Britanyalı bilim insanı uyardı: "Kadın psikopatlar hafife alınıyor"https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4882781-britanyal%C4%B1-bilim-insan%C4%B1-uyard%C4%B1-kad%C4%B1n-psikopatlar-hafife-al%C4%B1n%C4%B1yor
Britanyalı bilim insanı uyardı: "Kadın psikopatlar hafife alınıyor"
İkiyüzlülük, düzenbazlık, empati yoksunluğu ve duygusal derinliğe sahip olmamak psikopatlığın en çok bilinen belirtilerinden (Pixabay)
Son dönemde yürütülen bilimsel çalışmalar psikopat erkeklerin sayısının kadınlardan 6 kat fazla olduğu tahminini yürütse de Anglia Ruskin Üniversitesi'nde psikopati üzerine çalışan Dr. Clive Boddy bu rakamın daha yüksek olduğunu öne sürdü.
Psikopat kadınların, erkeklere oranının 1'e 1,2 düzeyinde olduğunu söyleyen Boddy, bu kişilerin genelde cinsiyetleri nedeniyle fark edilmediğine dikkat çekti.
Boddy, "İnsanlar genellikle psikopati özelliklerini kadınlardan çok erkeklere atfediyor. Bu nedenle kadınlar psikopatiyle bağlantılı bazı kilit belirtileri gösterse bile bu şekilde yorumlanmıyor" dedi.
Britanyalı bilim insanı, "Eğer kadınlarda psikopati farklı şekilde oraya çıkıyorsa, erkek ve suçlu psikopatları tespit etmek için uygulanan yöntemler kadın ve suçlu olmayan psikopatları belirlemek için yetersiz olabilir" ifadelerini kullandı.
Kadın psikopatların sosyal ve finansal avantajlar sağlamak için baştan çıkarma ve düzenbazlığı erkeklerden daha fazla kullandığını belirten Boddy, "Kadın psikopatlar, amaçlarına ulaşmak için şiddettense kelimeleri kullanmaya daha meyillidir. Hareket etme şekilleri erkek psikopatlardan farklıdır" diye konuştu.
Boddy sözlerine şu şekilde devam etti:
Genellikle erkekler kadar ciddi durumda olmayan kadın psikopatlar hep hafife alındı. Bu nedenle iş hayatı ve toplum için daha önce düşünüldüğünden çok tehdit oluşturuyorlar. Kadın liderlerin otomatik olarak daha dürüst, düşünceli ve ilgili olduğu varsayılamaz.
2005'ten bu yana iş yerindeki psikopatların etkisi üzerine çalışan Boddy, kadın psikopatları tespit edememenin hem şirket yapılarına hem de adalet sistemine zarar verdiğini savundu.
Jalisco Yeni Nesil Karteli de rakibinde Eylül 2024'te patlak veren iç savaşa müdahil oldu (Reuters)
Meksika'nın Sinaloa eyaleti pazartesi günü yine bir vahşete sahne oldu.
Kafası kesilip bir viyadüğe asılan kişilerin 4 cesedi korku salsa da bu, daha büyük bir katliamın parçasıydı. Yakınlardaki bir otomobilde 16 cansız beden daha bulundu.
Bu olay üzerine New York Times, Sinaloa Karteli'nin iç savaşını mercek altına aldı.
Ölümcül uyuşturucu fentanille mücadelede Meksika devletini de yanına alan ABD'nin karşısında gücünü korumaya çalışan kartelin mücadelesinin yeraltı dünyasının geleceğini belirleyeceği belirtildi.
Sinalao Karteli nedir?
Fentanil gibi ABD için ulusal güvenlik sorunu haline gelen uyuşturucuların kitlesel üretimini üstlenen kartel, yıllar boyunca yalnızca yerel değil, dünyanın diğer yerlerindeki çetelere de bir çatı oldu.
Uyuşturucu kaçakçılığı ve para aklamanın yanı sıra insan kaçakçılığı, göçmen kaçırma, yakıt hırsızlığı, kaçak ağaç kesme gibi çeşitli faaliyetler yürütüyorlar.
Sinalao Karteli'ni El Mayo diye bilinen Ismael Zambada Garcia'yla birlikte kuran El Chapo lakaplı Joaquin Guzmán Loera, halihazırda ABD'de müebbet hapis cezasını çekiyor.
Öncesinde çamaşır sepeti içinde saklanıp hapisten kaçarak dünya çapında tanınmıştı.
İç savaş nasıl başladı?
2024 yazında El Chapo'nun oğullarından biri Zambada'yı kaçırarak ABD'ye teslim etti.
Los Chapitos diye bilinen oğulların bu ihaneti, gerginlikleri büyüterek karteli iç savaşa sürükledi.
Joaquín Guzmán López ve Ovidio Guzmán López babaları gibi ABD'de hapiste.
Kardeşleri Ivan Guzmán Salazar ve Jesus Alfredo Guzmán Salazar, Los Chapitos'u yönetiyor.
Babalarının 2016'da yakalanması sonrasında fentanil işini büyüterek başarı kazandılar.
Zambada'ya sadık kalan ekipse Los Mayos hizbinde. Bu ekip gizliliğe verdiği önem ve stratejik ittifaklarla dikkat çekiyor.
Daha disiplinli ve pragmatik görülen Los Mayos geleneksel uyuşturucu kaçakçılığı yöntemlerine bağlı.
Sinalao Karteli'nin rakipleri kim?
2009'da kurulan Jalisco Yeni Nesil Karteli, Sinaloa'nın en dişli rakibi olmayı başardı.
Meksika ve ABD'li yetkililer, onları en vahşi ve en hızlı büyüyen uluslararası suç örgütlerinden biri diye tanımlıyor.
El Chapo, "bücür" anlamına geliyor (AFP)
Nemesio Oseguera Cervantes önderliğindeki kartel fentanille birlikte kokain, eroin ve metamfetamin kaçakçılığında iddialı.
Meksika'nın Guerrero, Sonora, Michoacán ve Chiapas gibi eyaletlerinde iki kartel sert bir savaş veriyor.
Meksika ve ABD neler yapıyor?
ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük tarifesi uygulama ve Meksika topraklarına asker gönderme tehditleri üzerine iki ülke kartellere karşı mücadeleyi artırdı.
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum özellikle Sinaloa eyaletinde binlerce asker görevlendirerek önemli operasyonlara imza attı. Onlarca örgüt yöneticisi yakalandı ve pek çok uyuşturucu laboratuvarı basıldı.
ABD de "yabancı terör örgütü" ilan ettiği kartelleri CIA drone'larıyla takip ederek laboratuvarların yerlerini saptadı.
Ancak fentanilin herhangi bir mutfakta üretilebilmesi ve ABD'deki yoğun talep, bu önlemleri yetersiz bırakabilir.
Savaşı kim kazanıyor?
Uzmanlar ve yetkililer bu sorunun yanıtında uzlaşamıyor.
Meksika'nın Los Chapitos hizbindeki pek çok kilit ismi yakalayarak kayda değer darbeler vurduğu söyleniyor.
Uzmanlar, Los Chapitos'un Jalisco karteliyle yaptığı beklenmedik işbirliğini, çaresiz durumda kalmasına yoruyor.
Brookings Enstitüsü'nden Vanda Felbab-Brown, bu mücadelenin küresel yansımaları olacağını ve sonucuna göre "yasadışı pazarların yeniden organize edileceğini" söylüyor.
Felbab-Brown, Sinaloa Karteli için sonun yaklaşmış olabileceğini belirtirken Jalisco Yeni Nesil Karteli'nin yükselişe geçeceği tahminini de yapıyor.
Güvenlik uzmanı Eduardo Guerrero ise El Chapo'nun oğullarının Jalisco'ya büyük imkanlar sunabileceğine işaret ediyor:
Messi'yi kendi futbol takımına getirmek gibi... İki gücü birleştirmek devasa bir küresel üretim kapasitesi anlamına geliyor.