Avrupa Birliği, İsrail'in Gazze'ye insani yardım girişine yönelik kısıtlamalarını kınadı

AA
AA
TT

Avrupa Birliği, İsrail'in Gazze'ye insani yardım girişine yönelik kısıtlamalarını kınadı

AA
AA

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail'in insani yardımların girişine yönelik kısıtlamalarını kınadığını belirterek İsrail'e mevcut girişleri kolaylaştırma, tüm kapıları açma ve insani koridora izin verme çağrısında bulundu.

Borrell'in ofisinden İsrail'in 29 Şubat'ta Gazze'de yardım almak için bekleyen Filistinlilere saldırmasıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, olayın aydınlatılması için uluslararası soruşturma istendi.

Açıklamada, araştırmanın sonucu ne olursa olsun, uluslararası hukuk kurallarına uymak ve insani yardımların sivil halka dağıtımının sağlamasının İsrail'in sorumluluğunda olduğu belirtildi.

"Bu olayın sorumluluğu, İsrail ordusunun uyguladığı kısıtlamalara ve şiddet yanlısı aşırılık yanlılarının insani yardım sağlanmasını engellemesine dayanıyor." denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu çok ciddi olay, insani yardım girişindeki kısıtlamaların kıtlık, açlık ve hastalık yaratmaya katkıda bulunduğunu, aynı zamanda şiddeti de beraberinde getiren bir çaresizlik düzeyini ortaya koyuyor. Kesintisiz mücadele ve uluslararası insancıl hukukun göz ardı edilmesi, insani yardımın dağıtımını imkansız hale getirecek şekilde tam bir kaosa yol açacaktır."

Açıklamada, "İsrail'in insani yardım girişine ve geçiş noktalarının açılmasına yönelik uyguladığı kısıtlamaları kınıyoruz." denildi.

İsrail'i sahadaki BM kuruluşları ve diğer insani aktörlerle tam işbirliği yapmaya, tüm geçiş noktalarından ücretsiz, engelsiz ve güvenli insani erişime izin vermeye çağrılan açıklamada, İsrail'e, Kerem Şalom geçişindeki engelleri derhal kaldırma, kuzeydeki Karni ve Erez geçiş kapılarını açma, Aşdod Limanı'nı insani yardıma açma ve Ürdün'den doğrudan insani koridora izin verme çağrısı yapıldı.

Açıklamada havadan yardım ulaştırmanın son çare olması gerektiği vurgulandı.



Çin savaş uçaklarının radarlarıyla Japon uçaklarını hedef almasının ardından Tokyo'da protestolar düzenlendi

Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)
Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)
TT

Çin savaş uçaklarının radarlarıyla Japon uçaklarını hedef almasının ardından Tokyo'da protestolar düzenlendi

Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)
Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)

Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi, Çin savaş uçaklarının dün Japonya'nın Okinawa adaları yakınlarında uluslararası sular üzerinde Japon savaş uçaklarına ateş kontrol radarlarını yönelttiğini ve bakanın bu iki ayrı olayı "tehlikeli" olarak nitelendirdi.

Koizumi, X internet sitesinde yaptığı paylaşımda, "Radar aydınlatması, uçakların güvenli uçuşu için gerekenin üzerindeydi" ifadesini kullandı. Japonya'nın, "talihsiz" olayla ilgili Çin'e ikazda bulunduğunu da ifade etti.

Radar kontrolünün ateş moduna kilitlenmesi, bir askeri uçağın alabileceği en tehdit edici eylemlerden biridir, çünkü olası bir saldırıyı işaret eder ve hedef alınan uçağı kaçınma manevrası yapmaya zorlar.

Hem Japonya hem de Çin'in üzerinde hak iddia ettiği tartışmalı topraklara yakın olan adalar üzerindeki çatışmaların, iki komşu arasındaki gerginliği daha da artırması muhtemel. Japonya başbakanının, Çin'in Tayvan'a yönelik herhangi bir askeri müdahalesine, Japonya'nın kendi güvenliğini de tehdit etmesi halinde karşılık verebileceği uyarısında bulunmasının ardından ilişkiler zaten gergin durumda.

ABD'nin savaş gemileri, uçakları ve askerleri de dahil olmak üzere denizaşırı ülkelerdeki en büyük askeri gücüne Japonya ev sahipliği yapıyor. Bu kuvvetlerin önemli bir kısmı, aralarında binlerce ABD Deniz Piyadesinin de bulunduğu, Okinawa'da konuşlu.

Japonya, dün olaylara karışan Çin J-15 savaş uçaklarının, Okinawa adalarının güneyinde üç füze destroyeri ile birlikte manevra yapan Çin uçak gemisi Liaoning'den havalandığını bildirdi.


Arakçi: Washington ile müzakerelerin yeniden canlandırılması ABD yönetiminin yaklaşımına bağlı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
TT

Arakçi: Washington ile müzakerelerin yeniden canlandırılması ABD yönetiminin yaklaşımına bağlı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)

İran devlet televizyonu, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin dün yaptığı açıklamada, ABD ile nükleer müzakerelerin yeniden canlandırılmasının ABD yönetiminin yaklaşımına bağlı olduğunu söylediğini belirtti.

Resmi kanala göre Arakçi, ülkesinin Tahran'ın nükleer programı konusunda ABD ile müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduğunu yineledi.

Geçtiğimiz eylül ayında Birleşmiş Milletler, Avrupa üçlüsünün Tahran'ı 2015'te varılan ve Washington'un yaklaşık üç yıl sonra çekildiğini duyurduğu nükleer anlaşmayı ihlal etmekle suçlayarak, "Snapback mekanizmasını” devreye sokmasının ardından İran'ın nükleer programıyla ilgili yaptırımları yeniden yürürlüğe koydu.


İsrail ordusu: El Halil'de askerleri ezmeye çalışan iki Filistinli öldürüldü

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail ordusu: El Halil'de askerleri ezmeye çalışan iki Filistinli öldürüldü

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Batı Şeria'nın el Halil kentinde askerlere doğru hızla ilerleyen iki Filistinlinin "araçla çarpma girişimi" sonucu vurularak öldürüldüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Times of Israel'den aktardığına göre ordu, kentteki bir kontrol noktasının yakınındaki görevlilerin "teröristleri vurarak öldürdüğünü" belirtti.

İsrail askeri sözcüsü Yüzbaşı Ella, Filistinlilerin askerleri ezmeye çalıştığını belirtti.

Acil müdahale ekipleri, olayda bir askerin hafif yaralandığını bildirdi.

İşgal altındaki Batı Şeria'da şiddetin hızı, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırması sonrasında Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından beri arttı.

Bölgede 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkese rağmen şiddetin seviyesi azalmadı.