ABD diplomatik olarak Sahel’deki askeri rejimlere yakınlaşıyor

Rus nüfuzuna giden yolu tıkamak için özel toplantılar ve haberli ziyaretler yapılıyor

ABD heyetinin Mali Dışişleri Bakanı ile toplu fotoğrafı (Mali Dışişleri Bakanlığı)
ABD heyetinin Mali Dışişleri Bakanı ile toplu fotoğrafı (Mali Dışişleri Bakanlığı)
TT

ABD diplomatik olarak Sahel’deki askeri rejimlere yakınlaşıyor

ABD heyetinin Mali Dışişleri Bakanı ile toplu fotoğrafı (Mali Dışişleri Bakanlığı)
ABD heyetinin Mali Dışişleri Bakanı ile toplu fotoğrafı (Mali Dışişleri Bakanlığı)

Mali Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı, dün ABD’nin Bamako Büyükelçiliği’nden bir heyetle Mali’deki terörizm ve güvenlik meselelerinin yanı sıra bazı siyasi ve bölgesel gelişmeleri görüşmek üzere bir toplantı gerçekleştirdiklerini duyurdu.

fdb
Genelkurmay Başkanı, ABD Büyükelçisi’ne plaket verirken (Mali Ordusu)

Mali Dışişleri Bakanlığı tarafından koordine edilip organize edilen toplantının Mali, Nijer ve Burkina Faso’daki askeri rejimlerle ilişkileri düzeltmek üzere ABD’nin diplomatik bir hareketliliği çerçevesinde düzenlendiğine inanılıyor. Olağanüstü askeri konseylerle yönetilen bu ülkeler, son yıllarda Batı Afrika’da Rus nüfuzunun üssü haline geldi.

Mali ordusu, Rusya ile askeri ve güvenlik alanında güçlü bir ortaklığı olduğunu, bunun sayesinde büyük miktarda silah elde ettiğini ve Wagner Grubu’nun özel kuvvetleri tarafından desteklendiğini gizlemiyor. Bununla birlikte Ordu Komutanlığı, ABD heyetini ağırlayarak, ABD’lilerle işbirliği yapma isteğini ifade etti.

fdvf
ABD heyeti Mali Dışişleri Bakanı ile Bamako’da toplantıda (Mali Dışişleri Bakanlığı)

Mali ordusu, internet sitesinde yayınladığı bir açıklamada, geçen perşembe günü Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Karargâhı’nda gerçekleştirilen toplantının, ABD’nin Bamako Büyükelçiliği’nden Büyükelçi Rachna Korhonen başkanlığındaki üst düzey bir heyeti ve Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı General Oumar Diarra başkanlığındaki Mali ordu komutanlarından oluşan bir heyeti bir araya getirdiğini duyurdu.

Mali ordusu, iki taraf arasındaki toplantının amacının ‘Mali’de meydana gelen olayların anlaşılmasının’ yanı sıra ‘Mali ile ABD arasındaki işbirliği ilişkilerini güçlendirmek’ olduğunu belirtti. Ordu, ABD tarafından anlaşılması istenen olayların ne olduğunu açıklamazken, bazı kaynaklar ABD’lileri en çok endişelendiren konunun Wagner’in Mali’deki varlığı olduğunu belirtiyor.

Mali ordusu, ABD heyeti ve Genelkurmay Başkanlığı arasındaki görüşmelerde ‘Mali’deki güvenlik durumu, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’ndan (ECOWAS) ayrılma meselesi, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler, siyasi sıkıntılar ve fırsatlar gibi konuların’ ele alındığını kaydetti.

dcfvdf
Mali Genelkurmay Başkanlığı perşembe günü ABD heyetiyle istişarelerde bulunurken (Mali Ordusu)

Mali Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı’nın diplomatik danışmanı Albay Bakary Bocar Maiga, ‘ABD Büyükelçiliği’nin, özellikle de Büyükelçi’nin, geleceğe dair ufku çizmek ve ABD’nin Mali’ye nasıl yardım edebileceğini göstermek amacıyla attığı adımdan memnun’ olduklarını söyledi.

ABD Büyükelçisi, Büyükelçilik ile Mali Genelkurmay Başkanlığı arasındaki bu istişareleri düzenleme çabasından dolayı Mali Dışişleri Bakanlığı’nı tebrik edip, bakanlığa teşekkürlerini iletme fırsatı yakaladı.

Başka bir bağlamda The Washington Post, ABD’nin Batı Afrika’da son yıllarda askeri darbelerin gerçekleştiği ülkelerin (Mali, Nijer ve Burkina Faso) hükümetleriyle işbirliğini ve koordinasyonu geliştirmek için ‘seri diplomatik çabalar’ gösterdiğini yazdı.

Gazete, ABD’nin askeri hükümetlerle ilişkilerini düzeltmek ve normalleştirmek için ‘genel ve özel ziyaretler’ yaptığını ifade etti. Askeri hükümetlerin başta olduğu bölgede dini radikalizmden kaynaklı şiddetin yayılması, son yıllarda Rus nüfuzunun büyümesine kapı aralamıştı.

Gazete, ABD’li yetkililerin, demokratik olarak seçilmiş başkanlara yönelik askeri darbeler sonucunda iktidara gelen bu rejimlerle ABD’yi birbirine bağlayacak ortaklığın niteliğini belirlemekte bazen zorlandıklarını açıkladı. Zira ABD hükümeti, demokratik olmayan herhangi bir rejimle her türlü işbirliğini veya desteği yasaklayan kanunlar nedeniyle daha önce bu ülkelere sağlanan birtakım destekleri durdurmuştu.

Geçtiğimiz günlerde Batı Afrika’ya aralarında yetkililerin ve uzmanların da bulunduğu üst düzey bir ABD heyeti geldi. Heyete, Beyaz Saray’a bağlı ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Sahel İşlerinden Sorumlu Aditi Vira başkanlık etti.

Hafta başında Mali’de çalışmalarına başlayan ABD heyeti, geçiş hükümetinin Dışişleri Bakanı Abdoulaye Diop ile bir toplantı yaptı. Toplantı hakkında yorum yapan Diop, bunun ‘Mali ile ortakları arasındaki düzenli istişareler çerçevesinde gerçekleştirildiğine’ dikkat çekti.

Diop, X platformundan yaptığı paylaşımda, “Görüşmelerde alt bölgedeki sorunların yanı sıra esas olarak Mali Cumhuriyeti ile ABD arasındaki ikili işbirliği ele alındı” ifadelerini kullandı.

Diop, ABD’lilerle görüşülen meselelerin, özellikle de Rusya’nın genel olarak bölgedeki, özel olarak da Mali’deki nüfuzuna ilişkin hassas konuların ayrıntılarına girmedi. Mali’de bir yanda Tuareg isyancılarına, diğer yanda El-Kaide ve DEAŞ’a karşı ordunun yanında savaşan yüzlerce Wagner savaşçısı bulunuyor.

Batı Afrika’da Rusya’nın nüfuzu artarken, Fransa’nın nüfuzu gerilemiş ve Mali, Nijer ve Burkina Faso’dan Fransız güçleri sınır dışı edilmişti. Halkın Fransa’ya ve genel olarak Batı’ya karşı öfkesi artarken, büyük silah anlaşmalarının bir parçası olarak ülkeye çok sayıda silah sağlayan Rusya’yla yeni bir müttefik olarak kurulan ilişkilere medyada daha çok yer veriliyor.

Nijer’de özel kuvvetleri ve Sahel bölgesinde bazı askeri üsleri bulunan ABD’liler, büyük bir uluslararası çekişmeye sahne olan çalkantılı bölgede Fransızlara ve Avrupalılara göre daha temkinli görünüyor.



Uzmanlar uyardı: "Zihin kontrol silahları" gerçek oluyor

 Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)
Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)
TT

Uzmanlar uyardı: "Zihin kontrol silahları" gerçek oluyor

 Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)
Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)

Britanyalı bilim insanları bilinç, algı veya hafızayı değiştirebilen silahların yakın zamanda gerçeğe dönüşebileceğini söylüyor. 

Birleşik Krallık'taki Bradford Üniversitesi'nden Michael Crowley ve Malcolm Dando, Kraliyet Kimya Topluluğu tarafından yayımlanacak yeni kitaplarında, insanın sinir sistemini hedef alan "beyin silahlarının" artık yalnızca bilimkurgularda kalmayacağını savunuyor.  

24 Kasım'da yayımlanacak kitap, merkezi sinir sistemini (MMS) etkileyen kimyasalların araştırılması için yürütülen devlet fonlu çalışmaları konu ediniyor. 

Guardian'a konuşan Crowley, Soğuk Savaş'ta ve sonrasında ABD, Sovyetler Birliği ve Çin'in MMS'ye etki eden silahlar geliştirmek için "aktif çaba gösterdiğini" söylüyor. 

Bu programların insanlarda "bilinç kaybı, uyuşma, halüsinasyon, kafa karışıklığı ve felç" dahil uzun süreli bozukluklar yaratacak cihazların geliştirilmesini hedeflediğini belirtiyor. 

Araştırmacılar, 2002'de Moskova Tiyatrosu'na Çeçen militanlar tarafından düzenlenen baskını da hatırlatıyor. Rehine krizinde Rus özel harekatçılar, binanın havalandırma sisteminden içeri fentanil bazlı "uyku gazı" sıktıktan sonra operasyona başlamıştı. Rus askerler 40 ayrılıkçı militanı öldürmüş, 132 rehinenin çoğununsa gazdan etkilenerek yaşamını yitirdiği bildirilmişti.

Kitabın dünyaya bir uyarı niteliğinde olmasını istediklerini belirten Crowley şöyle devam ediyor: 

Kulağa bilimkurgu gibi geliyor ama bu, bilimsel bir olguya dönüşüyor. Bizatihi beynin savaş alanına dönüşeceği bir çağa giriyoruz. Merkezi sinir sistemini manipüle etmek için kullanılan araçlar giderek daha hassas, erişilebilir ve devletler için daha cazip hale geliyor.

Biyolojik ve kimyasal silahlarla ilgili araştırmalar yürüten Dando da tehdidin arttığı uyarısında bulunuyor: 

Nörolojik bozuklukları tedavi etmemizi sağlayan bilgiler, bilişsel işlevleri bozmak, itaatkarlık yaratmak ve hatta gelecekte insanları farkında olmadan faillere dönüştürmek için kullanılabilir.

Dando ve Crowley, Lahey'de 24-28 Kasım'da otuzuncusu düzenlenecek Taraf Devletler Konferansı'na (Conference of the States Parties/CSP) katılacak. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne üye ülkelerin oluşturduğu CSP, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin denetiminden sorumlu.

Bilim insanları, gelecekte karşılaşılabilecek bu silahlara karşı şimdiden gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söylüyor. Crowley, "Bu bir uyarıdır. Bilimin bütünlüğünü ve insan zihninin kutsallığını korumak için hemen harekete geçmeliyiz" diyor.

Independent Türkçe, Guardian, News Bytes


Brezilya'nın eski Devlet Başkanı Bolsonaro ev hapsinden gözaltına alındı

Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)
Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)
TT

Brezilya'nın eski Devlet Başkanı Bolsonaro ev hapsinden gözaltına alındı

Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)
Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)

Bugün çeşitli kaynaklar, darbe planlamakla suçlanan eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro'nun ev hapsinden tutuklama öncesi gözaltı durumuna geçirildiğini bildirdi.

Avukatlarından Celso Velarde, AFP'ye yaptığı açıklamada, Bolsonaro'nun "gözaltına alındığını, ancak nedenini bilmediğini" söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre mahkeme tutanağında, 70 yaşındaki eski sağcı cumhurbaşkanının ev hapsinden tutuklama öncesi gözaltı durumuna geçirilmesinin "yüksek kaçma riski" taşıdığı gerekçesiyle olduğu belirtildi.

Yargıç Alexandre de Moraes belgede Bolsonaro'nun, bugün ilerleyen saatlerde başkent Brasilia'daki evinin yakınında destekçilerinin düzenlemeyi planladığı bir gösteriden yararlanarak kaçmayı umarak elektronik izleme bileziğini "kırmaya" çalıştığını açıkladı.

Davaya yakın kaynaklar, Bolsonaro'nun gözaltına alınmasının ihtiyati bir tedbir olduğunu ve darbe girişimi planlamak suçundan aldığı 27 yıllık hapis cezasının infazına başlanması amacıyla yapılmadığını vurguladı.

Bolsonaro'nun avukatları dün, kötüleşen sağlığı nedeniyle cezasını ev hapsinde çekmesine izin verilmesini talep etti.

Bolsonaro, 2022 seçimlerini kaybettikten sonra Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva'nın cumhurbaşkanlığını devralmasını engellemeye çalıştığı suçlamasıyla yargılandığı ağustos ayından bu yana ev hapsinde bulunuyor.

11 Eylül'de, hakimlerin Bolsonaro'nun "otoriter yönetimini" sağlamak için komplo kuran "suç örgütüne" liderlik ettiği sonucuna vardığı bir yargılamanın ardından suçlu bulundu. Yüksek Mahkeme geçen hafta yaptığı itirazı reddederek, Bolsonaro'nun hapis cezasından kurtulma olasılığını önemli ölçüde azalttı.


ABD “yanlışlıkla” Meksika’yı işgal etti

Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
TT

ABD “yanlışlıkla” Meksika’yı işgal etti

Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)

ABD'nin Meksika sahiline uyarı levhaları yerleştirmesi tartışma yarattı. 

AFP'nin aktardığına göre pazartesi günü Meksika'ya tekneyle giden sivil kıyafetli kişiler, ülkenin ABD sınırındaki Tamaulipas eyaletinde yer alan Playa Bagdad'a (Bağdat Plajı) uyarı tabelaları yerleştirdi. 

Levhalarda İngilizce ve İspanyolca olarak "Savunma Bakanlığı'na ait bu arazi komutanın yetkisiyle yasaklı bölge olarak belirlenmiştir" yazıyor. 

"Ulusal Savunma Bölgesi III" (National Defense Area/NDA) olarak belirlenen araziye izinsiz girenlerin gözaltına alınabileceği de belirtiliyor. NDA'lara sadece Amerikan ordusu personelinin girişine izin veriliyor. 

Levhaların dikildiği sahil, ABD'nin Colorado eyaletindeki Rocky Dağları'ndan doğan Rio Grande Nehri'nin Meksika Körfezi'ne döküldüğü yerde. 

Sosyal medyada tartışma yaratan olayla ilgili Pentagon'dan yapılan açıklamada, sınır tabelaları yerleştirmesi için anlaşılan firmanın yanlış yere gittiği belirtildi. Rio Grande Nehri'nin değişen su seviyeleri nedeniyle ABD-Meksika sınırının karıştırıldığı ifade edildi. 

Meksika lideri Claudia Sheinbaum, iki ülke arasında uzanan nehirlerin etrafındaki sınırların belirlenmesinden sorumlu Uluslararası Sınır ve Su Komisyonu'nun (International Boundary and Water Commission/IBWC) devreye girdiğini söyledi. IBWC, sınır anlaşmazlıklarının giderilmesi için ABD ve Meksika ortaklığıyla 1884'te kurulmuştu. 

Meksika Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada donanma askerlerinin sahildeki 6 tabelayı da kaldırdığı bildirildi. 

Olay, ABD ve Meksika arasında gerginliğin arttığı bir dönemde yaşandı. 

ABD Başkanı Donald Trump, ocakta göreve başladığında Meksika Körfezi'nin adının "Amerika Körfezi" şeklinde değiştirilmesi talimatını vermişti. 

Trump, 18 Kasım'daki açıklamasında da uyuşturucuyla mücadele için Meksika'ya askeri personel gönderilebileceğini söylemişti. 

Sheinbaum ise buna tepki göstererek "Kendi topraklarımızda operasyonları biz yürütürüz ve hiçbir yabancı hükümetin müdahalesini kabul etmeyiz" demişti.

Diğer yandan Sheinbaum, kartellere operasyonlarda ABD'yle istihbarat paylaşımına açık olduklarını söylemişti. 

Independent Türkçe, Telegraph, LBC, Newsweek, AFP