Moskova saldırısı şüphelisinin sorgu videosu: "4 Mart'ta Türkiye'den geldim"

Görüntüde aksanlı bir Rusça konuşan kişi, kimliğini açıklıyor

Şüphelinin nereli olduğu henüz açıklanmadı (Margarita Simonyan)
Şüphelinin nereli olduğu henüz açıklanmadı (Margarita Simonyan)
TT

Moskova saldırısı şüphelisinin sorgu videosu: "4 Mart'ta Türkiye'den geldim"

Şüphelinin nereli olduğu henüz açıklanmadı (Margarita Simonyan)
Şüphelinin nereli olduğu henüz açıklanmadı (Margarita Simonyan)

Rossiya Segodnya Uluslararası Haber Ajansı ve Russia Today (RT) Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan, Telegram hesabından bir video yayımladı.

Dün akşam Moskova'yı sarsan saldırının faillerinden biri olduğu iddia edilen kişinin 4 Mart'ta Türkiye'den Rusya'ya gittiğini söylediği aktarıldı.

Rus devletine ait RIA Novosti ve Sputnik'in haberleştirdiği videoda şüphelinin "Orada belgelerimin süresi geçti ve ben de sınırı aşıp buraya geldim" dediği bildirilirken nereden ve nasıl gittiğine dair detay henüz paylaşılmadı. 

Reuters, bu kişinin uçakla geçtiğini belirtti. 

Videoda aksanlı bir Rusça konuşan kişi, kimliğini 1998 doğumlu Feridun Şemseddin olarak açıklıyor.

Crocus'taki kurbanları para için öldürdüğünü söyleyen kişi, kendisine başta bir milyon ruble (yaklaşık 280 bin TL) teklif edilse de sonrasında 500 bin ruble için (yaklaşık 140 bin TL) bu saldırıyı gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. 

Şüpheli, ismini bilmediği birinin kendisine yaklaşık bir ay önce Telegram'dan ulaştığını ve ardından silahlarla donatıldığını ifade etti. Kendisini tutan kişilerin konser salonundaki herkesin öldürülmesi yönünde talimat verdiğini de söyledi. Bir vaiz yardımcısından onay aldığını da vurguladı. 

Rusya'nın başkenti Moskova'da Crocus City Hall adlı konser salonuna dün akşam düzenlenen saldırının yankıları sürüyor. 

Kremlin'in "terör saldırısı" diye nitelediği olayla ilgili soruşturma başlatan yetkililerin yaptığı son açıklamada, aralarında üç çocuğun da yer aldığı 150'ye yakın kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu.

DEAŞ'ın Horasan Grubu, Telegram'dan yaptığı açıklamayla saldırıyı üstlendi. ABD istihbaratı da "saldırının IŞİD tarafından düzenlendiğinden şüphe duyulmasını gerektirecek bir durum olmadığını" öne sürdü. 

Sosyal medyada paylaşılan videolarda en az 4 kişinin otomatik silahlarla etrafa ateş açtığı görülüyor. IŞİD, saldırıyı düzenleyen militanların olay yerinden kaçtığını savunurken, Rusya'nın iç güvenlik kurumu FSB, 11 kişinin yakalandığını bildirdi. FSB Başkanı Aleksandr Bortnikov, bu kişiler arasında saldırıyı düzenleyen 4 failin de yer aldığını söyledi.

Independent Türkçe, Sputnik, RIA Novosti, Reuters



Bir Sovyet casusu Kraliçe Elizabeth'in sarayında "bilgisi olmadan" çalıştı

Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
TT

Bir Sovyet casusu Kraliçe Elizabeth'in sarayında "bilgisi olmadan" çalıştı

Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)

Yakın zamanda gizliliği kaldırılan belgeler, Kraliçe 2. Elizabeth'in sanat danışmanının bir Sovyet casusu olarak yaşadığı çifte hayatın ayrıntılarını bilmediğini, çünkü saray yetkililerinin onun korkularını arttırmak istemediklerini ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre MI5 tarafından salı günü İngiltere Ulusal Arşivleri aracılığıyla yayınlanan belgelerin bir parçası olan kraliyet sanat tarihçisi Anthony Blunt hakkındaki dosyalar, 1930'larda Cambridge Üniversitesi ile bağlantılı olan ve üyeleri İngiltere'nin istihbarat servisinin kalbinden Sovyetler Birliği'ne sırlar sızdıran bir casus şebekesine ışık tutuyor.

Buckingham Sarayı'nda kraliyet fotoğraflarının küratörü olarak çalışan Blunt, 1964'te İkinci Dünya Savaşı sırasında MI5'te kıdemli bir subay olarak; Gizli bilgileri KGB'ye aktarmıştı.

Kraliçe'nin sekreteri onunla casus Anthony Blunt hakkında konuştu (Reuters)  Yeni yayınlanan belgKraliçe'nin sekreteri onunla casus Anthony Blunt hakkında konuştu (Reuters)

Yeni yayınlanan belgelerden birinde, bir MI5 görevlisi Blunt'ın sırrını açıkladıktan sonra “derin bir rahatlama” hissettiğini söylediğini belirtiyor. Verdiği bilgiler karşılığında Blunt'ın işini, unvanlarını ve sosyal statüsünü korumasına izin verilmişti; görünüşe göre Kraliçe'nin bundan haberi yoktu.

1972'de özel sekreteri Martin Charters, MI5 başkanı Michael Hanley'e “Kraliçe'nin bilmediğini ve şimdi söylemenin bir anlamı olmadığını, çünkü bunun sadece korkularını arttıracağını ve bu konuda yapılacak bir şey olmadığını” söyledi.

Hükümet 1973 yılında Blunt'ın hasta olduğunu Kraliçe'ye söylemeye karar verdi, çünkü ölümünden sonra gazetecilerin iftira davalarından korkmadan haber yayınlayabilecekleri bir medya patlamasından korkuyordu. Başbakan Margaret Thatcher, Kasım 1979'da Avam Kamarası'nda Blunt'ın casus olduğunu alenen ifşa etti. Şövalyelik unvanı kamuoyu önünde elinden alındı, ancak hakkında hiçbir dava açılmadı ve 1983 yılında 75 yaşında öldü.