ABD Yüksek Mahkemesi, FBI'nın "Uçuşu Yasak Listesi" konusunda Müslüman davacıyı haklı buldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD Yüksek Mahkemesi, FBI'nın "Uçuşu Yasak Listesi" konusunda Müslüman davacıyı haklı buldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Yüksek Mahkemesi, ABD Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) casusluk yapması teklifini reddettiği için "Uçuşu Yasak Listesi"ne konulan Müslüman ABD vatandaşı Yonas Fikre'nin davasında ABD hükümeti aleyhine karar aldı.

Mahkemenin oy birliği ile aldığı kararda, Fikre'nin davasının görülmesine devam edilebileceği belirtildi.

Kararda, hükümetin, Fikre'nin davasının iptali için öne sürdüğü "tartışmalı" tezini henüz kanıtlamamış olduğu kaydedilerek, "Bu dava bize yalnızca tartışmasız gerçek iddialar ve kısa bir beyanla çerçevelenen bir ön duruş olarak geliyor." denildi.

Davaya devam edilmesi yönünde alınan kararın "geçici" olduğuna da dikkat çekilerek, dava ilerledikçe, şikayetçinin iddialarının test edileceği ve farklı bir sonuca varılmasını gerektirebilecek farklı gerçekler ortaya çıkabileceği ifade edildi.

FBI, devam edilmesi halinde "Uçuşu Yasak Liste" ile ilgili gizli bilgilerin açığa çıkabileceği endişesi ile Fikre'yi listeden çıkardıktan sonra davanın düşürülmesini talep etmiş, Fikre ise hükümetin anayasal haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın görülmesinin devamını talep etmişti.

-Yonas Fikre davası

Oregon eyaletinde yaşayan Eritre kökenli ABD vatandaşı Fikre, 2009'da elektronik ticareti için gittiği Sudan’da ABD Büyükelçiliğine çağrılarak FBI için casusluk yapması teklif edilmiş, kabul etmemesi halinde de “Uçuşu Yasak Liste”ye konulmakla tehdit edilmişti.

Teklifi reddeden ve olaydan bir hafta sonra ticari gezi için gittiği Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) gözaltına alınan Fikre, burada sorgulanarak işkence görmüş, 106 gün sonra İsviçre’ye sığınmış ve Uçuşu Yasak Listesi'nde olduğu için ABD’ye dönememişti.

Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) tarafından 2012'de ABD federal mahkemesine açılan dava sonucu 2016'da FBI hiçbir açıklama yapmadan Fikre’yi izleme listesinden çıkarmış ve artık "davanın görülmesine gerek kalmadığı" gerekçesiyle düşürülmesini savunmuştu.

Davanın açıldığı federal mahkeme "davanın düşürülmesi" konusunda FBI'yı haklı bulurken, temyiz mahkemesi bu karara karşı çıkmış, davaya devam edilip edilmeyeceği konusu Yüksek Mahkemeye taşınmıştı.

Fikre, söz konusu uçuşu yasak listenin Anayasaya aykırı olduğunu ilan eden bir mahkeme kararı için davanın devamını isterken FBI, uçuşu yasak liste ile ilgili bilgileri yargı incelemesinin dışında tutmak için davayı “tartışmalı” hale getirerek kapatmak istiyor.

11 Eylül saldırılarından sonra oluşturulan uçuşu yasak listede halen neredeyse tamamen Müslümanlardan oluşan 10 binlerce isim bulunuyor. Listeye dahil edilme kriterlerinin şeffaf olmaması nedeniyle liste, Anayasal haklara aykırı olmakla ve kötü kullanıma açık hale gelmekle eleştiriliyor.



Macron: İran cumhurbaşkanından müzakere masasına dönmesini istedim

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
TT

Macron: İran cumhurbaşkanından müzakere masasına dönmesini istedim

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün yaptığı açıklamada, İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İran'daki çalışmalarını yeniden başlatmasına ve nükleer program ve balistik füzeler meselesini ele almak üzere müzakere masasına dönülmesine izin vermesi talebinde bulunduğunu söyledi.

“X” platformunda yaptığı bir paylaşımda, Pezeşkiyan'dan da nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına uymasını istediğini belirtti.

Macron, İran cumhurbaşkanına bölgede barışın yeniden tesis edilmesi için ateşkesin korunması gerektiğini ilettiğini ve İran'daki Fransız vatandaşlarının ve tesislerinin korunması ve herhangi bir tehdide maruz kalmaması gerektiğini söylediğini ifade etti.

vfgbhy
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (DPA)

ABD, bu ayın başlarında İsrail ile 12 gün süren savaşın sonunda, İran'ın başlıca nükleer tesislerini hedef alan ve sığınak delici bombalar taşıyan uçaklarıyla saldırılar düzenledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, İran'a saldırısını 13 Haziran'da, Tahran'ın nükleer programı hakkında ABD ile altıncı tur dolaylı müzakerelere hazırlandığı bir zamanda başlattı.

İsrail ve ABD'nin saldırılarının ardından İran parlamentosu, Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliğini askıya alma tasarısını kabul etti. Ayrıca nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekilme çağrıları da arttı.

İranlı yetkililer, Atom Enerjisi Ajansı'nın güvenilir olmadığını söylediler ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçen hafta, Ajansın Genel Direktörü Rafael Grossi'yi İran'ın nükleer tesislerinin bombalanmasından sorumlu tuttu.