"Pentagon muhbiri" suçunu itiraf edecek

Jack Teixeira'nın sızdırdığı gizli belgeler ortalığı karıştırmıştı

Teixeira'nın savcılarla nasıl bir anlaşma yapacağı henüz belli değil (Reuters)
Teixeira'nın savcılarla nasıl bir anlaşma yapacağı henüz belli değil (Reuters)
TT

"Pentagon muhbiri" suçunu itiraf edecek

Teixeira'nın savcılarla nasıl bir anlaşma yapacağı henüz belli değil (Reuters)
Teixeira'nın savcılarla nasıl bir anlaşma yapacağı henüz belli değil (Reuters)

Pentagon sızıntısından sorumlu tutulan Jack Teixeira'nın suçlu olduğunu kabul edeceği bildirildi. 

Massachusetts Bölge Savcılığı'na perşembe günü yapılan başvuruda, Teixeira'nın hakkındaki suçlamaları kabul edeceği belirtilerek, pazartesi günü yeni bir duruşma düzenlenmesi istendi. 

22 yaşındaki genç, Pentagon'a ait gizli belgeleri internette paylaştığı gerekçesiyle nisanda FBI tarafından yakalanmıştı. 

Massachusetts eyaletindeki Cod Burnu yarımadasında yer alan ABD Hava Ulusal Muhafızları Otis Üssü'nde görev yapan Teixeira, aynı ay katıldığı duruşmada suçsuz olduğunu savunmuştu. 

Ulusal Muhafızlar, ABD Hava Kuvvetleri'nin yedek bir askeri kuvveti olarak faaliyet gösteriyor. Teixeira, söz konusu üsteki 102. İstihbarat Birimi'nde çalışıyordu. 

New York Times'ın aktardığına göre, ulusal savunmaya ilişkin gizli bilgileri kasıtlı olarak saklamak ve sızdırmak suçlarından yargılanan Teixeira'nın 60 yıla yakın hapis cezası alması öngörülüyordu. Fakat nisandan beri cezaevinde tutulan gencin suçunu itiraf edip anlaşmaya varması halinde bu sürenin kısalabileceği aktarıldı. 

Massachusetts Bölge Savcılığı, başvuru detaylarına ilişkin açıklama yapmayı reddetti.

Belgeler nasıl sızdırıldı?

Araştırmacı gazetecilik platformu Bellingcat'in incelemesine göre ilk olarak "Thug Shaker Central" isimli sohbet odasında paylaşılan belgeler, daha sonra buradan Discord'daki "WowMao" isimli bir odaya taşındı. Belgeler, bu odada paylaşılmasının ardından hızlı şekilde diğer sosyal medya platformlarına da yayıldı.

Burada belgeleri "O.G" kullanıcı adına sahip bir kişinin sızdırdığı belirlendi. ABD istihbaratı, bu kişinin Teixeira olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. 

Söz konusu belgelerde, Ukrayna'nın hava savunmasındaki güvenlik açıklarına, İsrail'in ulusal istihbarat servisi Mossad'ın faaliyetlerine, Çin-Nikaragua ilişkilerine ve Rusya'nın Arktika'daki askeri çalışmalarına ilişkin bilgiler yer alıyordu.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, Reuters



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP