Mısır, Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi'yle uluslararası nükleer enerji haritasında yerini aldı

Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi, Mısır’a elektrik üretmek ve ekonomiyi petrol fiyatlarındaki dalgalanmalardan korumak için enerji kaynaklarını çeşitlendirme fırsatı sunuyor

Mısır'ın ilk nükleer enerji santrali Dabaa (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)
Mısır'ın ilk nükleer enerji santrali Dabaa (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)
TT

Mısır, Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi'yle uluslararası nükleer enerji haritasında yerini aldı

Mısır'ın ilk nükleer enerji santrali Dabaa (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)
Mısır'ın ilk nükleer enerji santrali Dabaa (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)

Marcelle Nasr

Dünya şu sıralar İran destekli Husilerin Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğini hedef alan tehditleri nedeniyle enerji tedarik piyasasında yaşanan çalkantılara tanık oluyor. Ortadoğu'dan ithal edilen doğalgaz fiyatları, bölgeden doğalgaz ihraç eden ülkelerin sevkiyatlarını Ümit Burnu üzerinden yapmaya yönelmesinin ardından yükseldi. Buna iklim değişikliğinin etkilerinin artmasının yanında Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’nın doğalgaz ihracatının durması ve Moskova'ya uygulanan yaptırımlar eşlik ediyor.

Dabaa’yı canlandırmak

Yerel açıdan enerji, Mısır ekonomisini küresel enerji piyasasındaki dalgalanmalardan korumaya yönelik yatırımlar için cazip bir ortam sağlayan önemli alanlardan biridir. Mısır, 1956 yılından beri kurduğu bir hayali gerçekleştirmek için 2014 yılından bu yana ülkenin en önemli ulusal projelerinden biri olarak kabul edilen Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi'ni tamamlamak için gerekli çalışmaları yaparak enerji alanındaki egemenliğini güçlendirmek üzere harekete geçti. Dabaa’da inşa edilen nükleer enerji reaktörleri, dünyada kullanılan nükleer teknolojinin en üst seviyesi olarak kabul edilen üçüncü nesil gelişmiş modellerden oluşuyor.

Rusya-Mısır ortak projesi olan Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi, Akdeniz kıyısındaki Mersa Matruh şehrinde yer alıyor. Buradaki tesis, 4,8 gigawatt kapasiteli dört nükleer reaktörden oluşuyor.

Rusya-Mısır ortak projesi olan Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi, Akdeniz kıyısındaki Mersa Matruh şehrinde yer alıyor. Buradaki tesis, 4,8 gigawatt kapasiteli dört nükleer reaktörden oluşuyorken işletme ömrü 60 yıl olan reaktörlerin ömrü 80 yıla kadar uzatılabiliyor. Proje, Mısır’ın enerji kaynaklarını çeşitlendirmesinin yanında temiz ve güvenli enerjiye geçişin kolaylaştırılması ve düşük karbonlu kaynaklara bağımlılığın artırılması gibi sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunuyor. Nükleer enerji santralleri, karbon oksit, kükürt ve nitrojen gibi çevreye zarar veren gazlar üretmediklerinden geleneksel santrallere göre çevre dostu olarak sınıflandırılıyor.

Geçtiğimiz yıl Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ev sahipliğinde düzenlenen 28. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı (COP28) sırasında 20'den fazla ülkeye ortak bir bildiriyle dünyanın nükleer enerji kaynaklarını 2020 yılındakine kıyasla üç katına çıkarma çağrısı yapıldı. Böylece 2050 yılına kadar karbon nötrlüğünü sağlamak ve küresel ısınmayı 1,5 santigrat derecede tutmak amacıyla kömür ve gaza olan bağımlılığın azaltılması amaçlandı.

dsevfde
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Akdeniz kıyısındaki Dabaa Nükleer Enerji Santrali’nin dördüncü güç ünitesinin temel atma törenine Moskova'dan video konferans yöntemiyle katıldı, 23 Ocak 2024 (AFP)

Mısır'ın elektrik enerjisi üretimi alanında temiz ve güvenli nükleer enerji geliştirme programının yeniden canlandırılması amacıyla aldığı bu stratejik kararın önemi, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltması nedeniyle güvenli, ucuz ve uzun vadeli enerji arzının sağlanmasına katkıda bulundu.

Mısır, enerji üretim kaynaklarını çeşitlendirmek ve temiz enerji kaynaklarına yönelmek için gerekli çalışmalara başlarken elektrik üretiminin yüzde 85'ini halen fosil yakıtlardan (doğal gaz ve dizel) elde ettiğinden elektrik üretimine yönelik nükleer enerji projelerine özel önem verdi.

Mısır Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanlığı geçtiğimiz yılın ortalarında, devlet tarafından sübvanse edilen ve bu yüzden devletin bütçesine büyük bir maliyet getiren elektrik santrallerinde doğal gaz ve dizel yakıt tüketimini azaltmak amacıyla planlı elektrik kesintilerine başvurarak bu maliyetleri azaltma planını devreye soktu.

Dabaa Nükleer Enerji Santrali ile ilgili anlaşmalar Rusya ile yapılan mali anlaşmaya göre finanse edilecek ve 25 milyar dolarlık kredi, ticari faaliyetin ardından 22 yıllık kârla geri ödenecek.

Mısır'ın elektrik üretim kaynaklarından biri olarak nükleer enerjiyi de sistemine dahil etmek üzere attığı bu adımın arkasında bir kilowatt nükleer enerji üretmenin diğer kaynaklara göre düşük maliyetinin yanı sıra ekonomisini küresel petrol fiyatlarından dalgalanmalardan korumayı istemesi yatıyor.

Enerji üretimi kaynaklarının çeşitlendirilmesi

Mısır Bakanlar Kurulu'nun hazırladığı raporda, nükleer enerjinin doğalgaz piyasası gibi fiyat dalgalanmalarından etkilenmediği, doğalgaz piyasasında fiyatların yüzde 100 artması durumunda elektrik enerjisi üretim maliyetinin de artacağı ve doğalgazla çalışan bir elektrik enerjisi üretim tesisinde maliyetlerin yüzde 60-70 civarında yükseleceği, buna karşın doğal uranyumun piyasa fiyatı iki katına çıksa bile nükleer enerji üretimi maliyetinin en fazla yüzde 10’a yakın olacağı belirtildi. Öte yandan Dabaa Nükleer Enerji Santrali ile ilgili anlaşmalar Rusya ile yapılan mali anlaşmaya göre finanse edilecek ve 25 milyar dolarlık kredi, ticari faaliyetin ardından 22 yıllık kârla geri ödenecek. Bununla birlikte projedeki ana yüklenici Rus nükleer enerji şirketi Rosatom olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi son zamanlarda, temiz ve güvenli nükleer enerji üreten reaktörlerin elektrik üretmek amacıyla dördüncü güç ünitesinin temelinin atılması gibi birçok ilerlemeye tanık oldu. Elektrik üretimine yönelik proje hızlı adımlarla ilerlerken Mısır, dünyanın yeşil enerjiye olan mevcut ilgisi bağlamında başka yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları olmasına rağmen nükleer enerji üretim projesini başlattı ve bu projede ilerlemeye devam ediyor.

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Forumu Başkanı Samir Gattas, konuyla ilgili olarak Al-Majalla’ya yaptığı değerlendirmede, elektrik enerjisi üretmek amacıyla temiz ve güvenli nükleer enerji geliştirme programını yeniden canlandırmak için inisiyatif alan Mısır’ın bu alanda aldığı stratejik kararın önemini vurguladı.

Gattas, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mısır, içinde bulunduğu zor ekonomik duruma rağmen Dabaa Nükleer Enerji Santrali’ndeki reaktörlerin üçünün inşasını tamamlarken, dördüncü reaktörün temelini attı. Bunun yanında reaktörlerin güvenlik koşullarını da dikkate alıyor."

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Forumu Başkanı Samir Gattas: Doğalgazın Ümit Burnu üzerinden sevkiyatı, sadece tanker yakıtı maliyetini dahi 1 milyon dolar artırırken buna yüksek meblağlardaki sigorta ve işçilik maliyetleri eşlik ediyor. Böylece doğalgaz, Avrupa'ya yüksek fiyatlarla ulaşıyor.

Dünyanın sera gazı emisyonlarını azaltmayı istediğini, fakat çoğu ülkenin temiz ve güvenli nükleer enerji santrallerinin kurulmasına karşı çıktığını belirten Gattas, “Örneğin Almanya, kısa bir süre önce tüm nükleer projelerini rafa kaldırdı. Ancak herkes ya nükleer enerjiye yönelmek ya da kömür gibi fosil enerji kaynaklarına dayanarak çevreyi kirleten alternatiflere dönmek zorunda” ifadelerini kullandı.

En büyük doğalgaz ihracatçısı ülke olarak kabul edilen Katar'ın, doğalgaz sevkiyatını Ümit Burnu üzerinden yapmaya başladığına ve artan enerji krizi ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğini tehdit eden çalkantılarla birlikte Rusya’nın ihraç ettiği doğalgaza alternatif olarak Ortadoğu'dan ithal edilen doğalgazın fiyatının önemli ölçüde arttığına dikkati çeken Gattas, “Doğalgazın Ümit Burnu üzerinden sevkiyatı, sadece tanker yakıtı maliyetini dahi 1 milyon dolar artırırken buna yüksek meblağlardaki sigorta ve işçilik maliyetleri eşlik ediyor. Dolayısıyla krizin devam etmesi ve bir çözüm bulunamaması halinde doğalgaz Avrupa'ya çok yüksek fiyatlarla ulaşmaya devam edecek. Kriz sadece Gazze'deki savaşla değil, aynı zamanda Husiler ve İran-ABD ilişkileriyle de bağlantılı” yorumunda bulundu.

Mısır'ın daha ucuz ve daha etkin temiz enerji üretmek için birden fazla kaynağı olması ve bunlardan Mısır'a yetecek kadar alternatif enerji üretip ihracat yapılabilmesi nedeniyle tek bir enerji kaynağına odaklanmaması gerektiğini vurgulayan Gattas, “Mısır, enerji kaynaklarına ihtiyaç duyan Akdeniz ülkelerine yakın coğrafyada yer alıyor. Bu yüzden Fas gibi enerji ihraç eden bir ülke haline gelebilir” dedi.

Tarımsal yatırım için en iyi proje

Ekonomist Alaa en-Nehri, Al-Majalla’ya yaptığı açıklamada, Dabaa Nükleer Enerji Santrali Projesi’nin yakın zamana kadar Mısır ve Avrupa'nın tahıl ambarı olan kuzeybatı kıyısını nispeten de olsa geliştirmesini umduğunu ifade etti. Bunun nedeninin bölgenin tarımın ağırlıklı olarak yağmura bağlı olması ve buğday ile arpa yetiştirilmesi için iki kez ek sulamaya ihtiyaç duyulması olduğunu söyleyen Nehri, “Bu yüzden nükleer enerji reaktörlerinden elde edilebilecek enerjiye ihtiyaç duyan ve bölge geneline yayılan çok sayıda deniz suyunu tuzdan arındırma tesisi inşa etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Nehri, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Günümüzde, bölge yağış aldığı için rahatlıkla yapılan incir ve zeytin yetiştiriciliğinin geliştirilmesinin yanında bölgedeki verimli toprağın ve uygun iklimsel koşullar nedeniyle tahılda tarımsal yatırım ve kendine yeterliliğin sağlanması amacıyla bölgede nükleer reaktör kurulmasını Mısır'ın acilen ihtiyaç duyduğu en iyi yatırım projesi olarak görüyorum. Böylece tarımsal ürünler çok yüksek kalitede olacağı için yetiştiricilik yaygınlaştırılıp ürünler Avrupa'ya ihraç edilebilir. Bu sayede proje, Mısır'ın döviz sıkıntısı çektiği bir dönemde niteliksel bir sıçrama yaptırarak ülkeye yetecek stratejik öneme sahip ürünlerde kendi kendine yeterliliğe ulaştıracak ve bu ürünlerin dışarıdan ithalatını durduracak dev projelerden biri olarak değerlendirilecek.”

BM Çevre Programı’nın (UNEP) küresel sıcaklıklardaki ortalama artışı 2 santigrat derecenin altında tutmak için dünyanın sera gazı emisyonlarını yüzde 28 oranında, artışı 1,5 santigrat derecenin altında tutmak içinse yüzde 42 oranında azaltması gerektiğine ilişkin son tahminlerinin 2015 yılında Paris'te düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP15) onaylandığına dikkati çeken Nehri, “Her iki hedefe de ulaşmak için, nükleer enerjinin verimli ve temiz bir kaynak olarak rolü vurgulanmadan iklim değişikliğiyle mücadele zor bir görev olmaya devam edecek” dedi.

COP28 öncesi nükleer santrallerin kurulmasının, çeşitli tehlikeleri olması ve Çernobil, Three Mile Island, Fukushima gibi kazalara yol açması nedeniyle hoş karşılanmaması dikkat çekici.

Nükleer yakıt yenilenemeyen bir enerji kaynağı olsa da nükleer santraller, fosil yakıtlarla çalışan enerji üretim tesislerinden farklı olarak çalıştıkları sırada karbondioksit ya da metan gibi sera gazları üretmez. Bu yüzden iklim değişikliğinin yansımalarının üstesinden gelmek için yenilenebilir enerjinin yanı sıra nükleer enerji santrallerine de güvenilebilir.

İklim değişikliğinin etkileriyle mücadele

Al-Majalla’ya konuşan enerji uzmanı Muhammed es-Subki, Dabaa Nükleer Enerji Santrali’nin Mısır’a iklim değişikliğiyle mücadelede temel bir odak noktası olarak kabul edilen temiz ve güvenli enerji üretimi alanında sıçrama yaptıracağını söyledi. COP28'de karbondioksit salınımına yol açan enerji kaynaklarının çevre dostu olmayan teknolojiler olduğu sonucuna varıldığını belirten Subki, “Sonuç olarak nükleer enerji gelecekte güvenilebilecek enerji kaynaklarından biri olarak kabul edildi ve bu da Mısır'ın yönelimiyle paralel bir karar. COP28 öncesi nükleer santrallerin kurulmasının, çeşitli tehlikeleri olması ve Çernobil, Three Mile Island, Fukushima gibi kazalara yol açması nedeniyle hoş karşılanmaması dikkat çekici” ifadelerini kullandı.

Nükleer enerjinin tek karbonlu bir enerji kaynağı olduğuna ve yeni nesil nükleer santrallerin tehlikelerinin oldukça azaltıldığına işaret eden Subki, “Mısır, nükleer sızıntı, radyasyon ve benzer kaza, sorun ya da deprem gibi bazı tehlikelerin hiçbirinin söz konusu olmadığını teyit etti” diye konuştu.

Orta ve uzun vadede nükleer enerjinin maliyetinin, halihazırda dalgalanan yakıt ve enerji fiyatlarıyla rekabet edebilecek seviyede olacağını söyleyen Subki, Mısır'ın Dabaa Nükleer Enerji Santrali için yaklaşık 25 milyar dolarlık kredi aldığını, ancak bu tür projelerin maliyetinin yüksek olmasına rağmen nükleer santrallerin kapasitesi Mısır'ın elektrik ihtiyacının yüzde 15 ila 29'u karşılayabileceğinden bu borcu 10 yıldan kısa sürede absorbe edeceğini vurguladı.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
TT

BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için hazırladığı yol haritasını büyük çoğunlukla onaylayarak, 20 maddelik planına uluslararası meşruiyet kazandırdı.

Taslak karar, Rusya ve Çin'in çekimser kalmasına rağmen, pazartesi akşamı BMGK’da 15’e 13'lük çoğunlukla kabul edildi. Bu gelişme, Trump yönetimi için önemli bir diplomatik zafer oldu.

Filistin Yönetimi, kararın onaylanmasını memnuniyetle karşılarken, Hamas ve diğer Filistinli gruplar, bunu ‘Filistin’in milli iradesinin dışında sahada düzenlemeler yapılmasının önünü açan bir karar’ olarak değerlendirerek, ortak ve ayrı ayrı açıklamalarla kararı reddettiklerini bildirdiler. Ayrıca Gazze'ye konuşlandırılacak herhangi bir uluslararası gücün ‘bir tür vesayet veya dayatılan yönetim’ haline geleceğini söylediler. Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli gruplardan kaynaklar, söz konusu uluslararası gücün rolü ve bu grupların üyelerini takip etmek ve tutuklamak için potansiyel olarak kullanılabileceği konusundaki endişeleri dile getirdiler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngilizce olarak Trump ve Gazze planını öven bir blog yazısı yayınlarken, hükümet üyeleri sessizliğini korudu. Bu durum, İsrail'de Trump'ın planından duyulan memnuniyetsizlik ile onu kızdırmamak arasındaki ikilem arasında gerçek bir krizin yaşandığını gösterdi. İsrail televizyonu Kanal 12 muhabiri Barak Ravid, “İsrail-Filistin çatışmasının bir daha asla eskisi gibi olmayacağını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.


ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
TT

ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)

Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna'da test edilen yaklaşık 700 milyon dolar değerindeki gelişmiş bir hava savunma füze sisteminin Tayvan'a satışını onayladı. Bu, ABD'nin Taipei ile bir hafta içinde yaptığı ikinci silah anlaşması.

ABD, geçen yıl Tayvan'ın 2 milyar dolarlık bir silah anlaşması kapsamında RTX tarafından üretilen üç orta menzilli karadan havaya füze (NASAMS) alacağını duyurmuştu. Bu, Tayvan için yeni bir silah, çünkü şu anda bölgede yalnızca Avustralya ve Endonezya kullanıyor.   

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) pazartesi günü yaptığı açıklamada, şirketin NASAMS üniteleri satın almak için sabit fiyatlı bir sözleşme imzaladığını ve tahminlere göre çalışmanın Şubat 2031'de tamamlanacağını belirtti. RTX henüz yorum talebine yanıt vermedi. 

Ukrayna'da Rus saldırılarını püskürtmek için kullanılan NASAMS sistemi, ABD'nin talebin arttığı Tayvan'a ihraç ettiği hava savunma kabiliyetlerine önemli bir katkı sağlıyor.

ABD, perşembe günü Tayvan'a 330 milyon dolarlık savaş uçağı ve diğer uçak parçaları satışını onayladı. Bu, Başkan Donald Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana yapılan ilk anlaşmaydı. Bu hamle Pekin'i öfkelendirdi.

Tayvan ordusu, adayı kendi toprağı olarak gören Çin'den gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı daha iyi savunma sağlamak için hayati önem taşıyan deniz ikmal hatlarını savunmak üzere, özel olarak tasarlanmış denizaltılar inşa etmek gibi çabalarla yeteneklerini güçlendiriyor.

Resmi diplomatik ilişkilerin olmamasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Tayvan'a kendini savunması için gerekli araçları sağlamakla yasal olarak yükümlü olması, Pekin'in tepkisini çekmeye devam eden bir tartışma konusu. Tayvan hükümeti, Pekin'in ada üzerindeki egemenlik iddialarını reddediyor.


Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
TT

Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki gergin ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebboune ile diyaloğa hazır olduğunu söyledi. Bu hafta sonu Güney Afrika'da düzenlenecek G20 zirvesi kapsamında Tebboune ile görüşme olasılığı hakkındaki bir soruya yanıt veren Macron, "Fransa'ya saygı duyulmasını ve ciddi ve sakin bir diyalog içinde olmamızı sağlamak istiyorum" ifadelerini kullandı.

"Bu şartlar sağlanırsa ve sonuç alınabilirse, elbette her türlü diyaloğa hazırım" diyen Macron, Fransız diplomatik heyetlerin "bu konu üzerinde çalıştığını" ifade etti.