İsrail, Batı Şeria'da şubat ayında Filistinlilere ait 51 yapıyı yıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail, Batı Şeria'da şubat ayında Filistinlilere ait 51 yapıyı yıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail, şubat ayında işgal altındaki Batı Şeria'nın orta ve güney kesimlerinde Filistinlilere ait 51 yapıyı yıktı.Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin yayımladığı aylık rapora göre, İsrail güçleri şubatta Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde 31 yıkım operasyonu gerçekleştirdi, 34 adrese de yıkım ihbarı gönderdi.

Söz konusu operasyonlarda 15'i kırsal bölgede olmak üzere Filistinlilere ait toplam 51 yapı yerle bir edildi.

Yıkımların çoğu Kudüs'ün yanı sıra Batı Şeria'nın Beytüllahim ve El Halil kentlerinde gerçekleştirildi.

Raporda ayrıca, yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin şubat ayı boyunca işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere karşı 1195 saldırı düzenlediği belirtildi.

Bunların daha çok "Filistin köylerine silahlı baskınlar düzenleme, Filistinlilere ve mülklerine ateş açma şeklinde" gerçekleştirilen saldırılar olduğuna dikkati çekildi.

Öte yandan Filistin Kalkınma, Özgürlükler ve Medya Merkezinden (MADA) yayımlanan raporda, şubat ayında İsrail'in Gazze Şeridi ile işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 47 ayrı olayda basın özgürlüğünü ihlal ettiği kaydedildi.

Raporda, İsrail güçlerinin şubat ayında Gazze Şeridi'nde 10 gazeteciyi öldürdüğüne dikkati çekilirken, basın mensuplarına yönelik ihlallerin darp, taciz, alıkoyma, gözaltı, haber takibini engelleme şeklinde gerçekleştirildiği vurgulandı.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.