İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, Filistinli tutukluların serbest bırakılmasına karşı çıktı

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)
TT

İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, Filistinli tutukluların serbest bırakılmasına karşı çıktı

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinli tutukluların ordu ve İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) talimatıyla serbest bırakılması kararına tepki gösterdi.

Ben-Gvir, X sosyal medya platformundan dün gece yaptığı paylaşımda, "Bu akşam serbest bırakılan idari tutuklular, aşırı kalabalık nedeniyle değil, Ramazan öncesinde bir 'jest' olarak Şin-Bet Başkanının doğrudan talimatıyla serbest bırakıldı." ifadesini kullandı.

İsrail Cezaevi Servisi’nin bu konuda "söz hakkı olmadığını" belirten Ben-Gvir, "Şin-Bet Başkanının, 2 Yahudi’nin öldürüldüğü gün jest yapmayı seçmesi kaygı verici" sözleriyle kararı eleştirdi.

Ordu ve Şin-Bet’ten yapılan açıklamada, İsrail hapishanelerinde yer kalmadığı için işgal altındaki Batı Şeria'da gelecek ay serbest bırakılacak bir dizi tutuklu Filistinlinin "daha yüksek tehdit oluşturanlara yer açmak amacıyla" serbest bırakılmasına karar verildiği belirtilmişti.

Filistin Esirler Cemiyeti’nden dün yapılan açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısının 7 bin 325'e çıktığı kaydedilmişti.

Gözaltına alındıktan sonra serbest kalanların da bu rakama dahil olduğuna işaret edilen açıklamada, İsrail güçlerinin baskınlar sırasında Filistinlilere ait evlere zarar verdiği ve aileleri korkuttuğu belirtilmişti.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarında artış yaşanıyor.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.