İsrail’in Gazze Şeridi’ne dün gece düzenlediği saldırıda düzinelerce kişi hayatını kaybetti

Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)
Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi’ne dün gece düzenlediği saldırıda düzinelerce kişi hayatını kaybetti

Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)
Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik dün gece devam eden saldırıları çok sayıda kişinin daha hayatını kaybetmesine neden oldu.

Filistin’in Sesi Radyosu’nda bugün yer alan haberde, İsrail’in Gazze şehrinin batısını hedef alan saldırısında 20 kişinin öldüğü bilgisi verildi.

Filistin medyası, İsrail’in Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef alan hava saldırısında yaşanan can kaybının 27’ye yükseldiğini duyurdu.

El Aksa TV’de dün geç saatlerde yer alan haberde, Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef alan saldırıda en az 15 kişi öldüğü ifade edilmişti.

Haberde ayrıca, bazı kurbanların üç katlı binanın enkazı altında kaldığına inanıldığından, kurtarma çalışmalarının devam ettiği bilgisi de verilmişti.

El Aksa TV ayrıca, İsrail’in Gazze’nin güneydoğusundaki Kuveyt Kavşağı yakınında yardımlara eşlik eden yerel ekipleri hedef aldığı saldırısında en az 30 kişinin öldüğünü bildirdi.

Filistin merkezli Şehab haber ajansı da, İsrail’in Gazze Şeridi’nin ortasındaki Bureyc Mülteci Kampı’nı hedef aldığını duyurdu.

Filistin medyasına göre, İsrail bugün Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya kasabasının batı bölgelerini hedef aldı.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre, İsrail'in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşta ölenlerin sayısı 31 bin 819’a, yaralılar ise 73 bin 934’e yükseldi.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times