Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Yemen’deki İran destekli Husilere Babu’l Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz'den geçen gemileri hedef alan saldırılarına ‘derhal son vermeleri’ çağrısında bulundu. BMGK, BM üyesi ülkeleri de Husilerin daha fazla saldırı düzenlemelerini kolaylaştıracak silah ve mühimmata ulaşmalarını önlemek için ‘yakın iş birliği’ yapmaya çağırdı.
BMGK’nın 15 üyesi oybirliğiyle, 6 Mart'ta True Confidence adlı yük gemisine düzenlenen füzeli saldırı da dahil olmak üzere Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemileri hedef alan saldırılarını ‘en güçlü ifadelerle kınama’ kararı aldı. Yunanistan’a ait True Confidence yük gemisine düzenlenen füzeli saldırıda ikisi Filipinli, biri Vietnamlı üç denizci ölmüş, en az dört denizci de yaralanmıştı. BMGK üyeleri, 2 Mart'ta, İngiliz gemisi Ruby Mare’ye 18 Şubat'ta düzenlenen ve geminin batmasına neden olan saldırıyı kınamışlardı. Saldırıların yol açtığı ‘olumsuz yansımalara’ dikkat çeken yetkililer, batık geminin ‘bölgedeki seyrüsefer güvenliğini tehdit ettiğini’ açıkladılar.
BMGK üyeleri tarafından yapılan ortak açıklamada, BMGK’nın 2216 sayılı ve sonraki kararlarının tam olarak uygulanmasının önemi vurgulanırken, Husilerin daha fazla saldırı düzenlenmelerini kolaylaştıracak silah ve mühimmata ulaşmalarını önlemek için Yemen hükümeti de dahil olmak üzere tüm taraflara yakın iş birliği çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca tüm üye ülkelerin silah ambargosu kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları gerektiğinin altı çizildi. 100 günü aşkın süredir yasadışı bir şekilde alıkonulan Galaxy Leader isimli kargo gemisinin ve mürettebatının derhal serbest bırakılmasını isteyen BMGK, Yemen ve ötesindeki insani çabaların yanı sıra, Yemenlilerin geçim kaynaklarından biri olan yerel balıkçılık sektörü açısından Kızıldeniz’deki seyrüsefer güvenliğinin önemine dikkat çekti.
BMGK, uluslararası hukuk ve BMGK’nın 2722 sayılı kararı uyarınca Husilerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nden geçen ticari gemileri hedef alan saldırılarına ‘derhal son vermeleri’ çağrısında bulundu. Kızıldeniz ve Babu’l Mendeb boğazından geçen ticari gemilere sahip ülkelerin seyir haklarını kullanılmasına ve seyrüsefer özgürlüklerine saygı duyulması gerektiğini vurgulayan BMGK üyeleri, Husilerin, gemilerin Yemen kara sularına girmeden önce Husilerin kontrolündeki Denizcilik İdaresi'nden izin alması gerektiğini belirttiği 4 Mart tarihli açıklamasının, ticari seyrüsefer özgürlüğü ve başta Yemen olmak üzere çeşitli ülkelere yönelik insani çalışmalar üzerindeki olumsuz etkilerine karşı uyardılar.
Bölgede barışı ve güvenliği hedef alan tehditlerle mücadele etmek için uluslararası ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesinin önemine dikkat çeken BMGK, Yemen'deki barış sürecini korumak için Kızıldeniz'deki gerilime son verilmesi çağrısında bulundu. Yemen hükümetinin deniz ortamını koruma çabalarını öven BMGK üyeleri, bölgede tansiyonun olası çok boyutlu sonuçlara yol açabilecek şekilde yükselmesini önlemek için BM ve Kızıldeniz’e kıyısı olan ülkelerin yanı sıra, bölgesel ve alt bölgesel kuruluşlarla yakın iş birliği içinde uluslararası katılımın sürdürülmesi çağrısı yaptılar. Gerilimin bölgeye daha fazla yayılmasına ve bölge ve ötesinde güvenliği ve istikrarı etkilemesine izin verilmemesi, bunun engellenmesi gerektiğini vurgulayan BMGK, bölgesel gerilimlere katkıda bulunan ve bu gerilimleri şiddetlendiren temel nedenlerin ele alınması gereğinin de altını çizdi.
Üye ülkeleri ‘özelde Kızıldeniz ve daha geniş kapsamda bölgedeki gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemek için dikkatli ve itidalli olmaya’ çağıran BMGK, ayrıca Yemen’de BM himayesinde devam eden diyalog ve barış sürecinin desteklenmesinin yanı sıra, tarafların bu çerçevedeki diplomatik çabalarının güçlendirilmesinin teşvik edilmesini de istedi.