ABD'nin savaş sonrası Gazze planları: "Batı Şeria'da asker yetiştiriliyor"

Washington eğitim merkezini yeniden canlandırmayı değerlendiriyor

Gazze'deki saldırılarda ölü sayısı 30 bin 534'e yükselirken, İsrail ordusu dün Ramallah yakınındaki Amari mülteci kampına baskın düzenlemişti (AFP)
Gazze'deki saldırılarda ölü sayısı 30 bin 534'e yükselirken, İsrail ordusu dün Ramallah yakınındaki Amari mülteci kampına baskın düzenlemişti (AFP)
TT

ABD'nin savaş sonrası Gazze planları: "Batı Şeria'da asker yetiştiriliyor"

Gazze'deki saldırılarda ölü sayısı 30 bin 534'e yükselirken, İsrail ordusu dün Ramallah yakınındaki Amari mülteci kampına baskın düzenlemişti (AFP)
Gazze'deki saldırılarda ölü sayısı 30 bin 534'e yükselirken, İsrail ordusu dün Ramallah yakınındaki Amari mülteci kampına baskın düzenlemişti (AFP)

ABD'nin Batı Şeria'daki eğitim merkezinde Filistin Ulusal Yönetimi için güvenlik gücü yetiştirme programını yeniden canlandırmayı planladığı bildirildi.

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post (WP), Eriha şehrinde Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlı Merkezi Eğitim Enstitüsü'ndeki çalışmaları yazdı.

Haberde, buradaki çalışmaların "Washington'un Gazze'de savaş sonrası dönemde istikrarın sağlanması için güçlendirilmiş bir Filistin Ulusal Yönetimi oluşturma planlarının merkezinde yer aldığı" belirtildi. 

ABD tarafından fonlanan enstitüde eğitim veren ve kimliğinin paylaşılmamasını isteyen bir albay, "Burada profesyonel bir eğitim sağlıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz" dedi.

45 yaşındaki albay, İsrail'in kısıtlamaları nedeniyle merkezde son bir yıldır gerçek mermiyle atış eğitimi verilemediğine dikkat çekti. Eğitimci, 400 bin adet mühimmatın Ürdün'de hazır beklediğini fakat bunları getirtemediklerini söyledi.

WP'nin aktardığına göre Batı Şeria'daki eğitim merkezi 1994'te kuruldu. Bu dönemde merkezin Gazze'de de bir şubesi vardı. Tesis, Filistin Ulusal Yönetimi'nin Gazze'deki seçimleri kaybetmesinin ardından 2008'de kapsamlı şekilde yenilendi.

Gazze Şeridi, 1996-2006'da Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlıydı. Ancak Hamas, 2006'da yapılan seçimlerde, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın partisi Fetih'i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmış, Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007'de Gazze'de patlak veren çatışmalarda, Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.

Haberde, Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlı 35 bin kişilik güvenlik güçlerinin "hizmet etmesi gereken halkla çoğu zaman ters düştüğü" de vurgulandı. Güvenlik güçlerinin, İsrail'İn Gazze'deki saldırılarına karşı Batı Şeria'da düzenlenen protestoları bastırdığı, Abbas yönetimini eleştirenlerle Hamas üyesi olduğu öne sürülen kişileri de gözaltına aldığı aktarıldı. 

Filistin güvenlik güçlerinin sözcüsü Talal Duveykat, halkın kendilerine tam güvenmemesinin daha geniş çaplı siyasi bir sorundan kaynaklandığını savunarak şunları söyledi: 

Ben güvenlik güçlerimle bir şehirdeyken, İsrail ordusunun gündüz vakti Cenin'e, Nablus'a, Ramallah'a ve El Halil'e girmesi Filistin Ulusal Yönetimi'ni zayıf göstermiyor mu? Bu, yönetimle halk arasındaki uçurumun genişlemesi anlamına gelmiyor mu?

Adının gizli tutulmasını isteyen Batılı bir diplomatsa Batı Şeria'daki ekonomik sıkıntılara işaret ederek, merkezin ABD Dışişleri Bakanlığı'nın fonlarıyla yeniden canlandırılmasının ciddi yatırım gerektiren bir hamle olacağını söyledi.

WP, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yorum taleplerini reddettiğini aktardı. 

ABD Başkanı Joe Biden, savaş sonrası dönemde iki devletli çözüm kapsamında Gazze Şeridi'nin kontrolünün Filistin Ulusal Yönetimi'ne devredilmesini talep ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise bu seçeneğe yanaşmıyor.

Haberde, güçlendirilmiş Filistin Ulusal Yönetimi planı kapsamında Başbakan Muhammed Iştiyye'nin geçen ay istifa ettiğine de dikkat çekildi. Iştiyye, görevi bırakırken Gazze savaşıyla birlikte değişen dinamiklere yanıt verebilecek yeni bir hükümetin kurulması istediğini söylemişti.

Independent Türkçe, Washington Post, AA



Arap dünyası ve uluslararası arenadan Trump'ın ‘siyasi bombasına’ büyük tepki

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
TT

Arap dünyası ve uluslararası arenadan Trump'ın ‘siyasi bombasına’ büyük tepki

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın dün Gazze Şeridi'nin kontrolünü ABD’nin devralabileceğini söylediği ve Gazzelileri yerlerinden etmekte ısrar ettiği açıklamalarının yarattığı siyasi bomba Arap dünyası ve uluslararası arenada büyük tepkiye yol açtı.

Trump, geçtiğimiz salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından Gazze Şeridi’ni ‘insandan temizleme’ niyetinden açıkça bahsetti ve bir kez daha Mısır ile Ürdün'e yerinden edilenleri kabul etme çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurulmayacağı vurgulanırken Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman’ı telefonla aradığı belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Suudi Arabistan, bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğunu teyit ediyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman bu tutumu hiçbir yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve net bir şekilde vurgulamıştır.”

Arap dünyasından ve uluslararası arenadan ABD'nin önerisine gelen tepkiler, Filistin-İsrail çatışmasının çözümünün temeli olarak ‘iki devletli çözüm’ ile ilgili kararlılığı gösterirken, bölge ülkelerinin liderleri arasında bu önerinin yansımalarına karşı tutumları koordine etmek için kapsamlı temaslar başladı.

Öte yandan Ürdün Kralı 2. Abdullah Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti. Filistinlilerin ‘Gazze ve Batı Şeria'da toprak ilhakı ve Filistinlilerin yerlerinden edilmesine yönelik her türlü girişimi’ reddettiğini vurgulayan Abbas, Filistinlilerin kendi topraklarında istikrara kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'de ‘etnik temizlik’ girişimi olduğu uyarısında bulunurken, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de işgal altındaki topraklardan insanların sınır dışı edilmesinin ‘kesinlikle yasak’ olduğunu savundu.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) tarafından yapılan açıklamada ise Filistin halkına meşru haklarını tanıyan iki devletli bir çözümün gerekliliğini vurguladı ve tek taraflı her türlü tedbiri reddetti. Arap Birliği (AB) de ‘istikrarsızlık reçetesi’ olarak nitelediği Trump'ın önerisini kınadı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Paris'in ‘iki devletli çözümün uygulanması için kampanya yürütmeye devam edeceğini’ söylerken Londra, Madrid, Berlin ve Varşova da aynı tutumu yineledi. Moskova ve Pekin, iki devletli çözümle bir sonuca varılması gerektiğinin altını çizdi.

Hamas'tan bir kaynak, Trump'ın ya da İsrail'in aşırı sağcı hükümetinin böyle bir planı uygulamaya koyması halinde Hamas’ın ‘daha güçlü bir sözü ve daha güçlü bir tepkisi olacağını’ söyledi