Seçim sandıklarının kurulduğu Rusya'da Putin'in rakipleri kimler?

4 aday yarışacak

Putin (Reuters)
Putin (Reuters)
TT

Seçim sandıklarının kurulduğu Rusya'da Putin'in rakipleri kimler?

Putin (Reuters)
Putin (Reuters)

Rusya'da 15-17 Mart'ta düzenlenecek devlet başkanlığı seçimlerinde, Merkezi Seçim Komisyonu'ndan onay alan 4 aday kozlarını paylaşacak.

Seçimleri, 2000'den bu yana Rusya'yı yöneten Vladimir Putin'in rahat bir şekilde kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Muhalifler, Putin'in rakiplerini de Kremlin'in belirlediğini ve iktidarın politikalarıyla uyumlu olmayan kişilerin adaylıklarının engellendiğini öne sürüyor.

CEC daha önce, seçmenlerin uzun kuyruklar oluşturarak imza verdiği barış yanlısı aday Boris Nadejdin'in adaylığını evraklarında hata olduğu gerekçesiyle reddetmişti.

Aynı şekilde bir başka barış yanlısı aday Yekaterina Duntsova'nın da adaylık başvurusu reddedilmişti.

Pusulada hangi isimler yer alacak?

Vladimir Putin

20 yılı aşkın süredir Rusya'yı yöneten Vladimir Putin, seçimlerin tartışmasız favorisi. Bağımsız anketler dahi Putin'in seçimleri açık ara farkla kazanacağını ortaya koyuyor.

71 yaşındaki Rus lider, seçimi kazanması durumunda en az 2030'a kadar görevde kalacak. 

Bağımsız aday olarak yarışa katılan Putin, bunun için seçim yasası gereği 300 bin imza topladı. Putin'in kampanya ekibi, ihtiyaç duyulandan 10 kat fazla imza toplandığını açıkladı.

Rusya anayasasına göre Putin'in 2024'te yeniden aday olamayacağı öngörülüyordu. Ancak 2020'de yapılan değişiklikler Rus liderin, 6 yıllık iki dönem daha iktidarda kalmasının yolunu açtı.

Vladislav Davankov

Yeni Halk Partisi'nin adayı Davankov, bazı uzmanlar ve muhalif siyasetçiler tarafından barış yanlısı seçmenlerin yönelebileceği alternatif isim olarak görülüyor.

40 yaşındaki Davankov, Rus seçmenler için rakiplerine kıyasla yeni bir yüz.

2021'den bu yana Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'nın başkan yardımcılığını yapan Davankov, aynı zamanda eski bir iş insanı.

Davankov, Ukrayna'yla müzakere süreci yürütülerek barış ilan edilmesini, basın özgürlüğünün sağlanmasını ve Rusya'nın Batı ülkeleriyle ilişkilerinin normalleştirilmesini savunuyor.

Davankov, 2023'te Moskova Belediye Başkanlığı'na aday olmuş ancak oyların sadece yüzde 5'ini alabilmişti. VTsiom'un anketine göre Rus siyasetçinin bu seçimde de yüzde 6 oy alarak ikinci sırada kalması bekleniyor.

Leonid Slutski

Radikal sağcı LDPR'nin lideri Slutski, 2000'den bu yana milletvekilliği yapıyor. Anketler Slutski'nin yüzde 3 civarında oy alacağını öngörüyor.

56 yaşındaki Rus siyasetçi daha önce birkaç skandala karışmış ve 2014'te Kırım'ın ilhakına verdiği destek nedeniyle Batı ülkeleri tarafından yaptırım listesine alınmıştı.

Slutski, 2018'de bazı gazetecileri taciz etmekle suçlanmış hatta bazı medya kuruluşları tarafından "Rus Harvey Weinstein" diye nitelenmişti. Rus siyasetçiyse suçlamaların "provokasyon" olduğunu öne sürüyor.

Aynı yıl Rus muhalif Aleksey Navalni, Slutski'nin resmi gelirinden daha fazla maliyete sahip çok sayıda lüks araç sahibi olduğunu ortaya çıkarmıştı. Aynı yıl Slutski'nin tam 825 kez trafik kurallarını ihlal ettiği anlaşılmıştı.

Ukrayna savaşı konusunda "şahin" tutum izleyen isimlerden biri olan Slutski, 2022'deki barış görüşmeleri sırasında Rus heyetinde yer alan isimlerden biriydi.

Nikolay Haritonov

1993'ten bu yana milletvekilliği yapan Haritonov, Rusya Federasyonu Komünist Partisi'nin liderliğini yapıyor.

2004'te de başkanlığa aday olan 75 yaşındaki Rus siyasetçi, oyların yüzde 13'ünü alarak ikinci sırada kalmıştı.

Seçim kampanyasını yaşlı seçmenler üzerine kuran Haritonov, emeklilik yaşının düşürülmesini, emekli maaşlarının artırılmasını ve geniş ailelere destek ödemesi yapılmasını savunuyor.

Ukrayna savaşının başından itibaren Batı tarafından yaptırım uygulanan isimlerden biri olan Haritonov, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü ve IMF'ye üyeliğini sonlandırmayı vadediyor.

Independent Türkçe, Moscow Times, Reuters



İran-İsrail düellosu Trump'ı bekliyor

srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
TT

İran-İsrail düellosu Trump'ı bekliyor

srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)

Bütün gözler, bugün altıncı gününe giren İran-İsrail düellosunda nerede duracağını görmek için ABD Başkanı Donald Trump'ın üzerinde.

Trump'ın Kanada'daki G7 zirvesinden erken ayrılması, “Tahran'ı derhal boşaltın” çağrısı yapması ve ardından ulusal güvenlik ekibiyle toplantıya gitmesi, savaş ya da müzakere yolunu zorlayan kararlar alacağına dair soru işaretleri yarattı. ABD basınında Trump'ın savaşa girmeyi ve İran'ı vurmayı düşündüğü yönünde haberler yer alırken, Reuters'in üç ABD'li yetkiliden aktardığına göre ABD ordusu Ortadoğu'ya daha fazla savaş uçağı konuşlandırıyor ve İsrail ile İran arasındaki savaş şiddetlenirken bölgedeki ABD askeri güçlerini arttırıyor.

Trump ulusal güvenlik ekibiyle yaptığı toplantının ardından İran'a karşı sert bir tutum sergileyerek dün şunları söyledi: "Artık İran'ın hava sahası üzerinde tam kontrolümüz var. Tahran'ın çok sayıda gözetleme ve hava savunma sistemi vardı ama bunlar bizim Amerikan tasarımı ve üretimi teknolojilerimizle boy ölçüşemez." Truth Social aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Lider Ali Hamaney'in tam yerini biliyoruz. Kolay bir hedef ama ABD'li sivillere ya da askerlere zarar vermemek için şimdi hedef almayacağız... Sabrımız tükeniyor." Sözlerini bir uyarı tonuyla bitirdi: “Kayıtsız şartsız teslim olun.”

İsrail Hava Kuvvetleri dün şafak vakti İran'daki Devrim Muhafızları ve düzenli ordu üslerine “büyük saldırılar” düzenleyerek İsfahan, Tebriz, Natanz, Necefabad ve Şira'da karadan karaya füze ve insansız hava araçlarına ait onlarca depo, tesis ve rampayı hedef aldı.

En ağır saldırılar akşam saatlerinde İran Hava Kuvvetleri'nin ana üssü olan İsfahan'ın merkezindeki 8. Muharip Hava Üssü'ne düzenlendi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre birkaç saat içinde İran Devrim Muhafızları Tel Aviv ve Hayfa'ya beş ila sekiz balistik füze atarak karşılık verdi ve ateş yoğunluğunun azaltılmasını Demir Kubbe'yi şaşırtan “küçük patlamalara” dayanan “taktiksel bir değişiklik” olarak tanımladı. İran, İsrail'in Askeri İstihbarat Müdürlüğü ve bir Mossad operasyon merkezini hedef aldığını belirtti.

İran daha sonra güney İsrail'e füze fırlattı ve nükleer tesise ev sahipliği yapan Dimona şehri de dahil olmak üzere birçok şehirde hava saldırısı sirenleri çaldı.

Daha sonra İran Genelkurmay Başkanı Abdürrahim Musevi televizyonda yayınlanan mesajında güçlü bir karşılık verileceği sözünü vererek, "Şu ana kadar gerçekleştirilen operasyonlar caydırıcılık amaçlı bir uyarı niteliğindedir. Cezalandırıcı operasyonlar yakında gerçekleştirilecektir" ifadelerini kullandı. İran yargı sözcüsü Aşgar Cihangir, Lider Ali Hamaney'in “henüz bir savaş hali ilan etmediğini” vurguladı.

İsrail'de ordu, hedeflerine ulaşmadan önce İran'la savaşı durdurmak için herhangi bir müzakereye başlamayı reddettiğini göstererek, “gizli ve benzeri görülmemiş” olduğunu ve ‘sürpriz’ oluşturacağını, “İranlılara zarar vereceğini” söylediği yeni hedeflere saldırarak askeri operasyonu genişletme niyetini doğruladı. İsrail Genelkurmay Başkanlığı'ndan üst düzey bir yetkilinin dün basına yaptığı açıklamalarda ordu, operasyonları genişletme arzusunu İran rejiminin liderlerini takip etmeye, nükleer kapasitelerini, füze ve insansız hava araçları cephaneliğini ve savunma sistemlerini yok etmeye odaklanan “kazanımlarını tüketmemeye” bağladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamaney'e uyarıda bulunarak “Tahran'ın İsrail'e yönelik füze saldırılarını sürdürmesi halinde, Irak'ın merhum Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin ile aynı kaderi paylaşabileceğini” ifade etti.