Fransız aşırı sağı, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kampanyalarını göç karşıtlığı üzerine kurdu

Fransa'da son yıllarda yükselişte bulunan aşırı sağın önde gelen ismi Marine Le Pen'in partisi Ulusal Birlik'e (RN) göre yaklaşan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri, "Göçe evet mi, hayır mı?" oylamasının yapılacağı referandum niteliğinde olacak.

AA
AA
TT

Fransız aşırı sağı, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kampanyalarını göç karşıtlığı üzerine kurdu

AA
AA

Ulusal basında yer alan haberlere göre RN Genel Başkanı Jordan Bardella, partisinin seçim kampanyasını tanıttığı mitingde "9 Haziran'daki seçimlerin, göçmenlerin bizi batırmasına karşı bir referandum olduğu oldukça açıktır." ifadesini kullanarak, göçmen karşıtlarının oyunu istedi.

Marsilya'daki mitingde Fransa'ya kimin girip giremeyeceğinin kararını Fransızların vereceğini vurgulayan Bardella, "RN ile sınırlar güvende olacak." değerlendirmesini yaptı.

Bardella, ülkede son aylardaki çiftçi protestolarına da değindi.

Ülkede hükümetin çiftçilerin taleplerini karşılamakta yetersiz kaldığını savunarak Emmanuel Macron yönetimini eleştiren Bardella, "Sevgili çiftçiler, Fransa sizi seviyor! Fransa sizi gözetiyor! Fransa sizi destekliyor!" ifadelerini kullandı.

Son anketlere göre Fransa'da oyların çoğunluğuna talip görünen RN, "Fransa geri dönüyor, Avrupa canlanıyor" sloganıyla seçime gidiyor.

Marine Le Pen'in 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday gösterilmesi ile Bardella partinin genel başkanlığına getirilmiş, böylece parti tarihinde ilk kez Le Pen ailesi dışında biri genel başkan olmuştu.

Merkezi İngiltere'de bulunan danışmanlık şirketi Portland Communications tarafından ocak sonunda yapılan ankete göre Fransa'da aşırı sağcı RN partisi, haziranda düzenlenecek AP seçimlerinde oyların yüzde 33'ünü alarak rekor düzeyde başarı elde edebilir.



ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
TT

ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)

ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışmaya göre, Başkan Donald Trump yönetimi dün 1 Ocak 2007 ve sonrasında Gazze Şeridi'ni ziyaret eden tüm vize başvuru sahiplerinin sosyal medya denetimine tabi tutulmasını emretti.

Reuters tarafından görülen mesajda, tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için sosyal medya denetimi yapılması emrinin, sivil toplum kuruluşu çalışanlarının yanı sıra Gazze Şeridi'nde resmi ya da diplomatik bir sıfatla uzun süre bulunmuş kişileri de kapsaması gerektiği belirtildi.

Mesajda, “Sosyal medya hesaplarının incelenmesi sonucunda güvenlik konularıyla ilgili potansiyel aşağılayıcı ifadeler ortaya çıkarsa, vize başvurusunda bulunan kişinin ABD ulusal güvenliği için bir risk oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi için kurumlar arası bir soruşturma olan güvenlik danışma görüşüne ihtiyaç duyulacağı belirtildi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre mesaj, ABD’nin tüm diplomatik ve konsolosluk misyonlarına gönderildi.

Trump yönetiminin ülke genelinde yüzlerce vizeyi iptal ettiği ve bazı yasal daimî mukimlerin statülerini de iptal ettiği bir dönemde gelen bu hamle, Dışişleri Bakanı'nın ülkede bulunmasının ABD dış politikasına zarar verdiğine onayladığı göçmenlerin sınır dışı edilmesine olanak tanıyan 1952 tarihli bir yasa kapsamında gerçekleşti.

Söz konusu iç yazışma 17 Nisan tarihli olup, mart ayı sonunda 300'den fazla vizeyi iptal etmiş olabileceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından imzalandı. Dışişleri Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Trump yönetimi yetkilileri, öğrenci vizesi sahiplerinin Filistinlilere verdikleri destek ve İsrail'in Gazze savaşındaki tutumunu eleştirmeleri nedeniyle sınır dışı edilme riski altında olduklarını söylüyor ve bu kişilerin eylemlerini ABD'nin dış politika çıkarlarını tehdit ettiğini belirtiyor. Trump'ın muhalifleri bu çabaları ABD Anayasasının Birinci Değişikliği uyarınca ifade özgürlüğü haklarına bir saldırı olarak nitelendiriyor.