Britanya Müslüman Konseyi, Muhafazakar Partideki Müslüman karşıtlığı vakalarının araştırılmasını istedi

Britanya Müslüman Konseyi (MCB), İngiltere'de iktidarda bulunan Muhafazakar Partiye gönderdiği mektupta parti içindeki Müslüman karşıtlığı (İslamofobi) vakalarının araştırılmasını istedi

(AA)
(AA)
TT

Britanya Müslüman Konseyi, Muhafazakar Partideki Müslüman karşıtlığı vakalarının araştırılmasını istedi

(AA)
(AA)

MCB Genel Sekreteri Zara Muhammed imzalı mektupta önde gelen isimlerin kullandığı Müslüman karşıtı ifadelerin Muhafazakar Partinin "ırkçılığa karşı sıfır tolerans" politikasıyla uyumlu olup olmadığı soruldu.

Parti içinde 300'ün üzerinde Müslüman karşıtlığı vakasının raporlara yansıdığına işaret edilen mektupta, "Bizim görüşümüz, parti içindeki yapısal Müslüman karşıtlığı sorunu çözülmediği takdirde ırkçılığın bu biçiminin tekrar tekrar çirkin yüzünü ortaya çıkaracağı yönünde olmuştur." uyarısında bulunuldu.

Müslüman karşıtı ifadeler örnek gösterildi

Mektupta partinin önde gelen isimlerinin söylemlerine yansıyan Müslüman karşıtı ifadelerden örnekler de yer aldı.

Filistin'e destek yürüyüşlerini "Nefret yürüyüşü" olarak nitelendiren eski İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın The Daily Telegraph gazetesinde kaleme aldığı makalelerde, "Britanya'yı İslamcılar (Islamist) yönetiyor" ifadesini kullandığı belirtilen mektupta, "Braverman, bu ifadesiyle İslamofobi yolunda yürüyor." değerlendirmesinde bulunuldu.

Mektupta, Londra Belediye Başkanı Sadık Khan'la ilgili, "İslamcıların Khan'ı ve Londra'yı kontrol altına aldığını düşünüyorum." ifadelerini kullanan Muhafazakar Partinin eski Genel Başkan Yardımcısı Lee Anderson ile partinin ünlü bağışçılarından Sir Paul Marshall'ın sosyal medyadaki "İç savaş yaklaşıyor. Büyük bir İslam varlığının olduğu, barış içinde kalan bir ülke hiçbir zaman olmadı." şeklindeki sözleri de hatırlatıldı.

Eski Başbakan Liz Truss'ın ABD'de katıldığı konferansta kullanılan İslamofobik ifadelere sessiz kaldığı belirtilen mektupta, "İslamofobik (Aşırı sağcı aktivist) Tommy Robinson gibi isimlerin 'kahraman' olarak anıldığı bir yerde sessiz kalmak kabul edilemez." değerlendirmesi yapıldı.

"Bu mektubun iyi niyetle dikkate alınması ihtimalini çok düşük görüyoruz"

Örnek gösterilen söylemlerin görmezden gelinemeyecek seviyede önde gelen isimlerce dile getirildiğine işaret edilen mektupta, "Partinin son 10 yılda MCB veya Müslüman organizasyonlarla temasa geçmekten kaçınmasını göz önüne aldığımızda, bu mektubun iyi niyetle dikkate alınması ihtimalini çok düşük görüyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Muhafazakar Partinin sade Müslüman vatandaşları aşırılık yanlılarıyla ilişkilendirmeye gayret gösterdiği öne sürülerek mektubun soruşturma başlatılması için fırsat kabul edilmesi istendi.

İslamofobi'nin parti içinde kurumsal hale geldiği savunulan mektupta, bir ankete göre Yahudi ve Hindulara karşı "aşırı negatif" görüşe sahip parti üyelerinin oranı yüzde 3 iken Müslümanlara karşı ise yüzde 21 olduğuna işaret edildi.



Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
TT

Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)

Fransa'da bir mahkeme, Lyon yakınlarındaki Saint-Etienne Belediye Başkanı Gaël Perdriau'yu, seks kaseti kullanarak siyasi rakibini şantaj yaptığı gerekçesiyle beş yıl hapis cezasına çarptırdı.

Fransız Le Figaro gazetesi dün, mahkemenin 53 yaşındaki muhafazakar siyasetçiyi, Paris'teki bir otelde birinci yardımcısını bir erkek seks işçisiyle gizlice filme almaktan suçlu bulduğunu bildirdi.

Gazete, belediye başkan yardımcısının kendisini siyasi olarak dışlama planı kapsamında kasıtlı olarak tuzağa düşürüldüğünü belirtti. Ayrıca, cezasının bir yıl ertelendiğini ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığı habere göre belediye başkanı, mahkemede yargılamanın sonuna kadar suçsuz olduğunu savundu ve karara itiraz edeceğini açıkladı.

Ancak, kararın açıklanmasının ardından belediye başkanının görevinden derhal ayrılması gerekiyor.


Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
TT

Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye-İsrail sınırında artan gerilimin ortasında, İsrail'i Suriye'yi ve yeni yönetimini istikrarsızlaştırmaması konusunda uyardı. Dün Truth Social platformundaki gönderisinde Trump, "İsrail'in Suriye ile güçlü ve samimi bir diyalog sürdürmesi ve Suriye'nin müreffeh bir ülkeye dönüşmesini engelleyebilecek hiçbir şeyin olmaması çok önemli" ifadelerini kullandı. Trump, Suriye'nin Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara yönetimindeki performansından "çok memnun" olduğunu da belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, Netanyahu’nun Trump ile telefon görüşmesi yaptığını ve Trump'ın kendisini Beyaz Saray'a davet ettiğini bildirdi. ABD Başkanı, yaklaşık bir yıl önce Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Şam'da iktidara gelmesinin ardından İsrail ve Suriye arasında bir güvenlik anlaşması için baskı yapıyor.

Bu arada, BM Güvenlik Konseyi üye ülkelerinden temsilcilerden oluşan bir heyet, Suriye hükümetinin kuruluşundan bu yana ilk defa olarak bir ziyaret kapsamında 3-7 Aralık tarihleri ​​arasında Suriye ve Lübnan'ı ziyaret edecek. Estonya'nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar'ın başkanlık ettiği heyete, daimi temsilciler ve diğer üyeler de katılıyor.


Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)
TT

Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)

Nijerya Devlet Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Savunma Bakanı Muhammed Badaru Abubakar’ın istifa ettiği belirtildi. Ülke, Devlet Başkanı Bola Tinubu'nun ‘olağanüstü hal (OHAL)’ ilan etmesine neden olan toplu kaçırma vakalarıyla karşı karşıya.

Devlet Başkanı Tinubu'nun Sözcüsü Bayo Onanuga yaptığı açıklamada, Abubakar'ın (63) sağlık nedenleriyle istifasının derhal yürürlüğe girdiğini belirterek, “İstifası, Başkan Tinubu'nun güvenlik nedenleriyle OHAL ilan etmesiyle birlikte geldi. Tinubu, OHAL’in kapsamını zamanı geldiğinde açıklığa kavuşturacak” dedi.

Silahlı gruplar tarafından fidye için yapılan kaçırmalar, 2014 yılında ülkenin kuzeydoğundaki Chibok kasabasında, terör örgütü Boko Haram üyeleri tarafından 276 kız öğrencinin kaçırılmasından bu yana Nijerya'da sık sık görülmeye başlandı. Ancak, son iki hafta içinde çoğunluğu Nijer eyaletinde (orta-batı) olmak üzere 400'den fazla Nijeryalı'nın kaçırıldığı bu yeni kaçırma dalgası, Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzey ile Hıristiyanların çoğunlukta olduğu güney arasında neredeyse eşit olarak dağıtılmış gibi görünürken Afrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip (230 milyon) ülkesini sarstı.

Kaçırma vakalarının artmasıyla karşı karşıya kalan Tinubu, ek güvenlik güçlerinin işe alınması talimatı verdi. Son zamanlarda yaşanan toplu kaçırma olayları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Nijerya'da ‘Hıristiyanların öldürüldüğünü’ öne sürdüğü olaylar nedeniyle askeri müdahale tehdidinde bulunmasının ardından meydana geldi. Nijerya ise bu suçlamaları reddetti.