Birleşik Krallık'ta terör tehdidi, 11 Eylül'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı

Güvenlik yetkilileri, Ortadoğu'daki çatışmaların "suç faaliyetlerinde artışa" neden olduğu uyarısını yapıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Birleşik Krallık'ta terör tehdidi, 11 Eylül'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Birleşik Krallık'taki üst düzey güvenlik yetkililerinin, milletvekillerini yakın zamanda bir terör saldırısı gerçekleşmesine yönelik tehdidinin arttığı konusunda uyardığı iddia edildi.

The Mail on Sunday, Ortadoğu'daki çatışmaların yol açtığı "aşırılık yanlısı faaliyetlerde görülen artış" nedeniyle terör saldırısı tehlikesine dair siyasetçilerin giderek daha fazla uyarıldığını bildirdi.

İddiaya göre, son brifinglerden haberdar olan bir milletvekili, The Mail on Sunday'e verdiği röportajda, "Aşırılık yanlısı söylemlerin seviyesi standartların ötesinde. Bu, gittikçe artığını gördükleri bir şey" dedi. 

Son iki hafta içinde alınan istihbarata atıfta bulunan siyasetçi sözlerine şöyle devam etti:

2001'de İkiz Kuleler yıkıldığında olduğu gibi, nefrette büyük bir artış oldu.

İddialar, hükümetin terörle mücadele düzenlemelerini inceleyen bağımsız komiteden olan Kral'ın Danışmanı Jonathan Hall'un İsrail-Filistin çatışmasının "demokrasi için bir risk" oluşturduğunu söylemesinden birkaç gün sonra geldi.

Times Radio'ya konuşan Jonathan Hall şöyle demişti:

Geçen hafta gördüğünüz gibi, milletvekilleri [parlamentoya] gelmeye korkuyorlardı. Görünüşe göre aldıkları tehditler nedeniyle parlamentodaki davranışlarını değiştirmek istiyorlar.

Hall sözlerine şöyle devam etmişti:

Eğer bunlar hükümetin işleyiş biçimini ve milletvekillerinin çalışma şeklini etkilemek için yapılıyorsa, o zaman aslında bu terörizm kapsamına girmeye başlar ve hatta terörle mücadele müdahalesi gerektirebilir.

Ekim 2021'de Southend West'in Muhafazakar Parti Milletvekili David Amess, seçim bölgesi olan Essex'te seçmenleriyle yaptığı görüşme sırasında bıçaklanarak öldürülmüştü. Saldırı, bir Britanya İslam Devleti sempatizanı tarafından gerçekleştirilmiş ve parlamentonun Suriye'de hava saldırıları düzenlenmesi için oylama yaptığı sıralarda meydana gelmişti.

Bundan sadece 5 yıl önce sağcı bir terörist, Batı Yorkshire'daki Birstall'da İşçi Partisi milletvekili Jo Cox'u önce vurup ardından defalarca bıçaklayarak öldürmüştü. 

Halihazırda terörizm tehdit seviyesi "önemli" diye belirlenmiş durumda ancak The Mail on Sunday, milletvekilleri arasında seviyenin "ciddi"ye yükseltilmesi gerektiğine dair endişeler olduğunu bildirdi. Bu endişeler, aşırılık yanlısı söylemlerin 11 Eylül 2001'de New York'ta gerçekleşen terör saldırısından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasıyla bağlantılı.

Başbakan Rishi Sunak, geçen hafta yaptığı konuşmada, aşırılık yanlılarının "bizi parçalamaya" çalıştığı uyarısında bulunmuş ve ülkeyi bu zehri yenmek için birlik olmaya çağırmıştı.

Başbakan'ın yorumları, Rochdale ara seçimlerinde kampanyasını Gazze'deki çatışmaya odaklayan İşçi Partisi milletvekili George Galloway'in seçilmesinin ardından geldi.

Sunak, Rochdale ara seçimlerinde "7 Ekim'de yaşananların dehşetini görmezden gelen, Hizbullah'ı yücelten ve Nick Griffin'in desteklediği bir adayın geri dönmesinin endişe verici" olduğunu söyledi.

Galloway "aşırılıktan nefret ettiğini" ve kendisini kimin desteklediğinden "sorumlu olmadığını" söyledi.

Başbakan o zamandan bu yana halkı radikalizmden uzaklaştırmaya çalışan "Prevent programına olan desteğini iki katına çıkarma" sözü verdi ve Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı'na nefret yayan vaizlerin Britanya'ya girişini engellemek için mevcut yasaları kullanma talimatı verdi.

The Independent yorum için Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı'yla temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe



Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
TT

Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).

On binlerce Afganistanlı, dün belirlenen geri dönüş tarihi öncesinde İran sınırını geçti ve sınır kapılarında “acil durum” yarattı.

Resim  Afgan mülteciler İran'dan Afganistan ile İran arasındaki İslam Kale sınır kapısına geliyor - 5 Temmuz 2025 (AFP)

İran mayıs ayı sonunda, kayıtlı olmayan Afganistanlıların 6 Temmuz'a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiğini duyurdu. Bu çağrı, Tahran'ın ülkede yaşadığını söylediği 6 milyon Afganistanlıdan 4 milyonunu kapsayabilir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği cuma günü, haziran ortasından bu yana sınırları geçenlerin sayısının keskin bir artış gösterdiğini ve 1 Temmuz'da batıdaki Herat eyaletindeki İslam Kale sınır kapısında 43 bin kişiyi aşarak zirveye ulaştığını açıkladı.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), haziran ayında 250 binden fazla Afganistanlı'nın İran'dan geri dönüş yaptığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Afganistan temsilcisi Tajuddin Avila , bu durumun, İran ve Pakistan gibi geleneksel ev sahibi ülkelerden 1,4 milyon Afganistanlının geri dönüşüyle birlikte, halihazırda “kronik bir geri dönüş krizi” ile karşı karşıya olan ülkede bir “acil durum” olduğunu söyledi. 

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre perşembe günü verdiği demeçte, “Tüm bu geri dönenlerin yüzde 25'inin çocuk olması endişe verici... çünkü nüfus yapısı değişti” dedi. Erkeklerden oluşan gruplardan, çok az eşya ve parayla sınırı geçen bütün ailelere dönüştü.

İslam Kale kampının bu kadar büyük sayılara ev sahipliği yapabilecek kapasitede, ancak hizmetlerden yoksun olduğunu belirterek, "Günlük 20 binin üzerinde kişiye ulaştığımızda, bu planladığımız senaryonun çok ötesindedir" dedi.

Kurum, aşılama, beslenme ve çocuk dostu alanlar sağlamanın yanı sıra, günde 7 bin ila 10 bin kişiye su ve sağlıklı ortamı genişletmek için acil önlemler uyguladı.

Geçiş yapanların çoğu, tutuklama ve sınır dışı etme dahil olmak üzere yetkililerden baskı gördüklerini bildirdi.

38 yaşındaki Arif Atayi, Afganistanlıların İran'da maruz kaldığı baskılarla ilgili olarak, “Bazı insanlar o kadar korkuyor ki, evlerinden tek başlarına çıkamıyorlar... Küçük çocuklarını bir parça ekmek almak için gönderiyorlar ve bu çocuklar bile bazen tutuklanıyor” dedi.

Uluslararası Göç Örgütü'nün işlettiği bir kabul merkezinde yardım beklerken cumartesi günü AFP’ye konuşan Atayi, “Kendi ülkemde dilenmek zorunda kalsam bile, bu şekilde muamele gördüğümüz bir yerde kalmaktan iyidir” dedi.

Dış yardımdaki büyük kesintiler krizle mücadeleyi olumsuz etkiledi ve Birleşmiş Milletler, uluslararası sivil toplum örgütleri ve Taliban yetkilileri, geri dönenlere destek için daha fazla finansman sağlanması çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler, bu göç akınının zaten aşırı yoksulluk, işsizlik ve iklim değişikliğiyle ilgili şoklarla boğuşan ülkeyi daha da istikrarsız hale getirebileceği uyarısında bulunarak, ülkelere Afganistanlıları zorla geri göndermemeleri çağrısında bulundu.