Washington'da, Sudan'a özel temsilci atanması tartışmalara neden oldu

Eski yetkililer, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda, bu görevde başarılı olacağından şüphe duyduklarını belirtti.

Özel Temsilci Tom Perriello (ABD Temsilciler Meclisi'nden bir fotoğraf)
Özel Temsilci Tom Perriello (ABD Temsilciler Meclisi'nden bir fotoğraf)
TT

Washington'da, Sudan'a özel temsilci atanması tartışmalara neden oldu

Özel Temsilci Tom Perriello (ABD Temsilciler Meclisi'nden bir fotoğraf)
Özel Temsilci Tom Perriello (ABD Temsilciler Meclisi'nden bir fotoğraf)

Tom Perriello'nun ABD’nin Sudan özel temsilcisi olarak atanması, Washington’da tartışma yarattı. Bu atama, Başkan Joe Biden'ın destekçileri tarafından olumlu karşılanırken bazı çevreler ise atamanın başarı şansına dair şüpheleri olduklarını açıkladı.

Eski ABD yönetimi yetkilileri, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda Perriello'nun karşılaşacağı zorluklara değindiler. Sudan eski Özel Temsilcisi Ofisi Başkan Yardımcısı Cameron Hudson, "Sudan için özel bir temsilci atanmasının şu andaki diplomatik durum için doğru olduğuna inanmamıza rağmen, temsilcinin etkili olabilmesi için Amerikan hükümeti iç süreçlerinde ve Sudan ile ilgili taraflarla yapılacak diplomatik görüşmelerde yetkilerinin artırılması gerekiyor" dedi.

Sudan'daki eski ABD Büyükelçiliği vekili Alberto Fernandez, Dışişleri Bakanlığı'nın Afrika İşlerinden Sorumlu Yardımcı Sekreteri Molly Fee'nin rolünü eleştirdi. Fernandez, "Molly Fee'nin Ekim 2021'deki askeri darbeden bu yana Sudan'daki rolünün zararlı olduğunu düşünüyorum. Sudan dosyasında son sözü kim söylüyor? Perriello mu yoksa Sudan politikasının belirlenmesinde daha fazla etkisi olan Fee mi?" diye sordu.

Sudan ve Güney Sudan eski Özel Temsilcisi Donald Booth ise özel temsilcinin rolü hakkında "Çatışma taraflarıyla iletişim kuracak bir kişi olmalıdır. Bu, çatışan ve bu durumdan etkilenen tarafların yanı sıra, çatışma taraflarını destekleyen, aralarında arabuluculuk yapmaya ya da müzakereleri kolaylaştırmaya çalışan dış tarafları da kapsamalıdır” dedi. Booth, Sudan örneği üzerinden, "Sudan Silahlı Kuvvetleri ve Hızlı Destek Kuvvetleri çatışmayı durdurup siyasi bir sürece bağlı kalması zor görünüyor. Destekçileri onları bu yönde zorlamaya hazır olmadıkça anlaşmaya varılması beklenmemelidir" şeklinde konuştu.



Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
TT

Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, ‘barışçıl’ olması halinde İran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını bildirdi.

İran'a hiçbir şey teklif etmediğini vurgulayan Trump, “Nükleer tesislerini tamamen yok ettiğimizden beri İranlılarla konuşmadım” dedi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'la yaptığı nükleer anlaşma kapsamında İran'a milyarlarca dolar ödediğini ifade etti.

Trump dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer faaliyetlerinden vazgeçmeyebileceğini, ancak ‘barış yapmaları halinde’ Tahran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını belirtmişti. Trump, İran'ın nükleer programına devam etme ihtimalini dışlayarak şunları söyledi: “Tükendiler... Daha önce hiç kimsenin vurulmadığı kadar vuruldular. Nükleer kapasitelerini yok ettik ve daha ileri gidemezler.”

ABD Başkanı, İran'ın Çin'e petrol ihracatı üzerindeki yaptırımların kaldırılması konusunda herhangi bir yorumda bulunmadığını vurguladı.

Trump, İran'a yönelik yaptırımların ‘iyi niyet göstermeleri, barışa bağlı kalmaları ve ABD çıkarlarına zarar vermekten kaçınmaları halinde’ kaldırılabileceğini belirtmişti. Trump ayrıca, İranlı yetkilileri İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’na katılmaya çağırdı ve ‘ABD'nin İran rejimine yönelik başarılı saldırılarının ardından daha fazla ülkenin İsrail ile İbrahim Anlaşması'na katılmaya ilgi gösterdiğini’ belirtti.

Trump dün Fox News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının başarısını vurgulayarak şunları söyledi: “Güzel uçaklar, 30 kat granit derinliğine kadar inebilen en gelişmiş bombalarla oraya girdi. Orayı gerçekten yerle bir ettiler. Ancak CNN ve New York Times'ın tamamen yok edilmemiş olabileceğini söyleyen yalan haberlerine katlanmak zorunda kaldık ve sonra daha önce hiç kimsenin görmediği bir şekilde tamamen yok edildiği ortaya çıktı. Bu da en azından bir süreliğine nükleer hırslarının sonu anlamına geliyor.”

ABD Başkanı, Tahran'ın ABD saldırılarından önce zenginleştirilmiş uranyumun bir kısmını sakladığı iddialarına şöyle yanıt verdi: “Sanmıyorum, bunu yapmak çok zor ve çok tehlikeli. Çünkü zenginleştirilmiş uranyum çok ağır ve İranlılar o güne kadar geleceğimizi bilmiyorlardı. Kimse bu tesisleri hedef alacağımızı düşünmüyordu ve herkes tesislerin aşılmaz olduğunu söylüyordu.”

Trump zenginleştirilmiş uranyum transfer edilmediğini ve üç nükleer tesisin (Fordo, Natanz ve İsfahan) tamamen yok edildiğini yineledi. Öte yandan Başkan Trump geçen hafta Lahey'de düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi öncesinde de ABD'nin İran'ın askeri amaçlarla uranyum zenginleştirme planlarına izin vermeyeceğini söylemişti.

Trump, programını yeniden inşa etmesi halinde, ABD'nin İran'ı tekrar bombalayıp bombalamayacağı sorusuna ise “Kesinlikle bombalayacağız” yanıtını verdi.