İzmir'de bindiği taksinin şoförünü öldüren Delil Aysal'a ağırlaştırılmış müebbet hapis

Cezasında herhangi bir indirim uygulanmayan sanığa "kasten öldürme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra "nitelikli yağma"dan 14 yıl 10 ay, "ruhsatsız silah taşıma"dan da 2 yıl 10 ay hapis verildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İzmir'de bindiği taksinin şoförünü öldüren Delil Aysal'a ağırlaştırılmış müebbet hapis

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İzmir'in Gaziemir ilçesinde, aracına bindiği taksi şoförü Oğuz Erge'yi silahla öldüren sanık Delil Aysal "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.

İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, tutuklu sanık Delil Aysal, öldürülen Oğuz Erge'nin boşandığı eşi Nevra Karahan, kızı Naz Erge ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, savcılık makamını İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Şahiner temsil etti.

Mahkeme heyeti başkanı, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince hazırlanan ve "şahsın ceza sorumluluğunun tam olduğu" belirtilen raporun kendilerine ulaştığını belirtti.

Tanık Ö.K, olay gecesi birkaç kez silah sesi duyduğunu söyledi.

Dışarı çıkınca taksi şoförünün yerde yattığını gördüğünü anlatan Ö.K, "Önce bıçaklandığını sandım, sonra silahla vurulduğunu gördüm. Biz vatandaşlık görevimizi yaptık. Hava çok soğuktu. Ben hala aynı olayı yaşıyorum. Biz kaldırınca yaralıya 'sana ne oldu' diye sorduk. Şoför koltuğuna oturdu. Bir şey mi oldu deyince 'bilmiyorum' dedi." diye konuştu.

Tanık M.Y.K. de gece silah sesi duyduğunu belirterek, dışarı çıkınca taksiciyi yerde gördüğünü ve polisi aradığını belirtti.

Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Bekir Şahiner, "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini istediği sanığa, "nitelikli yağma"dan 15 yıla kadar, "ruhsatsız silah taşıma"dan da 3 yıla kadar ve en üst sınırdan olmak üzere ceza verilmesini talep etti.

Söz verilen maktul Erge'nin kızı Naz Erge ile Erge'nin boşandığı eşi Nevra Karahan da sanığa en ağır cezanın verilmesini istedi.

Son sözü verilen tutuklu sanık Aysal, savunacak bir şeyi olmadığını söyledi.

Verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti başkanı, sanığın, "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "nitelikli yağma"dan 14 yıl 10 ay ile "ruhsatsız silah taşıma"dan da 2 yıl 10 ay olmak üzere 17 yıl 8 ay hapse çarptırıldığını açıkladı.

Mahkeme heyeti, sanığa verilen cezalarda herhangi bir indirime gitmedi.

- Olay

Taksi şoförü Oğuz Erge, 31 Ocak'ta saat 03.30 sıralarında Buca Gediz Mahallesi'nden kapüşon ve cerrahi maske takan, Gaziemir'e gideceğini belirten Delil Aysal'ı (19) aracına almıştı. Taksi, Gaziemir Belediyesi yakınlarına vardığında Aysal'ın arka koltuktan tabancayla üç el ateş ettiği Erge ağır yaralanmış, kaldırıldığı İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Erge'nin üzerindeki ve aracındaki para ile eşyayı alarak kaçan şüpheli, polisin olay yeri ve çevresindeki 70 güvenlik kamerasının kaydettiği yaklaşık 110 saatlik görüntüyü incelemesiyle Buca'da saklandığı adrese düzenlenen operasyonla yakalanarak, tutuklanmıştı.

Olay öncesi, sırası ve sonrasında yaşananları ise araç içi kamerasının kaydettiği ortaya çıkmıştı.



Washington, Uluslararası Kalkınma Ajansı'ndaki gizli belgelerin imha edilmesini istiyor

Washington DC'deki ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı binası önünde protestocular (Reuters)
Washington DC'deki ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı binası önünde protestocular (Reuters)
TT

Washington, Uluslararası Kalkınma Ajansı'ndaki gizli belgelerin imha edilmesini istiyor

Washington DC'deki ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı binası önünde protestocular (Reuters)
Washington DC'deki ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı binası önünde protestocular (Reuters)

Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) çalışanlarının, bazıları gizli olan kurum içi belgeleri imha etmeleri için bir e-posta emri alması, Başkan Donald Trump yönetimi ve milyarder Elon Musk'ın Devlet Verimliliği Departmanı'nın (DGE), ABD'nin yurtdışındaki yardımlarını azaltma çabalarının bir parçası olarak, hassas kayıtları nasıl ele aldığına dair yeni soruları gündeme getirdi.

Ajansın genel sekreter vekili Erika Carr'dan gelen mesaj, gizli kasaların ve çalışanların belge dosyalarının boşaltılması çağrısında bulunduğu için ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarına sızdırıldı. Carr şöyle yazmış: “Önce mümkün olduğunca çok sayıda belgeyi imha edin ve yakma torbalarını imha makinesi bozulduğunda ya da ara vermek zorunda kaldığınızda kullanmak üzere saklayın.”

Emir, Başkan Trump ve üst düzey yardımcıları tarafından son iki ay içinde ajansın sözleşmelerinin büyük çoğunluğunun iptal edilmesi, bin 600'den fazla pozisyonun feshedilmesi ve yaklaşık 10 bin çalışanın neredeyse tamamının idari izne çıkarılması da dahil olmak üzere, ajansı tasfiye etmek için atılan bir dizi hızlı adımın ardından geldi.

Kayıt Yönetimi

ABD hükümet yetkililerinin belgeleri imha etmeden önce Kayıtlar İdaresi'nden onay almasını gerektiren 1950 tarihli Federal Kayıtlar Yasası uyarınca, Carr'ın ya da başka bir yetkilinin belgeleri imha etmek için Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi'nden izin alıp almadığı belli değil.

İmha edilen belgeler, Trump yönetimi ve ajans aleyhine açılan, toplu işten çıkarmalar ve çalışanların ani transferleri, ajansın hızla tasfiye edilmesi ve neredeyse tüm dış yardım fonlarının dondurulmasıyla ilgili çok sayıda davayla ilgili olabilir.

Musk önderliğindeki kampanya, ABD'nin küresel etkisini arttırdığı ve dünya çapında istikrarı desteklediği gerekçesiyle, ABD'nin onlarca yıllık geleneği olan beslenme ve tıbbi bakım programları ile yurt dışındaki diğer yardımları finanse etme geleneğini destekleyenler arasında yaygın protestolara yol açtı. Musk ve diğer yönetim yetkilileri ajansı marjinalleştirilmesi ya da lağvedilmesi gereken bir “suç örgütü” olarak tanımladılar, ancak ajansın herhangi bir suç faaliyetine ilişkin ayrıntı vermediler.

Kayıt Kanunları

Senatörlüğü sırasında ABD'nin dış yardımlarını destekleyen Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ajansın programlarının iptal edilmesini selamladı ve bu programların ABD çıkarlarını ilerletmede başarısız olduğunu söyledi.

Rubio geçen ay ajansın başına geçti ve Dışişleri Bakanlığı'ndan Pete Marrocco'nun günlük operasyonları denetleyeceğini açıkladı. Marrocco, Musk'ın ekibindeki genç çalışanlarla birlikte dış yardım fonlarının ödenmesini durdurmak, sözleşmeleri iptal etmek ve binlerce çalışanı işten çıkarmak ya da izin vermek için çalıştı.

Bu çabalar Kongre'de hemen endişeye yol açtı ve milletvekilleri Trump yönetimine, hükümet bilgilerinin yok edilmesini yasaklayan yasalara uyma yükümlülüğünü hatırlatmak için adımlar attı.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin en üst düzey Demokrat üyesi Gregory Meeks, yönetimin hükümet belgelerinin ve diğer materyallerin kullanımını düzenleyen Federal Kayıtlar Yasası'na uymuyor gibi göründüğünü söyledi. Yaptığı açıklamada, “USAID belgelerini ve personel dosyalarını rastgele parçalamak ve yakmak, kurum yasadışı bir şekilde tasfiye edilirken yanlış yapıldığına dair kanıtlardan kurtulmanın harika bir yolu gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Bir Senato Dış İlişkiler Komitesi yardımcısı, Demokrat üyelerin “kayıt yasalarına uyum” konusunda ayrıntılar için Dışişleri Bakanlığı ve USAID'e ulaştıklarını söyledi.

Yargısal Zorluklar

Yönetimin ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nı (USAID) hedef alması, mahkemelerde birçok kez itiraz konusu oldu. Salı gecesi itibariyle iki grup, hakimlerin ajanstaki belgelerin daha fazla imha edilmesini önlemesi için mahkemeye başvuruda bulundular ve ajansın kayıt tutma gerekliliklerine uymadığını savundular. Savunma avukatları başvurularında, yetkililerin hiçbir kişisel kaydı imha etmediğini ve kurumun Ronald Reagan Binası'ndaki merkezinde davacıya ve mahkemeye bilgi vermeden başka hiçbir belgeyi imha etmeyeceğini savundu.

Profesyonel diplomatları temsil eden bir sendika ve davacılardan biri olan ABD Dış Hizmetler Birliği yaptığı açıklamada “USAID'in, USAID çalışanlarının işten çıkarılması ve uzaklaştırılmasıyla ilgili devam eden bir davayla ilgili olabilecek gizli ve hassas belgeleri imha etmeye yönlendirildiğine dair haberlerden derin endişe duyduğunu” belirtti. Kayıtların uygunsuz bir şekilde imha edilmesine karışan çalışanları yasal tehlike altında bulabilecekleri konusunda uyardı.