ABD, İsrail’in Lübnan’a aylar içinde kara saldırısı planlamasından endişeli

İsrail’e ait bir uçağı Lübnan’ın güneyindeki kasabaların üzerinde uçuyor (EPA)
İsrail’e ait bir uçağı Lübnan’ın güneyindeki kasabaların üzerinde uçuyor (EPA)
TT

ABD, İsrail’in Lübnan’a aylar içinde kara saldırısı planlamasından endişeli

İsrail’e ait bir uçağı Lübnan’ın güneyindeki kasabaların üzerinde uçuyor (EPA)
İsrail’e ait bir uçağı Lübnan’ın güneyindeki kasabaların üzerinde uçuyor (EPA)

ABD’li yetkililer, Lübnan cephesinde gerilimin devam ettiği bir dönemde, İsrail’in aylar içinde Lübnan’a kara saldırısı planladığından endişe ettiklerini dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığı habere göre, ABD yönetimi ve istihbarat yetkilileri, diplomatik çabaların Hizbullah’ı İsrail’le olan kuzey sınırından uzaklaştırmada başarısız olması durumunda, İsrail’in Lübnan’a ilkbahar sonu veya yaz başında düzenlenecek bir kara saldırısı planladığından endişe duyuyor.

Yetkililerden biri, İsrail’in kara harekatı konusunda henüz nihai bir karar vermediğine dikkat çekti.

Ancak Biden yönetimi içinde bu konuyla ilgili endişenin yüksek olduğunu ve üst düzey yönetim yetkililerine sunulan istihbarat brifinglerinde bir saldırı ihtimalinin yer aldığını ekledi.

Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, “İsrail’in önümüzdeki aylarda bir askeri operasyon gerçekleştireceği varsayımıyla hareket ediyoruz” dedi.

Herkes Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmaların kaderini, Gazze’de ateşkes konusunda devam eden müzakerelere bağlarken, Lübnanlı emekli Tümgeneral Abdurrahman Chehaitli konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;

“Bugün Lübnan’ın güneyinde yaşananlar, çözüm kararını bugün yaşanan siyasi tartışmaların sonucuna ve iki tarafın ne ölçüde güvence elde ettiğine bağlayan, bir ‘savaş öncesi çatışma’ olarak değerlendiriliyor.”

Ancak savaşın genişletilmesi ihtimaline rağmen, Chehaitli çeşitli nedenlerle İsrail’in Lübnan’ın güneyine kara harekatı yapmasına pek ihtimal vermediğini söyledi.

Chehaitli, “Böyle bir durumda saldırı, saldıran güçlerin doğrudan ateş desteği altında, sınıra yakın, yaklaşık 5-6 kilometre uzaklıktaki sınıra yakın köylerle sınırlı olacak, ancak bunun ötesinde olmayacak” diye ekledi.

Öte yandan Lübnan Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Yargıç Suheyl Abbud, siyasetçilerin ‘yargının işleyişini baltalayan’ müdahaleleri konusunda alarma geçti.

Abbud, “Siyasi otoriteler ve iktidarlar, yargının bağımsız olmasını istemiyor, çünkü her biri kendi çıkarlarına dayalı bir yargı istiyor ve yargıyı bu duruma getirmeyi başardılar” dedi.

Yargıç, bağımsız yargı otoritesinin hukuk devletinin temeli olduğunu ve istenilen değişimi sağlamanın tek yolunun bu olduğunu da vurguladı.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.