Kremlin: Alman ordusunda Rusya'ya saldırı planları somut olarak tartışıldı

AA
AA
TT

Kremlin: Alman ordusunda Rusya'ya saldırı planları somut olarak tartışıldı

AA
AA

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Alman ordusundaki subayların Kırım Köprüsü'nün imhasıyla ilgili konuşmalarının, Rusya'ya saldırı düzenleme planlarının somut şekilde tartışıldığını gösterdiğini savundu.

Peskov, Ukrayna’ya destek için Kırım Köprüsü'nü Taurus füzelerinin imha edip edemeyeceğine ilişkin Alman subayları arasında geçen konuşmaların yer aldığı ses kaydının sızmasıyla alakalı değerlendirmelerde bulundu.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un bu hususta hızlı, eksiksiz ve etkili bir denetim yapılacağını söylediğini hatırlatan Peskov, medya aracılığıyla bunun nasıl gerçekleşeceğini göreceklerini ifade etti.

"Burada her şey çok açık"

Alman subayları arasındaki konuşmanın içeriğiyle ilgili Almanya’nın Moskova Büyükelçisi Alexander Lambsdorff’un Rusya Dışişleri Bakanlığına çağırıldığını dile getiren Peskov, "Kendi içinde (subayların konuşması), Bundeswehr (Alman Silahlı Kuvvetleri) içinde Rusya topraklarına saldırı düzenleme planlarının esaslı ve somut olarak tartışıldığını gösteriyor. Bu, herhangi bir hukuki yoruma ihtiyaç bırakmıyor, burada her şey çok açık." ifadelerini kullandı.

Kırım Köprüsü’ne saldırının fiilen nerede tartışıldığının önemli olduğuna dikkat çeken Peskov, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada tabii ki Bundeswehr'in bunu kendi inisiyatifiyle yapıp yapmadığını öğrenmemiz gerekiyor. O zaman soru, Bundeswehr'in ne kadar yönetilebilir olduğu ve Scholz'un tüm bunları ne kadar kontrol ettiğidir ya da bunun Almanya'nın devlet politikasının bir parçası olup olmadığıdır."

Sözcü Peskov, bütün bunların "kolektif Batı ülkelerinin Ukrayna’daki çatışmalara doğrudan katılımını" gösterdiğini savundu.

Russia Today (RT) Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan, Alman subaylarının 30 dakikalık ses kaydını yayımlamıştı.

Ses kaydında üst düzey Alman Hava Kuvvetleri mensupları, siyasi bir karar alınması durumunda Taurus füzelerinin ne şekilde gönderilebileceğini, bunların Ukrayna tarafından Almanya'nın istihbarat ve teknik desteği olmadan kullanılıp kullanılamayacağını tartışıyorlardı.

Kayıtta Taurus füzelerinin Rusya’nın yasa dışı ilhak ettiği Kırım Yarımadası'na yaptığı Kırım Köprüsü'nü teknik olarak imha edip edemeyeceği tartışması da yer alıyordu.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.