyan kutuplaşma

Cumhurbaşkanlığı konutu önünde toplanan göstericiler, Herzog’a af talebini reddetmesi çağrısında bulundu. i24News için yapılan ankette halkın yüzde 54’ü affı desteklerken, yüzde 45’i karşı çıktı.

Affın suç itirafı şartına bağlanmasını destekleyenler yüzde 48, karşı çıkanlar yüzde 49 oldu. Netanyahu’nun siyaseti bırakması şartı gündeme geldiğinde ise kamuoyu yine ortadan ikiye bölündü.

Mavi-Beyaz lideri Benny Gantz, “Bu sürecin iyi bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum; iç savaşla değil” diyerek tansiyonun yüksekliğine dikkat çekti.


Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.