İsrail ordusu: Şifa Tıp Kompleksi’ne düzenlenen operasyonda 140’tan fazla kişiyi öldürdük

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu: Şifa Tıp Kompleksi’ne düzenlenen operasyonda 140’tan fazla kişiyi öldürdük

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Şifa Tıp Kompleksi bölgesinde üç gündür sürdürdüğü operasyonda ‘silahlı kişiler’ olarak tanımladığı 140’tan fazla Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre ordu tarafından bugün yapılan açıklamada, son 24 saat içinde sağlık kompleksinde yaşanan çatışmada 50’den fazla Filistinlinin öldürüldüğü belirtildi.

Filistin medyasından bugün erken saatlerde yer alan haberlerde, İsrail güçlerinin kuşattığı ve içerideki yerinden edilmiş kişilerin derhal tahliye edilmesini istediği Şifa Tıp Kompleksi yakınlarında şiddetli bir patlama meydana geldiği ifade edildi.

Filistinli gruplardan kaynakların Şarku’l-Avsat’a yaptıkları açıklamada, İsrail’in Şifa Tıp Kompleksi’ne saldırarak, Gazze’de ‘Hamas’ın kontrolü yeniden ele geçirme’ ve şehre yardım getirme konusunda rol oynama girişimlerini baltalamayı amaçladığını bildirdi.

İsrail ordusu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Şifa Tıp Merkezi’ne düzenlenen saldırıda, Hamas İç Güvenlik Servisi Operasyon Dairesi Başkanı olduğunu iddia ettiği Tuğgeneral Faik El-Mebhuh’un öldürüldüğünü duyurdu.

Açıklamada, “Şin Bet ve Askeri İstihbarat Servisi’nden, bir dizi Hamas yetkilisinin Şifa Tıp Kompleksi’nde bulunduğuna dair istihbarat bilgisi aldıktan sonra, ordu güçleri ve Şin Bet’in düzenlediği baskında, Hamas İç Güvenlik Servisi Operasyon Dairesi Başkanı Faik el-Mebhuh etkisiz hale getirildi” denildi.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times