Haredi Yahudileri kimlerdir ve neden İsrail ordusunda zorunlu askerliği reddediyorlar?

Ultra-Ortodoks Yahudiler (Reuters)
Ultra-Ortodoks Yahudiler (Reuters)
TT

Haredi Yahudileri kimlerdir ve neden İsrail ordusunda zorunlu askerliği reddediyorlar?

Ultra-Ortodoks Yahudiler (Reuters)
Ultra-Ortodoks Yahudiler (Reuters)

İsrail’de Kudüs’teki Yüksek Mahkeme’de, dün Haredi Yahudileri olarak bilinen Ultra Ortodoks Yahudilerin (Haredim) askerlikten muaf tutulmasına yönelik hükümet kararının uzatılmasına ilişkin oturum düzenlendi.

Ultra-Ortodoks Yahudilerin mahkeme önünde, kendilerine askerlik hizmetinden muafiyet tanıyan hükümet politikasını değiştirme girişimlerini protesto etmesiyle, İsrail ordusunda zorunlu askerliğe karşı mücadeleleri yeniden ön plana çıktı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığı habere göre, İsrail Yüksek Mahkemesi’nin temyiz başvurusunu değerlendirmesinden kısa bir süre sonra, İsrail polisinin, Haredi Yahudilerin protestolarını zorla dağıttığı anlara dair görüntüler sosyal medya sitelerinde yayıldı.

Muafiyetlere karşı Yüksek Mahkeme’ye itiraz eden gruplardan biri olan ‘İsrail’de Kaliteli Hükümet Hareketi’ tarafından yapılan konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

Gazze’deki uzun savaş, zorunlu askerlik kapsamının İsrail toplumunun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde genişletilmesine yönelik acil ihtiyaç konusuna dikkatimizi çekiyor. Sorumlulukta eşitlik bir slogan değil, stratejik ve güvenlik gereğidir. Askere alımda gerçek eşitlik talebi, bu aziz ülkeyi yüreğinde taşıyan herkes tarafından paylaşılmalıdır.

derbfe
İsrail polisi Kudüs’te göstericileri yoldan uzaklaştırdı (Reuters)

İsrailli Yahudiler, erkekler iki yıl sekiz ay, kadınlar ise iki yıl olmak üzere, 18 yaşına geldiklerinde zorunlu askerlik yapıyor.

İsrail, 1948’deki kuruluşundan bu yana, Ultra Ortodoks Yahudileri ordu saflarına katma sorunuyla karşı karşıya kaldı.

İsrail’in kurucusu ve ilk başbakanı David Ben-Gurion, Yahudi dini öğretilerinin sürekli olarak incelenmesinin garantörü oldukları için onlara özel muamele yaptı.

Yüksek Mahkeme, 2018 yılında Ultra Ortodoks Yahudileri eşitlik ilkesi uyarınca, orduda görev yapmaktan muaf tutan yasayı geçersiz kıldı.

bfrdb
Ultra-Ortodoks Yahudiler, Kudüs’te kendilerine askerlik hizmetinden muafiyet tanıyan hükümet politikasını değiştirme girişimlerini protesto etti (Reuters)

Parlamentonun yeni kurallara ulaşma çabaları başarısızlıkla sonuçlandı.

Ultra Ortodoks Yahudileri zorunlu askerlikten muaf tutan hükümet kararının süresi gelecek ay doluyor.

Ultra-Ortodoks Yahudiler, İsrail nüfusunun yüzde 13’ünü oluşturuyor ve aralarındaki yüksek doğum oranları nedeniyle bunun 2035 yılında yüzde 19’a ulaşması bekleniyor.

Haredi Yahudileri kimlerdir?

Ultra-Ortodoks Yahudiler, yani Haredimler çok katı bir dini görüşe sahip.

Haredi kelimesi ‘dindar’ anlamına geliyor.

Haredi Yahudileri Siyonizm’i reddediyor.

İsrail’in yanı sıra çoğu Batı Kudüs ve ABD’de, bir kısmı da Avrupa ülkelerinde yaşıyor.

İnançlarında Tevrat’a ve eski Yahudi ideolojik kökenlerine bağlılar.

Haredi Yahudileri, her biri bir hahamın etrafında toplanmış birçok farklı topluluktan oluşuyor ve kendi ibadet geleneklerini, ritüellerini, kıyafetlerini ve günlük yaşamlarını paylaşıyorlar.

xcs sdfv
Ultra-Ortodoks Yahudiler dini toplantılarından birinde (Reuters)

Orada herkes din odaklı bir hayat yaşıyor ve günde üç kez ibadethanelerinde buluşup dua ediyor, eğitim görüyor, düzenli olarak düğünler ve bayram toplantıları düzenliyorlar.

Haredi Yahudileri zorunlu askerliği neden reddediyor?

Ultra-Ortodoks Yahudilerin askerlikten muaf olması, ülkede yaygın bir öfke ve kızgınlığa neden oluyor.

Çok sayıda İsrailli, Gazze’de Hamas hareketiyle devam eden çatışmalar ve Lübnan sınırındaki dolaylı çatışmalar nedeniyle İsrail ordusu saflarında yaşanan yüksek ölüm oranları göz önüne alındığında, bu durumdan memnun değil.

Ultra-Ortodoks Yahudiler zorunlu askerliği reddediyor ve üç yıl boyunca askeri üniformayla hizmet etmek yerine Tevrat Kursları’nda (Yeşiva) eğitim hakkı talep ediyor.

vdfvfd
Göstericiler, 26 Şubat’ta Kudüs’te düzenlenen protesto sırasında İsrail askerlik hizmetinde eşitlik talep ediyor (Reuters)

Bazıları dini yaşam tarzlarının askeri normlarla çatışabileceğini söylerken, diğerleri liberal devlete ideolojik karşıtlığını dile getiriyor.

Yahudi dini liderler de, Haredilerin misyonunun Tevrat’ı okumakla sınırlı olduğunu düşünüyor.

Ultra-Ortodoks Yahudi gençler, Yahudiliğin öğretileri ve yasalarını incelemekle meşgul oldukları ve kendilerini bunları öğrenmeye adamanın askerlik hizmetinden daha önemli olduğu gerekçesiyle zorunlu askerlikten kaçınıyor.

Ayrıca, orduda Yahudi öğretilerini sürdürmenin zor olduğunu savunuyorlar.

dsev
Ultra-Ortodoks Yahudilere zorunlu askerlik muafiyeti tanıyan hükümet politikasını değiştirme girişimlerini protesto eden bir gösterici, İsrail polisi tarafından taşınıyor (Reuters)

Öğretilerine göre, Ultra-Ortodoks Yahudiler, Tevrat çalışmayı, İsrail’in hayatta kalmasının garantisi ve ‘İsrail halkını koruyacak manevi bir silah’ olarak görüyor.

Ultra-Ortodoks Yahudiler, dindar bir Yahudi’nin rolünün ‘savaşmak değil, Tevrat’ı öğrenmek’ olduğunu savunan, Knesset ve hükümetteki siyasi temsilcilerinin baskısıyla askerlik hizmetinden muaf tutuldu.

Haredi Yahudiler demokrasiyi kesinlikle tanımıyor

Tevrat, Talmud ve hahamların öğretilerinde yer alan metinlere bağlı kalan Haredi Yahudileri, İsrail devleti ve içindeki Yahudilerin yaşamlarının demokrasi ilkelerine, Siyonizmin değerlerine ve insanlar tarafından çıkarılan yasalara göre değil, Yahudi yasalarına ve Tevrat öğretilerine göre yönetilmesi gerektiğini düşünüyor.

Buna göre, bu öğretileri İsraillilerin günlük yaşamlarına dayatmak için siyasi nüfuzlarını kullanıyorlar.

Ultra-Ortodoks Yahudiler kendilerini izole ediyorlar ve genellikle geleneksel Yahudi değerlerine yönelik aşırı ve fanatik davranışlarıyla tanınıyorlar.

Ayrıca Avrupa ve Batı kültürüne açıklığı, laiklik ve demokrasi değerlerini de reddediyorlar.

Haredi Yahudileri, demokratik sistemin siyasi ve sosyal yaşamın temeli olarak benimsenmesine şiddetle karşı çıkıyor.

Çünkü onların görüşüne göre demokratik sistem, Yahudi halkının kamusal yaşamının yasama ve yönetiminin tek kaynağı olan Yahudi şeriat yasalarının yerini alıyor.



İsrail, İran'a saldırdı: Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı ve Genelkurmay Başkanı öldürüldü, nükleer program etkisiz hale getirildi

TT

İsrail, İran'a saldırdı: Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı ve Genelkurmay Başkanı öldürüldü, nükleer program etkisiz hale getirildi

İsrail, İran'a saldırdı: Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı ve Genelkurmay Başkanı öldürüldü, nükleer program etkisiz hale getirildi

İsrail, İran'ın nükleer programını vurmak için Yükselen Aslan Operasyonu'nu başlattı ve başkent Tahran'da Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) üst düzey komutanlarının ikamet ettiği bir mahalleyi hedef aldı.

İran devlet medyası, DMO Komutanı Hüseyin Selami'nin bu sabah erken saatlerde Tahran'a düzenlenen bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü doğruladı. Hatemu’l Enbiya Hava Savunma Karargâhı Komutanı Tümgeneral Gulam Ali Reşid ve Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri'nin de öldüğü bildirildi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer tesislerine yönelik yakın bir İsrail askeri saldırısı uyarısında bulunmasından kısa bir süre sonra, bugün şafak vakti İsrail ordusunun İran'a yönelik bir ‘önleyici saldırı’ başlattığını duyurdu.

Katz yaptığı açıklamada, “İsrail'in İran'a yönelik önleyici saldırısının ardından, İsrail devleti ve sivil halkının füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırıya uğraması bekleniyor” dedi. Katz, İsrail genelinde iç cephede ‘olağanüstü hâl’ ilan etti.

İsrail Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Eyal Zamir, bugün şafak vakti İsrail'in İran'a düzenlediği hava saldırılarını ‘eşi benzeri görülmemiş tarihi bir operasyon’ olarak nitelendirdi. Zamir, bunun sonucunun ‘mutlak bir başarı’ olmayabileceği uyarısında bulunarak, vatandaşlarını olası bir İran tepkisine hazırlıklı olmaya çağırdı. Zamir yaptığı açıklamada, “Mutlak bir başarı vaat edemem. İran rejimi bize saldırarak karşılık vermeye çalışacak ve beklenen kayıplar alıştığımızdan farklı olacak” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, İran'a yönelik saldırısının ‘ilk aşamasını tamamladığını’ açıkladı. Ordunun yaptığı açıklamada, “İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait onlarca savaş uçağı, İran'ın çeşitli bölgelerindeki nükleer hedefler de dahil olmak üzere onlarca askeri hedefe yönelik saldırıları içeren ilk aşamayı tamamladı” ifadeleri yer aldı.

İsrail'de önlem olarak sirenler çaldı. İsrail ordusu, sivil ve genel güvenlik talimatlarını ‘temel faaliyetler’ olarak değiştirerek eğitim faaliyetlerini, toplantıları ve işyerlerinde bulunmayı yasakladı.

İsrailli bir askeri yetkili bugün erken saatlerde, İsrail'in saldırısının İran'daki nükleer ve askeri hedefleri vurduğunu doğruladı ve İran'a karşı askeri operasyonun ‘Yükselen Aslan’ adını taşıdığını açıkladı. “İsrail, İran'ın nükleer silahlara sahip olmamasını sağlamak ve varoluşsal tehdidi ortadan kaldırmak için çalışıyor” diyen yetkili, ülkesinin ‘İran'ın herhangi bir misillemesine karşı kendini savunmaya hazır’ olduğunu ifade etti.

Askeri yetkiliye göre saldırı İranlı komutanları da hedef aldı. Askeri yetkili, ABD'nin İran'a yönelik saldırıya katılıp katılmadığını söylemekten kaçınırken, İsrail'in ‘yıllardır dünyayı İran konusunda uyardığını’ belirtti. “İran'a yönelik operasyonlar halen devam ediyor” diyen yetkili, İsrail ordusunun İran'ın ‘her an’ saldırı düzenleme kapasitesine sahip olduğunu düşündüğünü kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre İsrailli bir askeri yetkili yaptığı açıklamada, saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı da dahil olmak üzere üst düzey komutanların ve bazı üst düzey nükleer bilimcilerin öldürülmüş olabileceğini söyledi.

csdfvgthy

İran devlet televizyonu bugün şafak vakti, İsrail hava saldırılarının ülkenin merkezindeki ana uranyum zenginleştirme tesisi olan Natanz Nükleer Santrali’ni defalarca vurduğunu söyledi. Bölgeden yükselen yoğun duman görüntülerini gösteren televizyon, Natanz Nükleer Santrali’nin İsrail Hava Kuvvetleri tarafından ‘birkaç kez vurulduğunu’ bildirdi.

İran devlet televizyonu, Tahran'ın kuzeydoğusunda patlama sesleri duyulduğunu doğruladı. Telegram ağındaki kanallar, saldırının Tahran'ın kuzeydoğusunda, DMO ve silahlı kuvvetlerin üst düzey komutanlarının yaşadığı en büyük yerleşim bölgelerinden biri olan Mahallati kasabasını vurduğunu bildirdi. Video görüntülerinde, başkentin kuzeydoğusunda bulunan Genelkurmay Başkanlığı, ordu ve DMO karargahının bulunduğu Lavizan mahallesinde dumanların yükseldiği görüldü.

İran medyası yetkililerin Tahran'ın güneyindeki İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı'ndaki tüm uçuşları askıya aldığını bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio yaptığı açıklamada, İsrail'in ‘bu gece İran'a karşı tek taraflı bir eylemde bulunduğunu’ söyledi. “İran'a yönelik saldırılara dahil değiliz” diyen Rubio, Washington'un İsrail tarafından ‘bu eylemin meşru müdafaa için gerekli olduğuna’ inandığı mesajını aldığını belirtti.

Rubio, Tahran'a bölgedeki ABD çıkarlarını ya da personelini hedef almaması çağrısında bulundu. Rubio, “En büyük önceliğimiz bölgedeki ABD güçlerinin korunmasıdır… İran, ABD çıkarlarını ya da ABD güçlerini hedef almamalıdır” dedi.