ABD, Panama’ya bayrağını İran kargo gemilerinden çekme çağrısında bulundu

Bir kargo gemisi Panama Kanalı’nı geçmek için sırasını bekliyor (AFP)
Bir kargo gemisi Panama Kanalı’nı geçmek için sırasını bekliyor (AFP)
TT

ABD, Panama’ya bayrağını İran kargo gemilerinden çekme çağrısında bulundu

Bir kargo gemisi Panama Kanalı’nı geçmek için sırasını bekliyor (AFP)
Bir kargo gemisi Panama Kanalı’nı geçmek için sırasını bekliyor (AFP)

İran’ın ABD yaptırımlarını atlatmak için Panama bayrağı taşıyan petrol tankerlerini kullandığı şüphesi üzerine, ABD, Panama’ya, bayrağını İran kargo gemilerinden çekmesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre küçük Orta Amerika ülkesi olan Panama, denizcilik şirketlerinin hiçbir bağlantısının olmadığı ülkelerde, bir ücret karşılığında ve gözetimden muaf olarak gemileri tescil ettirmelerine olanak tanıyan ‘elverişli bayraklar’ sunma konusunda dünyada ilk sırada yer alıyor.

ABD’nin İran Özel Temsilcisi Abram Paley, Panama ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, “İran ve İran’la bağlantılı aktörler, burada Panama’da yaptırımlardan kaçmaya çalışıyor. Panama’nın bayrak sicilini kötüye kullanmaya çalışıyorlar” dedi.

Paley, ‘Panama’nın deniz taşımacılığı sicili ve yargı yetkisinin, İran’a uygulanan yaptırımlardan kaçmaya çalışan kuruluşlar tarafından kötüye kullanılmamasını sağlamak’ için Panama hükümetiyle ortak çabaları koordine etme amacıyla ülkeyi ziyaret ettiğini belirtti.

Panama Denizcilik Otoritesi'ne göre ülkede kayıtlı ve dolayısıyla Panama bayrağını taşıyan 8 bin 540 gemi bulunuyor. Bu gemiler küresel filonun yüzde 16’sını oluşturuyor.

Washington, bu gemilerden bir kısmının, Tahran tarafından yaptırımları aşmak amacıyla petrol veya türevlerini taşımak için kullanıldığından şüpheleniyor.

Paley’e göre Ocak ayından bu yana, Panama bayrağını taşıyan en az altı gemi bu yaptırımları ihlal etti.

Panama Dışişleri Bakan Yardımcısı Vladimir Franco, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Paley ile iki ülke arasındaki ‘denizcilik işbirliği’ konusunu görüştüklerini bildirdi.

İran, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana ABD’nin yaptırımları altında bulunuyor.

ABD hükümeti ayrıca İran’ı, petrol satışlarından elde ettiği gelirle Yemen’deki Husi milisler ile Hizbullah ve Hamas gibi diğer grupları finanse etmekle suçluyor.

Uzmanlar, söz konusu gemilerin sahiplerinin ‘elverişli bayrağı’, çevre düzenlemeleri ve çalışma yasalarını atlamak ve hatta belirli bir geminin kime ait olduğunu tamamen gizlemek için kullandığını söylüyor.

Paley açıklamasında, “Panama hükümetinin kendi iç yasalarına ve uluslararası yükümlülüklerine dayanarak bizimle çalışmaya devam etmesini bekliyoruz” ifadelerini de kullandı.



Tahran: ABD zenginleştirmenin yasaklanmasında ısrar ederse müzakereler başarısız olur

İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

Tahran: ABD zenginleştirmenin yasaklanmasında ısrar ederse müzakereler başarısız olur

İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran, Washington'un Tahran'ın uranyum zenginleştirmesini engellemekte ısrar etmesi halinde ABD ile yürütülen nükleer müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanacağı uyarısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanı'nın Siyasi İşler Yardımcısı Mecid Taht Revançi bugün yaptığı açıklamada, Washington'un Tahran'ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurmasında ısrar etmesi halinde ABD ile nükleer müzakerelerin ‘hiçbir yere varamayacağını’ söyledi.

ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün yaptığı açıklamada, ABD ile İran arasında varılacak herhangi bir anlaşmanın uranyum zenginleştirmenin durdurulmasını da içermesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Tahran nükleer programının amaçlarının tamamen barışçıl olduğunu iddia ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Revançi, “Zenginleştirme konusundaki tutumumuz net. Bunun vazgeçmeyeceğimiz ulusal bir kazanım olduğunu defalarca vurguladık” dedi.

Revançi sözlerini şöyle sürdürdü: “Zenginleştirme konusunda asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Başından beri söylediğimiz gibi, eğer onların pozisyonu sıfır zenginleştirme ise, pratikte işlerin yürümemesi doğaldır.”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin uluslararası güçlerle ‘anlaşma olsun ya da olmasın’ uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini söyledi.

Arakçi X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Eğer ABD, İran'ın nükleer silah elde etmemesini sağlamak istiyorsa, bir anlaşmaya varmak mümkün. Biz bu sonucu sonsuza kadar garanti altına alacak bir çözüme ulaşmak için ciddi görüşmelere hazırız… İran'ın zenginleştirmesi anlaşma olsun ya da olmasın devam edecek” ifadelerini kullandı.

Witkoff dün ABC News'e verdiği demeçte, nükleer zenginleştirme konusunda ABD için net bir kırmızı çizgi olduğunu belirtti. Witkoff, “Yüzde 1 oranında bile zenginleştirmeye izin veremeyiz. Çünkü zenginleştirme nükleer silahlara olanak sağlar. Buraya bir bomba atılmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

ABD elçisi Steve Witkoff (Arşiv- APABD elçisi Steve Witkoff (Arşiv- AP

Witkoff olası bir anlaşmanın bu temel üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bizim açımızdan her şey zenginleştirmeyi içermeyen bir anlaşmayla başlar. Bunu asla kabul edemeyiz.”

İran, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Rusya, Çin ve ABD ile birlikte 2015 yılında nükleer programına ilişkin bir anlaşma imzalamıştı.

2015 anlaşması uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3,67 ile sınırlandırmıştı. Ancak Tahran şu anda askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'dan çok da uzak olmayan yüzde 60'lık bir seviyede zenginleştirme yapıyor.

Nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunu savunan Tahran, barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirmeye devam etme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu vurguluyor, ancak zenginleştirme oranı ve seviyesi konusunda geçici kısıtlamaları kabul etmeye hazır olduğunu söylüyor.

12 Nisan'dan bu yana Washington ve Tahran, Tahran'ın nükleer programına ilişkin olarak on yıl önce imzalanan uluslararası anlaşmanın yerine geçecek yeni bir anlaşma için Umman'ın arabuluculuğunda dört tur görüşme gerçekleştirdi.