ABD, İsrail’in Kahire’de geçici ateşkes ve yeni müzakereler konusunda anlaşmaya vardığını duyurdu

ABD’li bir yetkili, ‘Top artık Hamas’ın sahasında’ dedi

Filistinli bir genç, İsrail’in dün Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah’a yönelik saldırılarında yıkılan bir caminin yanında duruyor (AFP)
Filistinli bir genç, İsrail’in dün Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah’a yönelik saldırılarında yıkılan bir caminin yanında duruyor (AFP)
TT

ABD, İsrail’in Kahire’de geçici ateşkes ve yeni müzakereler konusunda anlaşmaya vardığını duyurdu

Filistinli bir genç, İsrail’in dün Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah’a yönelik saldırılarında yıkılan bir caminin yanında duruyor (AFP)
Filistinli bir genç, İsrail’in dün Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah’a yönelik saldırılarında yıkılan bir caminin yanında duruyor (AFP)

ABD dün, İsrail’in Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı yürüttüğü savaşta ateşkes şartlarını prensipte kabul ettiğini, Hamas temsilcilerinin ise öneri üzerinde görüşmek üzere Kahire’ye gitmelerinin beklendiğini duyurdu.

Arabulucular, yaklaşık 5 aydır devam eden, kıtlık tehdidi altındaki Gazze Şeridi’nin yok olmasına yol açan savaşta, Ramazan ayından önce ateşkes sağlanması için çabalıyor.

İnsani koşullar kötüleşip, saldırılar tırmanırken, Gazze’deki Sağlık Bakanlığı son günlerde 10’dan fazla çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle öldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Washington’da isminin gizli kalmasını isteyen ABD’li bir yetkili, “İsrailliler prensipte anlaşmanın şartlarını kabul etti. Top artık Hamas’ın sahasında” dedi.

İsrail, henüz ateşkes planını kabul ettiğini resmi olarak doğrulamadı.

Hamas’a yakın bir kaynak ise, hareketten bir heyetin Katar’dan Mısır’a gittiğini bildirdi.

Kaynak, “Heyet, arabulucuların İsrailli müzakereciler ile geçen ay sonunda Paris’te yaptığı görüşmeler sonucunda ortaya çıkan teklife ilişkin hareketin resmi yanıtını sunacak” dedi.

Tüm tarafların katılımıyla

AlQaheraNews’de yer alan habere göre, üst düzey bir kaynak, ateşkes görüşmelerinin tüm tarafların katılımıyla yarın Kahire’de devam edeceğini söyledi.

Müttefiki İsrail’e milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlayan ABD, dün erken saatlerde Gazze’ye havadan yardım atmaya başladığını duyurdu.

Başkan Joe Biden, bu yardımdan bir gün önce Gazze’deki vahim insani krizi hafifletmek için ‘daha fazlasının yapılması gerektiğini’ söyledi.

Ancak isminin gizli kalmasını isteyen ABD’li bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hava yoluyla yapılan veya gelecekte deniz yoluyla yapılacak olası yardımların, kara yoluyla yapılan büyük ölçekteki yardımların yerini alamayacağını vurguladı.

sdcvedv
Washington’daki göstericiler yürüyüş sırasında Filistin bayrağını taşıyor (AFP)

Gazze, başta Mısır ile olan Refah Sınırı Kapısı olmak üzere kara sınırı boyunca yardım malzemelerinin ulaştırılmasında bir düşüşle karşı karşıya.

Yardım kuruluşları bunu İsrail’in kısıtlamalarına bağlıyor.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından yapılan açıklamada, Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri ile ortak olarak gerçekleştirilen insani yardım operasyonunda, Gazze kıyı şeridine yaklaşık 38 bin öğünlük gıda içeren yardım bırakıldığı ifade edildi.

Pek çok Arap ve Avrupa ülkesi, Kasım ayından bu yana Gazze’ye havadan yardım bırakıyor, ancak Salı günkü operasyon ABD’nin katıldığı ilk operasyon oldu.

Yetersiz beslenme ve dehidrasyon

Bütün bunların ortasında, Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, yüzü aşkın Filistinlinin yardım kamyonu konvoyundan yardım almaya çalışırken öldürülmesinden iki gün sonra, en az 13 çocuğun ‘yetersiz beslenme ve susuzluk’ nedeniyle öldüğünü duyurdu.

Söz konusu katliamla ilgili, Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail’in, Gazze’de gıda yardımı almak için bekleyen Filistinli sivillere ateş açtığını söyledi.

İsrail ordusu ise, sınırlı sayıda ateş edildiğini kabul etti, ancak kurbanların çoğunun izdiham sonucu ya da yardım tırlarının altında kalarak öldüğünü öne sürdü.

Gazze’deki Şifa Tıp Kompleksi’ni ziyaret eden Birleşmiş Milletler (BM) ekibi, trajedinin ardından hastaneye gelen hastalar arasında ‘çok sayıda’ kurşun yarası görüldüğünü bildirdi.

Gazze’deli Kemal Advan Hastanesi’nin Müdürü Hos Husam Ebu Safiye ise, hastaneye gelen tüm kurbanların İsrail ordusunun kurşunlarıyla vurulduğunu söyledi.

Tarafsız bir uluslararası soruşturma

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Bu trajik olayla ilgili olarak, olayların ve sorumlulukların net bir şekilde ortaya konmasını sağlayacak tarafsız bir uluslararası soruşturma yapılmasını talep ediyoruz” şeklinde bir açıklama yaptı.

Borrell, “İsrail askerlerinin gıda maddelerine ulaşmaya çalışan sivillere ateş açması haklı gösterilemez” diye ekledi.

Gazze Sağlık Bakanlığı, Perşembe günü yaşanan yardım bekleyen sivillere yönelik saldırıda ölü sayısının en az 118’e ulaştığını bildirdi.

Bakanlık Sözcüsü Eşref El Kudra yaptığı açıklamada, iki cesedin daha bulunmasının ardından İsrail işgal güçlerinin Perşembe sabahı Raşid Caddesi’nde gerçekleştirdiği katliamda, ölü sayısının 118’e, yaralıların da 760’a yükseldiği bilgisini verdi.

Kudra, “Onlarca yaralı halen tehlike altında ve bu durum, hayatlarını kurtaracak tıbbi imkanların bulunmaması nedeniyle her an ölü sayısını artırabilir” diye ekledi.

Uluslararası toplumdan yaygın kınama

Bu trajedi, uluslararası alanda yaygın bir kınamaya yol açtı.

Sağlık Bakanlığı’na göre bu ölümler, Gazze’deki savaşta şu ana kadar hayatını kaybedenlerin sayısını 30 bin 320’ye çıkardı.

İsrail’in resmi rakamlarına göre Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine yönelik saldırısında çoğu sivil yaklaşık bin 160 kişi öldü.

Ayrıca saldırı sırasında 250 kişi rehin alındı. Bunlardan 31’inin öldüğü tahmin edilirken, bir kısmı da anlaşmalar çerçevesinde serbest bırakıldı.

İsrail’e göre şu anda Hamas’ın elinde 130 rehine bulunuyor.

Kıtlık neredeyse kaçınılmaz

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Cuma günü yaptığı açıklamada, yeterli miktarda yardımın hızlandırılmaması halinde Gazze’de ‘kıtlığın neredeyse kaçınılmaz olduğunu’ söyledi.

drgve
Tel Aviv’de dün düzenlenen hükümet karşıtı gösteri (AFP)

Laerke, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) El Hilal Hastanesi yakınında meydana gelen saldırıda, çocukların da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 kişinin yaralandığını da sözlerine ekledi.

İsrail ordusu, sağlık tesisi bölgesine ‘hassas bir saldırı’ gerçekleştirerek, İslami Cihad hareketi üyelerini hedef aldıklarını ve bölgedeki hastaneye herhangi bir zarar vermediklerini açıkladı.

AFP muhabiri, yaralıların Refah’taki başka bir hastaneye nakledildiğini bildirdi.

Görgü tanığı Bilal Ebu Khajla, “Birdenbire büyük bir patlama meydana geldiğinde BAE Hilal Hastanesi’nin eczanesinde oturuyorduk. Aniden başımızın üzerine cam ve taşlar düşmeye başladı. Çok sayıda ölü ve yaralanma oldu” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ise, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Refah’ta yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırların hedef alınmasına ilişkin haberlerin ‘çirkin ve tarif edilemez’ olduğunu ifade etti.

Gerilimin artacağına dair korkular

Bölgesel olarak, Gazze savaşı diğer cephelerde gerilimin artacağına dair korkuları artırıyor.

Hizbullah dün sabah, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki bir aracı hedef alan saldırısı sonucu üç üyesinin öldüğünü duyurdu.

sdvdf
Washington’daki Gazze Yürüyüşü (AFP)

Yüzlerce gösterici dün Washington’da İsrail Büyükelçiliği önünde toplanarak ‘Özgür Filistin’ sloganları attı.

Göstericilerden bazıları, geçen hafta sonu ABD’deki İsrail Büyükelçiliği önünde kendini ateşe vererek hayatını kaybeden ABD’li asker Aaron Bushnell’in onuruna pankartlar taşıdı.



Gazze savaşı nedeniyle gerginliğin arttığı bir ortamda Merz ilk ziyaretini gerçekleştirmek üzere İsrail'e geldi

Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
TT

Gazze savaşı nedeniyle gerginliğin arttığı bir ortamda Merz ilk ziyaretini gerçekleştirmek üzere İsrail'e geldi

Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)

İsrail gazetesi Yediot Aharonot’un internet sitesi Ynet, dün yayımladığı haberinde Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in görevine başladıktan sonraki ilk resmi ziyaretini İsrail’e gerçekleştireceğini bildirdi.

Habere göre Merz, bugün (pazar) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelecek.

Öte yandan İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, X platformundaki paylaşımında Almanya’yı İsrail için ‘önemli bir ortak’ olarak niteledi. Saar, iki ülke ilişkilerinin sürekli geliştiğini belirterek Merz’in ziyaretinin bu ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti.

Saar ayrıca, Almanya’nın geçen hafta ilk kez kendi topraklarında İsrail’e ait Arrow balistik füze savunma sistemi bataryası konuşlandırdığını hatırlattı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in İsrail’e yaptığı ilk ziyarette, Berlin’in Gazze Şeridi’ndeki İsrail saldırılarına ve işgal altındaki Batı Şeria’daki şiddete yönelik son dönemdeki itirazlarına rağmen iki ülke arasındaki ‘özel’ ilişkiyi güçlendirmeyi hedeflediği bildirildi.

Merz, Ürdün’ün Akabe kentinde Kral 2. Abdullah ile yaptığı iki saatlik kısa görüşmenin ardından İsrail’e geçti. Şansölyenin bugün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi planlanıyor.

Ziyaret, Gazze Şeridi’nde savaşın başlamasından bu yana iki yılı aşkın süredir uluslararası alanda yalnızlık yaşayan Netanyahu açısından dikkate değer bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Savaşa ve yarattığı sonuçlara rağmen Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Sebastian Hille cuma günü yaptığı açıklamada, ‘Almanya-İsrail ilişkilerinin sağlam, yakın ve güvene dayalı’ olduğunu vurguladı.

Almanya, İsrail’e güçlü destek veriyor ve bunu Nazi dönemindeki Yahudi soykırımı nedeniyle taşıdığı tarihi sorumlulukla açıklıyor. Merz’in bugün, Nazi Almanya’sı tarafından öldürülen Yahudi kurbanların anısını yaşatan Yad Vashem Anma Merkezi’ni ziyaret etmesi bekleniyor.

Bununla birlikte Berlin, Gazze Şeridi’ndeki insani durumun ağırlaşmasıyla birlikte son aylarda İsrail’e yönelik söylemini sertleştirdi.

Geçtiğimiz ağustos ayında Merz, İsrail’in kuşatma altındaki ve büyük ölçüde yıkıma uğramış Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırmasına tepki olarak, Almanya’nın İsrail’e silah ihracatına kısmi kısıtlama getirme kararı almış ve bu adım ülkede siyasi tartışmaya yol açmıştı.

‘Söylem farklılığı’

Hükümet Sözcü Yardımcısı Sebastian Hille, iki ülke arasındaki ‘söylem farklılığına’ dikkat çekti.

Şansölye ile İsrail Başbakanı’nın bugün Gazze Şeridi’nde yaklaşık iki ay önce yürürlüğe giren ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için yürütülen çabaları ele alması bekleniyor.

Bu anlaşma, İsrail ile Hamas’ın neredeyse her gün karşılıklı ihlal suçlamaları yöneltmesi nedeniyle hâlâ kırılgan. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump’ın savaşın sona erdirilmesi ve Gazze Şeridi’nin yeniden inşasını öngören planının tam olarak uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin soru işaretlerini artırıyor.

Hille cuma günü, ‘yerleşimci şiddetinde büyük artış’ yaşandığını belirterek, bu durumu tekrardan kınadı ve İsrail hükümetine ‘yerleşim inşasını durdurma’ çağrısını yineledi.

Geçtiğimiz ağustos ayında açıklanan silah ihracatı kısıtlaması, Netanyahu hükümetinden sert tepki çekmişti. İsrail yönetimi, geleneksel müttefiki Almanya’yı bu adımla ‘Hamas terörünü ödüllendirmekle’ suçlamıştı.

Şansölye Merz’in, kararını İsrail Başbakanı’na telefonla bildirmesi sırasında ‘tartışmanın alevlendiği’ bildirildi.

Ancak Alman solunun radikal kanadındaki Die Linke partisine bağlı Rosa Luxemburg Vakfı’nın Tel Aviv Ofisi Direktörü Gil Shohat, AFP’ye yaptığı değerlendirmede, bunun iki lider arasındaki ‘söylemsel bir ayrışmadan’ öteye gitmediğini söyledi.

Öte yandan Alman ordusunun çarşamba günü İsrail dışında ilk kez konuşlandırılan Arrow füze savunma sisteminin ilk bölümünü faaliyete geçirmesi, Almanya’nın uzun vadeli güvenliği açısından İsrail’e duyduğu bağımlılığın boyutunu ortaya koydu.

Berlin ayrıca son dönemde, insansız hava araçlarına (İHA) karşı savunmasını güçlendirmesi konusunda İsrail’den aldığı desteğe dikkat çekti.

Yüksek beklentiler

Almanya’nın Eurovision Şarkı Yarışması’na İsrail’in katılımına onay vermesi, perşembe günü alınan kararla ülkede geniş destek görürken, bazı diğer ülkelerde boykot çağrılarını tetikledi.

Gil Shohat, Almanya Şansölyesi’nin Gazze’de savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlediği şüphesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından aranan Binyamin Netanyahu’yu ziyaret etmesini, ‘normalleşmemesi gereken bir durumda olumsuz bir normalleşme işareti’ olarak değerlendirdi.

Friedrich Merz, şubat ayı sonunda parlamentoyu kazandıktan hemen sonra yaptığı açıklamada, UCM’nin hakkındaki yakalama kararına rağmen Netanyahu’nun Almanya’yı ziyaret edebileceğini söylemişti.

Ancak Şansölyelik makamı daha sonra bu meselenin ‘şu anda gündemde olmadığını’ bildirdi.

Konrad Adenauer Vakfı’nın Kudüs Ofisi Direktörü Michael Rimmel ise AFP’ye yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun Berlin’den ‘sürekli bir destek işareti’ beklediğini ve kendisinin şu anda ‘yüksek beklentilere’ sahip olduğunu söyledi.

Öte yandan Rimmel’e göre Berlin’in son aylarda yaptığı çağrılar, Donald Trump’ın ‘daha güçlü etkisi’ karşısında sınırlı kalıyor. Rimmel, Trump’ın Gazze’de ateşkes sağlanması için İsrail’i baskı altına alabilen ‘tek aktör’ olduğunu belirtti.


ABD Savaş Bakanı: Tıpkı diğerleri gibi nükleer silah testleri yapacağız

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

ABD Savaş Bakanı: Tıpkı diğerleri gibi nükleer silah testleri yapacağız

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, dün akşamı yaptığı açıklamada, ABD'nin nükleer silahlar ve bunların fırlatma sistemleri üzerinde "tıpkı herkes gibi" testler yapacağını duyurdu; bu açıklama açıkça Rusya'ya atıfta bulunuyordu.

Kaliforniya'daki bir savunma forumunda konuşan Hegseth, ABD'nin Tayvan ile ilgili mevcut durumu değiştirmeye çalışmadığını da belirtti.

Bakanlığının, Başkan Donald Trump'ın Pasifik bölgesinde güçlü bir konumdan müzakere edebilmesini sağlamak için çalışacağını belirten Hegseth, ABD yönetiminin Hint-Pasifik bölgesindeki müttefiklerinin savunma bütçelerini artırmaları konusunda iyimser olduğunu kaydetti.

ABD Savunma Bakanı, İsrail, Güney Kore, Polonya ve Almanya'yı "ideal müttefikler" arasında sayarken, kolektif savunma konusunda harekete geçmeyen müttefiklerin vahim sonuçlarla karşı karşıya kalacağını vurguladı.


İsrail Cumhurbaşkanı: Trump'ın Netanyahu'ya af talebine saygı duyuyorum, ancak biz egemen bir devletiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı: Trump'ın Netanyahu'ya af talebine saygı duyuyorum, ancak biz egemen bir devletiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ABD Başkanı Donald Trump'ın Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yolsuzluk davasında affedilmesi gerektiği yönündeki görüşüne saygı duyduğunu söyledi, ancak "İsrail egemen bir devlettir" diyerek ülkenin hukuk sistemine saygı duyduğunu vurguladı.

Herzog, Politico haber sitesine verdiği demeçte, "Herkes, önleyici bir affın davanın esasına göre değerlendirilmesi gerektiğini anlıyor" dedi.

Şarku'l Avsat'ın The Times of Israel'den aktardığına göre şöyle devam etti: "İncelenmesi gereken birçok konu var. Bir yandan kanun önünde tam eşitlik, diğer yandan her bir davanın kendine özgü koşulları."

Trump'ın Netanyahu için tekrar tekrar yaptığı af çağrılarına atıfta bulunarak, "Başkan Trump'ın dostluğuna ve görüşüne saygı duyuyorum" ifadesini kullandı.

Sözlerini şöyle tamamladı: "Çünkü Gazze'deki rehinelerimizi geri getirmesini istediğimiz ve bu rehineleri geri getirmek ve BM Güvenlik Konseyi kararını geçirmek için cesurca muazzam bir adım atan aynı Başkan Trump'tır. Ancak İsrail elbette egemen bir devlettir ve İsrail hukuk sistemine ve gerekliliklerine tam saygı duyuyoruz."

Trump, ekim ayında İsrail'e yaptığı ziyarette, Kudüs'teki parlamentoda yaptığı konuşmada Herzog'u başbakanı affetmeye çağırdı. Netanyahu, 2019'dan beri iş adamlarından yaklaşık 700 bin şekel (211.832 dolar) değerinde hediye aldığı iddiaları da dahil olmak üzere, üç davayla karşı karşıya. İsrail cumhurbaşkanının büyük ölçüde törensel bir rol üstlenmesine rağmen, Herzog istisnai durumlarda cezai suçlardan hüküm giymiş kişileri affetme yetkisine sahip.

2020'de başlayan Netanyahu'nun davası hâlâ devam ediyor ve tüm suçlamalardan masum olduğunu savunuyor. Başbakan davayı, sol tarafından demokratik olarak seçilmiş bir sağcı lideri devirmek için düzenlenen siyasi amaçlı cadı avı olarak nitelendirdi.

Netanyahu geçtiğimiz ayın sonunda, yıllardır süren yolsuzluk davasında Herzog'dan resmen af ​​talep etti ve cezai sürecin İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve af talebinin, ulusal çıkarlara hizmet edeceğini savundu.

Ülkenin kuruluşundan bu yana İsrail'de en uzun süre başbakanlık yapan Netanyahu, uzun süredir rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını reddediyor.