Tayland Krallığı'nda Amerikalı gelin krizi

Yeni lider olması beklenen oğlun önünde evlilik engeli mi var?

Kaynaklardan biri "Veliahtlık mücadelesine girince evliliğini gizlemeye çalışıp insanlara boşandığını söylemeye başladı" dedi (AP)
Kaynaklardan biri "Veliahtlık mücadelesine girince evliliğini gizlemeye çalışıp insanlara boşandığını söylemeye başladı" dedi (AP)
TT

Tayland Krallığı'nda Amerikalı gelin krizi

Kaynaklardan biri "Veliahtlık mücadelesine girince evliliğini gizlemeye çalışıp insanlara boşandığını söylemeye başladı" dedi (AP)
Kaynaklardan biri "Veliahtlık mücadelesine girince evliliğini gizlemeye çalışıp insanlara boşandığını söylemeye başladı" dedi (AP)

Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn'un oğlu Vacharaesorn Vivacharawongse, monarşinin tartışılmasına izin verilmesi gerektiğini söyledikten yaklaşık 6 ay sonra bir kere daha dünyada gündem oldu. 

ABD merkezli Daily Beast haber sitesi, Kral'ın en büyük oğlunun tahtı devralmasının önünde bir engel olduğunu bildirdi: Gizlice evlendiği Amerikalı eşi Elisa Garafano. 

Bu engel, New York eyaletinin White Plains kentinde memurluk yapan Garafano'ya özgü değil zira Tayland yasalarına göre hükümdarın bir yabancıyla evlenmesi yasak.

Site, Vach diye de bilinen Vacharaesorn Vivacharawongse'nin uzun süredir babasından uzak durduğunu ancak taht için adı geçen en güçlü ismin de o olduğunu 1 Mart tarihli haberde yazdı. Vach'ın birlikte iki çocuk sahibi oldukları eşinden ayrılmayı düşündüğü ve bu sayede tahtı devralmakta sorun yaşamayacağı da bildirildi. 

Daily Beast'in kaynakları, boşanma davası açan Garafano'nun diğer yandan da arkadaşlarına çocuklarıyla birlikte kraliyet ailesine girmek istediğini söylediğini aktardı. Amerikalı kadının boşanma sürecini durdurduğu da öne sürüldü. 

42 yaşındaki avukat Vach'ın da iki arada kaldığı zira hem tahta çıkmak istediği için bu birlikteliği gizlediği hem de evliliğine ve çocuklarına bağlılığını sürdürdüğü iddia edildi. 

Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn, 2016'da 64 yaşındayken tahta çıkmıştı. Vach'ın annesi olan ikinci eşi Sujarinee Vivacharawongse'dense 1996'da boşanmıştı. Eski bir aktris olan eşinden 4 oğlu var. 

Vivacharawongse'yse çocuklarıyla birlikte ülke dışında taşınmıştı. En küçük kızları Sirivannavari Nariratana kraliyet ailesine kabul edilerek Prenses unvanını alsa da erkek çocukların resmi titrleri yok.

4 kez evlenen ve 7 çocuğu olan Kral Vajiralongkorn henüz resmi bir varis belirlemedi.

27 yıl sonra geçen sene ülkesine dönen Vach, veliahtlar arasında önde görülüyor. Üç erkek kardeşi olsa da bunlardan Max de Amerikalı bir eşe sahip. Ong diye de bilinen Chakriwat ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. En küçük erkek çocuk Vatchrawee'yse pek şans verilmiyor.

Vach, eylülde New York'ta düzenlenen ve Tayland'daki "krala ihanet yasası" kapsamında haklarında hukuki işlem başlatılanların fotoğraflarının yer aldığı bir sergiye katıldıktan sonra Facebook hesabından açıklama yapmış ve monarşinin tartışılmasına izin verilmesi gerektiğini söylemişti: 

Monarşiyi seviyor ve ona değer veriyorum. Fakat bilgi sahibi olmanın, hiçbir şey bilmemekten daha iyi olduğuna inanıyorum. Herkesin kendi deneyimlerine dayanan şahsi görüşleri vardır. Onları dinlememek, görüşlerini ya da fikirlerini ortadan kaldırmaz. Onlarla aynı fikirde olup olmamanız başka bir mesele. Fakat herkes birbiriyle makul şekilde konuşabilmeli.

Tayland'daki "krala ihanet yasası" kapsamında suçlu bulunanlar 15 yıla kadar hapis cezası alabiliyor. 

2020'de ülkede binlerce demokrasi yanlısı protestosu, siyaset ve toplum üzerindeki monarşi ve ordu vesayetine karşı sokaklara dökülmüştü.

Independent Türkçe, Daily Beast, NY Post 



İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
TT

İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İsrail Başbakanlık Ofisi'ne göre İran genişlettiği hava saldırılarına karşılık olarak, İsrail'e yüzlerce roket fırlattı. Cuma gününden bu yana devam eden saldırılar sonucu 24 İsrailli öldü.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW), İran'ın saldırılarının hızının şimdilik yavaşladığını belirterek, İran'ın yakında füzelerinin tükenebileceğine dair şüpheleri arttırdı.

Şarku’l Avsat’ın Fortune dergisinden aktardığı habere göre ISW dün yayınladığı raporda, İran'ın ‘beklenenden daha az sayıda ve azalan bir oranda füze fırlattığını’ bildirdi. ISW bunu, İsrail'in İran'ın füze stokunu hedef almasına bağladı.

Raporda, “İsrail saldırısının başladığı 12 Haziran'dan bu yana İran'ın İsrail'i hedef alan füze saldırılarının sıklığı azaldı, bu da İsrail saldırılarının İran'ın İsrail'e füze atma hızını etkilediğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

ISW'nin tahminlerine göre İran cuma ve cumartesi günleri 100-200 füze kullanarak altı saldırı dalgası başlattı. Ancak cumartesi gününden sonra İran her biri 35-40 füzelik sadece iki saldırı dalgası gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz cumartesi günü, Tahran'ın İsrail'e bin balistik füze fırlatmayı planladığına dair çeşitli haberler geldi.

ISW'nin raporunda, “İran, İsrail'e verdiği karşılıkta başlangıçta planladığından çok daha az mühimmat kullandı. Bunun nedeni muhtemelen İsrail ordusunun İran'ın İsrail'e karşılık vermek için kullanmayı planladığı roketatarları ve siloları imha etmesi ve hasar vermesiydi” ifadeleri yer aldı.

Mevcut çatışma başlamadan önce ABD ve İsrail'in tahminlerine göre İran'ın füze stoku 2 bin civarındaydı. Ancak ISW'ye göre bunların hepsi İsrail'e ulaşacak kadar menzile sahip değil.

Fortune dergisine göre şayet ISW'nin verdiği rakamlar doğruysa, İran'ın İsrail'e yönelik mevcut füze atışları uzun sürmeyebilir. Bu da Tahran'ı füze atmadan karşılık vermenin yollarını aramaya zorlayabilir.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kosari cumartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin, küresel petrol tüketiminin yüzde 21'ine eşdeğer bir miktarın, yani günde yaklaşık 21 milyon varilin geçtiği stratejik Hürmüz Boğazı'nı kapatmayı ciddi olarak değerlendirdiğini söyledi.

İran füzeleri bugün şafaktan önce Tel Aviv ve İsrail'in liman kenti Hayfa'yı vurarak en az sekiz kişinin ölümüne ve çok sayıda evin yıkılmasına neden oldu.

İran bombardımanı, Tel Aviv'in yoğun nüfuslu mahallesindeki birkaç apartmanı yerle bir etti ve şehirdeki ABD Büyükelçiliği’ne sadece birkaç yüz metre mesafedeki otel ve evlerin camlarını kırdı. ABD Büyükelçisi binada küçük çaplı hasar meydana geldiğini, ancak personelden yaralanan olmadığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), son saldırıda İsrail'in çok katmanlı savunma sistemlerinin birbirini hedef almasını sağlayan ve İran'ın birçok hedefi başarıyla vurmasına olanak tanıyan yeni bir teknik kullanıldığını söyledi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

DMO tarafından yapılan açıklamada, “ABD ve Batılı güçlerin kapsamlı desteğine ve İsrail'in en son savunma teknolojilerine sahip olmasına rağmen, bu operasyonda kullanılan girişimler ve yetenekler, füzelerin işgal altında bulunan topraklardaki hedefleri başarıyla vurmasına yol açtı” denildi.

İsrail ordusu saldırılarla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi. İsrail'den önleyici füzelerin birbirlerini vurduğuna dair herhangi bir haber gelmedi.

İsrailli yetkililer defalarca Demir Kubbe savunma sisteminin yüzde 100 aşılmaz olmadığını söyledi ve önümüzdeki zor günler konusunda uyarıda bulundu.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tahran'ın kibirli diktatörü, İsrail'in sivil cephesini hedef alan ve İsrail ordusunun, kendi kabiliyetlerini yok eden saldırılarını sürdürmesini engellemek isteyen korkak bir katil haline geldi. Tahran halkı yakında bunun bedelini ödeyecek.”

İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, İran'daki ölü sayısının en az 224'e ulaştığını ve bunların yüzde 90'ının sivil olduğunu açıkladı.