BM raporunun ardından, İran protestolar sırasında 281 kişinin öldüğünü duyurdu

Ekim 2022’de Mahsa Amini’nin cenaze törenine katılan binlerce kişi (AFP)
Ekim 2022’de Mahsa Amini’nin cenaze törenine katılan binlerce kişi (AFP)
TT

BM raporunun ardından, İran protestolar sırasında 281 kişinin öldüğünü duyurdu

Ekim 2022’de Mahsa Amini’nin cenaze törenine katılan binlerce kişi (AFP)
Ekim 2022’de Mahsa Amini’nin cenaze törenine katılan binlerce kişi (AFP)

İran hükümeti, Nevruz tatili arifesinde yayınladığı raporda, Eylül 2022’de Kürt Mahsa Amini’nin gözaltında ölümünün ardından ülkeyi sarsan protestolarda, aralarında düzinelerce güvenlik gücü ve kolluk kuvvetinin de bulunduğu 281 kişinin öldüğü bildirildi.

Amini’nin ölümünün ardından ülkeyi sarsan kitlesel protestoları araştırmak üzere İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi tarafından oluşturulan komite ilk raporunu dün açıkladı.

Söz konusu rapor, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin, yetkililerin protestoları bastırmak için başlattığı operasyonlar sonucunda İran’da ağır insan hakları ihlallerinin işlendiğini ifade eden raporu yayınlamasından 10 gün sonra açıklandı.

BM uzmanlarına göre 49’u kadın ve 68’i çocuk olmak üzere en az 551 kadar protestocu güvenlik güçleri tarafından öldürüldü ve ölümlerin çoğu ateşli silahlardan kaynaklandı.

Ancak İran’daki komite tarafından dün yayınlanan raporda, protestolarda ölen 202 sivil arasındaki 90 kişinin, terör eylemlerinde, askeri ve güvenlik merkezlerine, altyapıya veya polise yönelik saldırılarda silah taşıdığı ve kullandığı öne sürüldü.

Komitenin raporunda, kurbanlardan geri kalan 112’sinin isyancılar tarafından öldürülen çevredeki insanlar olduğu belirtildi. 

Raporda, bunlara ek olarak isyancılar ve teröristlerin yaygın şiddeti sonucu kolluk kuvvetlerinden 54 kişinin öldüğü ifade edildi.

Ayrıca, DEAŞ’ın protestolar sürdüğü dönemde Şiraz kentindeki bir türbeye düzenlediği saldırıda 25 kişinin öldüğü de belirtildi.

Oxfam, protestoların ilk günlerinde 34 bin kişinin gözaltına alındığını, bunların çoğunun kefaletle serbest bırakıldığını da bildirdi.

Rapor aynı zamanda, İran’daki huzursuzluğa yönelik bazı ülke başkanlarının açık ve net desteğine işaret etti.

Bu bağlamda raporda, İranlı yetkililerin, protestoları şiddet içeren bir yola sürükleme konusunda ABD’ye, onun Batılı müttefiklerine ve İran muhalefetine yönelik suçlamalarına benzer ifadeler kullanıldı.



Trump yönetimi İsrail'den Suriye güçlerine saldırmayı durdurmasını istedi

Suriye hükümet güçlerine ait bir konvoy, 15 Temmuz 2025'te Güney Suriye'deki el-Mezra köyünden geçerek hükümet güçleri ile Dürzi milisleri arasında çatışmaların çıktığı Süveyda şehrine doğru ilerliyor. (AP)
Suriye hükümet güçlerine ait bir konvoy, 15 Temmuz 2025'te Güney Suriye'deki el-Mezra köyünden geçerek hükümet güçleri ile Dürzi milisleri arasında çatışmaların çıktığı Süveyda şehrine doğru ilerliyor. (AP)
TT

Trump yönetimi İsrail'den Suriye güçlerine saldırmayı durdurmasını istedi

Suriye hükümet güçlerine ait bir konvoy, 15 Temmuz 2025'te Güney Suriye'deki el-Mezra köyünden geçerek hükümet güçleri ile Dürzi milisleri arasında çatışmaların çıktığı Süveyda şehrine doğru ilerliyor. (AP)
Suriye hükümet güçlerine ait bir konvoy, 15 Temmuz 2025'te Güney Suriye'deki el-Mezra köyünden geçerek hükümet güçleri ile Dürzi milisleri arasında çatışmaların çıktığı Süveyda şehrine doğru ilerliyor. (AP)

Axios haber sitesi, dün bir ABD yetkilisine dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin İsrail'den ülkenin güneyindeki Suriye ordusu güçlerine yönelik saldırıları durdurmasını istediğini bildirdi.

Axios muhabiri Barak Rafid, Twitter'da yaptığı paylaşımda, İsrail'in bu akşam saldırıları durduracağına söz verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre üst düzey ABD'li yetkili, Suriye'nin, güney Suriye'deki Suveyda bölgesine tanklar gönderdiğini İsrail'e önceden bildirdiğini ve bu hareketin İsrail'e yönelik bir eylem değil, Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasındaki iç çatışmalarda düzeni sağlama girişimi olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Israel Katz, orduya Süveyda'da konuşlu Suriye güçlerini ve silahlarını vurma talimatı verdi ve bunun "İsrail'e tehdit oluşturan güç ve silahların güney Suriye'ye sokulmasını yasaklayan, üzerinde anlaşmaya varılan silahsızlandırma politikasına aykırı olduğunu" iddia etti. Bu talimatlar, derhal Suriye hükümet güçlerini hedef alan hava saldırılarına dönüştürüldü.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Suriye'nin güneyine yönelik son saldırılardan ve sonuçlarından tamamen İsrail'i sorumlu tuttu.

Bakanlık yaptığı açıklamada “başta Dürzi halkımız olmak üzere istisnasız tüm vatandaşlarını korumaya kararlı olduklarını” vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı, dün ülkenin güneyine düzenlediği saldırılarda bir dizi ordu ve güvenlik gücü mensubunun yanı sıra, çok sayıda sivilin de öldüğünü açıkladı.