Moskova saldırısı ve siyaset terör eliyle masum insanların kanına bulaştığında

Bazı işaretler, terör saldırısının Rusya'nın muhaliflerinin çıkarlarıyla ilişkili olduğunu gösterirken ABD’nin Putin'in başkanlık seçimlerini kazanmasından sadece birkaç gün sonra gerçekleşen olayı önceden bildiği haberleri ortada dolaşıyor

Moskova'daki terör saldırısı sonucunda ilk belirlemelere göre can kaybı sayısı 115’in üzerinde (AFP)
Moskova'daki terör saldırısı sonucunda ilk belirlemelere göre can kaybı sayısı 115’in üzerinde (AFP)
TT

Moskova saldırısı ve siyaset terör eliyle masum insanların kanına bulaştığında

Moskova'daki terör saldırısı sonucunda ilk belirlemelere göre can kaybı sayısı 115’in üzerinde (AFP)
Moskova'daki terör saldırısı sonucunda ilk belirlemelere göre can kaybı sayısı 115’in üzerinde (AFP)

Said Tanyous

Kommersant gazetesi, bazı kaynakların, Crocus City Hall adlı konser salonuna düzenlenen terör saldırısında ‘Ukrayna ve Rus halklarının özgürlüğü için savaştıklarını’ söyleyen Rus Gönüllü Kolordusu’nun (RDK) da rol oynadığını kabul ettiğini aktarırken Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) terör saldırısından birkaç saat önce bir grup RDK destekçisinin Moskova'da tutuklandığını duyurduğunu bildirdi.

FSB Direktörü Aleksandr Bortnikov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i, Moskova yakınlarındaki Crocus City Hall konser salonuna düzenlenen terör saldırısına doğrudan katılan dört terörist dahil 11 kişinin yakalandığı konusunda bilgilendirdi.

Kamuflaj giyen ve yüzleri açıkta olan silahlı kişiler, cuma günü, Moskova yakınlarındaki Krasnogorsk banliyösünde, Crocus City Hall’de ‘Picnic’ grubunun büyük konserinin başlamasının hemen öncesinde rastgele ateş açtılar. Rusya Soruşturma Komitesi göre terör saldırısı sonucunda ilk belirlemelere göre can kaybı sayısı 115’in üzerinde. Saldırganların saldırıyı 6 binden fazla kişinin bulunduğu salonda rehin almak amacıyla mı, yoksa çoğunu öldürmek amacıyla mı düzenlediği ise bilinmiyor.

Görgü tanıklarından biri verdiği ifadede “Crocus City Hall’de konserdeydik. Birden çatışma sesleri duyuldu ve bir grup insan koşuşturmaya başladı. İnsanlar çığlıklar atarken birtakım kimseler salonu ateşe verip makineli tüfeklerle ateş açtılar. Oradan kaçmak çok zor oldu” dedi.

Görgü tanığı ifadesini şöyle sürdürdü:

Her taraftan ateş ediliyordu ve çok sayıda yaralı vardı. Vurulanlardan bazılarının öldüğü, bazılarının kanlar içinde yığıldığı salona, ​​koridorlara ve her yöne ateş edildiği görülüyordu.

Görgü tanıkları

Başka bir görgü tanığı ise tüm olayın konserin başlamasından bir dakika önce yaşandığını belirterek, “Arkadaşım ve ben en ön sırada oturuyorduk. Bir uğultu duyduk., hemen ardından insanların amfitiyatrodan çıkıp aşağıya koştuğunu gördük. Arkadaşım birisinin havai fişek patlattığını söyledi ama ben elektrik kablolarının alev aldığını düşündüm. Daha sonra patlama sesleri duyduk. Bunun makineli tüfeklerden açılan ateş sonucu olduğunu bile anlamadık” diye konuştu.

Görgü tanığı şöyle devam etti:

Birisi bize aşağı inmemizi söyledi, biz de sahne arkasına gittik, sonra herkes sahneye koştu ve kalabalık dışarı çıktı. Önce sahneyi emekleyerek geçtik, sonra da arka kapıdan koşarak çıktık. Tabii ki dış kıyafetlerimiz olmadan. Sokakta güvenlik güçleriyle karşılaştık. Onlara nereye doğru koşacağımızı sorduk, onlar da bizi Vegas'taki alışveriş merkezine yönlendirdiler.

Elijah adındaki bir diğer görgü tanığı da yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

Arkadaşlarla konsere gelmiştik. Sonra uzaktan çatışma sesleri gelmeye başladı. Görünüşe göre teröristler salondaydı. Biz de yukarıdaki balkondaydık ve konser salonundan kaçtık. Kalabalık bir o yana bir bu yana koşuşturuyordu. İzdiham oldu, salon neredeyse tamamen doluydu. Aşağı indiğimizde üst üste yığışmış ceset yığınıyla olduğunu gördük. Yolun diğer tarafındaki Strogino bölgesine doğru koştuk ve iyi insanlar bizi oradan aldılar.

Rusya Sağlık Bakanlığı, saldırıda 69'dan fazlası ağır olmak üzere 140'tan fazla kişinin yaralandığını açıkladı.

Üst düzey bir Rus güvenlik yetkilisinin yaptığı açıklamada, Crocus City Hall’de düzenlenen terör saldırısının, Picnic grubunun Moskova saatiyle 20.00'da (dünya saatiyle/GMT 17:00) başlaması beklenen konseri öncesinde beş kişi tarafından gerçekleştirildiğini, olayda müzik grubunun üyelerinin zarar görmediğini söyledi.

Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, yüzlerce kişinin binanın bodrum katından çıkarıldığını, onlarca kişinin ise çatıdan indirildiğini açıkladı.

Görgü tanıklarının sosyal medya platformlarından paylaştıkları görüntülere göre saldırının başladığı anda insanlar binanın içinden kaçmak için pencereleri ve kapıları kırdılar.

Güvenlik kaynakları, silahlı kişilerin konser salonunu yanıcı madde dökerek ateşe verdiğini, Crocus City Hall’de en az iki patlamanın meydana geldiğini bildirdiler.

Can kaybı sayısı

Rusya Soruşturma Komitesi, Crocus City Hall’de yaşananları terör saldırısı olarak nitelendirerek, silahlı saldırı sonucu 115'ten fazla kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Soruşturma Komitesi, yangın nedeniyle binanın çatısının çökmesi ve moloz yığını altında çok sayıda kişinin bulunmasından ve yaralılar arasındaki ağır yaralıların olmasından dolayı can kaybı sayısının artabileceğini vurguladı.

Acil Durumlar Bakanlığı, resmi internet sayfasında, Moskova saati ile 21.00 (06.00 GMT) sularında Crocus City Hall’de meydana gelen terör saldırısı sonrasında hastaneye kaldırılan 107 kişinin adının yer aldığı bir liste yayınladı. Geriye kalanların ise kimlikleri henüz belirlenemediği için listede yer almadı.

Saldırganlarla ilgili bilgiler

Mash adlı Telegram kanalı bir görgü tanığının aktardığına göre saldırının ‘donanımlı ve eğitimli oldukları anlaşılan’ sakallı ve silahlı en az beş kişi tarafından gerçekleştirildiğini bildirdi. Ellerinde Kalaşnikof saldırı tüfekleri ve çok miktarda mühimmat bulunduğu belirtilen saldırganlarından dördünün cephaneleri bitince kaçmayı başardıkları iddia edildi.

RIA Novosti Haber Ajansı ve İzvestiya gazetesinin aktardığına göre Rus güvenlik güçleri, Moskova polisiyle birlikte, Moskova ile St. Petersburg arasında bulunan Tver şehrine ait plakaya sahip, Renault marka beyaz bir otomobili arıyor.

dsf b
Saldırıyı DEAŞ üstlendi (AFP)

112 adlı Telegram kanalı, dün sabah Bryansk şehrinde şüpheli bir aracın durdurulduğunu bildirdi. Kanal, aranan otomobilin Belarus ve Ukrayna sınırına birkaç kilometre uzaklıktaki Tibli köyü yakınlarında durduğunu iddia etti.

Ön bilgilere göre araçta 6 kişi vardı. Ancak bu kişilerden dördü kaçmayı başarırken ikisi yakalandı. Kanal, bu kişilerin Crocus City Hall’deki terör saldırısına karıştıklarını söylemek için henüz çok erken olduğunu vurguladı.

Baza adlı Telegram kanalı ise tamamı Tacikistan vatandaşı olan ‘şüpheli teröristlerin’ adlarının olduğu iddia edilen bir liste yayınladı. Kanal, ayrıca Merkez Federal Bölgesi’ndeki tüm polis teşkilatlarına gönderildiği belirtilen teröristlerle ilgili bilgilere de yer verdi. Kommersant gazetesi, güvenlik güçlerine aranan kişilerle ilgili ihbarlar gelmeye başladığını ve kaçmayı başaran teröristlerin, boyu ortalamanın üzerinde, 180 santimetreye civarında, kimliklerini gizlemek amacıyla takma sakal ve bıyık kullanmış olabilecek Slav kökenli genç erkekler olduğunu bildirdi.

Saldırganların postal ve kamuflaj giydiğini aktaran gazete, güvenlik güçlerinin elindeki yeni bilgilere göre sadece dövüş konusunda değil, aynı zamanda keskin nişancı olarak da eğitilmiş olabilecekleri ve saldırdıkları binanın dışından bile tehdit olarak gördükleri herkese soğuk kanlılıkla ateş edebilecekleri öngörülüyor.

Yangın sonucu binada ağır hasar oluştu

Moskova Bölge Valisi Andrey Vorobyov, yaptığı açıklamada, Crocus City Hall’deki yangının büyük ölçüde söndürüldüğünü söyledi. Vorobyov, ancak halen bazı noktalarda küçük çaplı yangınların devam ettiğini ve sızıntıların olduğunu da sözlerine ekledi. Acil Durumlar Bakanlığı'nın bildirdiğine göre yangında yaklaşık 13 bin metrekarelik alan yanarak yok olurken, yangının söndürülmesine 183 ekipman ve 477 kişi katıldı.

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Acil Durumlar ve Yardım Bakanı Alexander Korenkov, Sağlık Bakanı Mikhail Murashko, Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova ve Moskova Bölge Valisi Andrey Vorobyov ile görüşürken FSB Başkanı, İçişleri Bakanı, Soruşturma Komitesi Başkanı ve Rusya Ulusal Muhafızları Komutanı da Crocus City Hall’deki terör saldırısına ilişkin soruşturmanın gidişatı hakkında Devlet Başkanı Putin’e rapor verdiler. Başbakan Yardımcısı Golikova, Putin'in terör saldırısında yaralanan herkese şifa dilediğini ve doktorlara şükranlarını ifade ettiğini söyledi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Devlet Başkanı Putin’in ilgili tüm birimlerden gelişmeler ve alınan önlemler hakkında sürekli bilgi aldığını söyledi. Peskov, Putin’in gerekli tüm talimatları verdiğini de sözlerine ekledi.

Öte yandan Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, “Teröristler yalnızca misilleme amaçlı terörden anlarlar. Şiddete güçle karşılık verilmediği, teröristlerin toplu infazları ve ailelerine yönelik baskılara ölümlerle karşılık verilmediği sürece hiçbir mahkeme ve soruşturmanın faydası olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Medvedev, sert açıklamasına şöyle devam etti:

Bunların Kiev rejiminin teröristleri olduğu tespit edilirse onlara ve ideolojik ilham verenlere karşı başka türlü davranmak imkansızdır. Hepsi terörist olarak bulunup acımasızca yok edilmelidir. Böyle vahşeti gerçekleştiren devletin yetkilileri de dahil. Ölüme ölüm.

Terör saldırısı nasıl gerçekleşti?

Şarku'l Avsat'ın Reuters Haber Ajansı'ndan aktardığı habere, terör saldırısının sorumluluğunu DEAŞ’ın üstlendi. New York Times (NYT) gazetesi ve CBS News televizyon kanalı gibi ABD basınından yayın organları, ABD’li yetkililerin yaptıkları açıklamalara göre ABD’nin bu ay, DEAŞ’ın Afganistan kolu Horasan grubunun (DEAŞ-Horasan) Moskova'ya bir saldırı düzenlemeyi planladığına dair istihbarat bilgileri edindiğini aktardı.

ABD, 8 Mart’ta Moskova'da vatandaşlarını kentte bir terör saldırısı olasılığı konusunda önümüzdeki 48 saat boyunca kalabalık alanlardan uzak durmaya çağırmıştı. ABD’nin Moskova Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “Büyükelçilik, aşırılık yanlılarının konserler dahil Moskova'daki büyük toplantıları hedef almak için planları olduğuna dair haberleri izliyor ve ABD vatandaşlarına 48 saat boyunca kalabalık toplantılardan kaçınmalarını tavsiye ediyor” denildi.

Hollanda merkezli araştırmacı gazetecilik kuruluşu Bellingcat'in baş araştırmacısı Christo Grozev, ABD’nin Moskova Büyükelçiliği’nin Rus istihbarat servislerini, DEAŞ-Horasan grubunun terör saldırısı hazırlığına ilişkin ‘kesin bilgiler’ aldıkları konusunda uyardığını söyledi.

Ancak Grozev’e göre Rusya, ABD tarafından sağlanan bilgilerin ‘yeterince spesifik olmadığını’ belirtti. Rusya'da DEAŞ’ın uyuyan hücrelerinin bazı üyelerine yönelik tutuklama operasyonları da halen devam ettiğini aktaran Grozev, “FSB, bir yandan yakalanacak kişilerin kimliklerini belirlemeye çalışırken diğer yandan tutuklamalara başladı” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin, 19 Mart’ta FSB Yönetim Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, Batılı yapıların Rusya’daki olası terör saldırılarına ilişkin açıklamalarını provokatif olarak nitelendirdi. Putin, “Bütün bunlar doğrudan şantaja ve toplumumuzu korkutma ve istikrarsızlaştırma niyetine benziyor” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Moskova’daki terör saldırısının ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Crocus City Hall’de yaşanan felaketin daha önce yapılan uyarıyla nasıl bir bağlantısı olduğunu belirlemenin henüz mümkün olmadığı belirtildi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Fox News'e yaptığı açıklamada, “Aralarında bir ilişki olup olmadığını anlamak amacıyla daha fazla bilgi topluyoruz” dedi.

FSB, 7 Mart'ta Rusya’nın terör örgütü olarak sınıflandırdığı DEAŞ terör örgütünün Afganistan kolu DEAŞ-Horasan grubu üyelerinin saldırı hazırlığında olduğu Moskova'daki bir sinagoga yönelik terör saldırısının önlendiğini duyurdu.

İstihbarat bilgileri

NYT’ye konuşan kaynaklar, ABD’nin, DEAŞ-Horasan'a bağlı terörist bir grubun Moskova'ya saldırı planladığı yönünde istihbarat bilgisi aldığını söylediler. ABD'li bir yetkili, saldırının ardından DEAŞ üyelerinin Rusya'da aktif olarak faaliyet gösterdiği yorumunda bulunurken Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, terör saldırısına hazırlık konusunda bilgiye sahip olunmadığı belirtildi.

Ukrayna ise terör saldırısıyla bağlantılı olduğu iddialarını reddetti. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, Crocus City Hall’de yaşananlarla Ukrayna'nın ‘kesinlikle hiçbir ilgisinin olmadığını’ söyledi.

Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Baş Müdürlüğü, terör saldırısını Putin yönetimindeki Rus özel servislerinin planlı ve kasıtlı bir provokasyonu olarak nitelendirdi. İstihbarat Baş Müdürlüğünden yapılan açıklamada, terör eyleminin amacının Ukrayna’ya daha şiddetli saldırılar düzenlemek ve Rusya'da tam seferberliği meşrulaştırmak olduğu öne sürüldü.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

Kremlin diktatörlüğünün benzer tezahürleriyle Putin'in iktidara geldiği ilk günlerden beri karşılaşıyoruz. Yeni bir kanlı provokasyon ve bir terör saldırısı hazırlığı bizi şaşırtmadı.

Ancak Rus gazetesi Kommersant, bazı kaynakların, Crocus City Hall’de düzenlenen terör saldırısında ‘Ukrayna ve Rus halklarının özgürlüğü için savaştıklarını’ söyleyen RDK’nın da rol oynadığını kabul ettiğini aktarırken FSB, terör saldırısından birkaç saat önce bir grup RDK destekçisinin Moskova'da tutuklandığını duyurduğunu bildirdi.

Güvenlik önlemleri ve kınamalar

Moskova Ulaştırma Bakanlığı, Crocus City Hall çevresinde araç trafiğine kısıtlamalar getirildiğini ve ulaşım tesislerinde güvenlik önlemlerinin sıkılaştırıldığını açıkladı. Bakanlık, güvenlik kontrolleri uzayabileceğinden yolcuların tren istasyonlarına ve havalimanlarına önceden gitmelerini istedi.

sctny
Uluslararası toplum, saldırıda hayatını kaybedenler için taziye mesajı yayınlarken olayı kınadı (AFP)

Diğer taraftan Avrupa Birliği (AB) saldırıyı kınadı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Sözcüsü Peter Stano, “AB sivillere yönelik her saldırıyı kınıyor. Düşüncelerimiz Rusya'da saldırıdan etkilenen tüm vatandaşlarla beraber” açıklamasında bulundu.

Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer birçok ülke saldırıyı kınarken dışişleri bakanlıklarından saldırıda hayatını kaybedenler için başsağlığı dileyen açıklamalar yapıldı. Beyaz Saray, olay yerinden görüntüleri ‘korkunç’ olarak nitelendirerek ölenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

Görüş ve yorum

Crocus City Hall’deki terör saldırıs, Çeçen ayrılıkçıların 2003 yılında, yani bundan 21 yıl önce Moskova’nın kuzeybatısında gerçekleştirdiği tiyatro baskınından bu yana Rusya'daki en büyük terör eylemi. Çeçen ayrılıkçılar, tiyatro binasında üç gün boyunca yüzlerce kişiyi rehin aldı. Eylem, hem rehin alanların hem de rehin alınanların etkilendiği Rus güvenlik güçlerince zehirli gaz sıkılmasıyla sona erdi. Olayda sayıları 60'ı aşan Çeçen ayrılıkçılarla birlikte rehin alınan 200'den fazla Rus vatandaşı öldü.

Bu son terör eyleminde de öldürülen masum sivillerin sayısı 21 yıl önce öldürülen sayıya ulaşabilir. Ancak faillerinin kimliği ne olursa olsun, bu bir terör eylemidir. Çünkü ateş açılmış, masum insanlar oracıkta herhangi bir uyarı yapılmadan ve herhangi bir talepte bulunulmadan öldürülmüştür. Saldırı, cinsiyetlerine, yaşlarına, iktidarı destekleyip desteklemediğine bakılmaksızın ne kadar çok kişi öldürülürse o kadar kârdır gibi bir amaç doğrultusunda yapılmışa benziyor.

İronik olansa bu eylem, Putin'in başkanlık seçimlerini oyların yüzde 87'sinden fazlasını alarak kazanmasından birkaç gün sonra gerçekleşmesidir. Yani bu terör eylemi, Putin'in beşinci dönemindeki ilk şahsi meydan okuması ve hem yurt içinde hem de yurt dışında güvenlik ve askeri politikalarının en zorlu sınavı oldu. Ukrayna'da savaş daha kanlı ve daha vahşi bir şekilde devam ederken bu olay yüzbinlerce Rus gencin silah altına alınacağı yeni bir askeri seferberlik kampanyasının başlatılmasını gerektirebilir.



Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdür

Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
TT

Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdür

Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)

Arap Birliği dün (Pazar) Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'nü anarak, ‘İsrail'in baskı ve adaletsizlik makinesi karşısında verdikleri mücadele ve kararlılıkları dolayısıyla Filistin halkına bir dayanışma mesajı’ gönderdi. Bu mesaj, Kahire tarafından Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi arttırmak üzere çağrısı yapılan bakanlar konferansı öncesinde geldi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Filistin davasının mevcut durumunu ‘tarihi ve zor’ olarak nitelendirdi. Ebu Gayt ayrıca, ‘İsrail'in Filistin'in varlığını sona erdirme ve Filistin devleti projesini tasfiye etme planına ve Gazze Şeridi ile Batı Şeria'daki Filistin toplumu için hayatı yaşanması imkânsız hale getirerek zorla yerinden etme olgusuna’ atıfta bulundu.

Ebu Gayt, “İsrail planını dünyanın gözü önünde, sessizlik ve çaresizlikle kabul etmek, bu tarihi suça, utanç verici olarak tanımlanabilecek bir sahneye iştirak etmektir” dedi.

Filistin devletini tanıyan ülkelere övgüde bulunan Ebu Gayt sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze Şeridi'nde yaşananlar etnik temizlik ve imha savaşıdır. İsrail işgalini pekiştirmekten ve iğrenç ırk ayrımcılığı sistemini nehirden denize kadar yaymaktan başka bir amacı yoktur. İki devletli çözüm ve 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bölgede barış ya da istikrar olmayacaktır.”

dsvf
İsrail'in Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarındaki Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlediği operasyon sırasında dumanlar yükseliyor. (EPA)

‘Hesap verebilirliğin ve işgal suçlarının cezalandırılmasının işgale son vermenin anahtarı olduğunu’ vurgulayan Ebu Gayt, bu bağlamda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrailli liderler hakkında yakalama kararı çıkarma yönündeki cesur adımını övdü. Ebu Gayt, “Bu tedbirleri memnuniyetle karşılamakla birlikte, saldırganlığı durdurma ve soykırıma son verme hedefine ulaşmak için henüz yeterli olmadıklarını kabul ediyoruz” dedi.

Arap Birliği Genel Sekreteri, dünya ülkelerine ‘İsrail işgalinin devamının bir bütün olarak uluslararası sisteme olan güveni zedelediği gerçeğini kabul etmeleri’ çağrısında bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin kasım ayında İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılımının dondurulması için uluslararası desteği harekete geçirme çağrısına atıfta bulunan Ebu Gayt, “İşgalin uluslararası barış ve güvenlik için oluşturduğu tehdit ve hatta İsrail'in 75 yıl önce BM'ye kabul edilme koşullarını ihlal etmesi ışığında bu yaklaşımı mantıklı buluyoruz” şeklinde konuştu.

Diğer yandan Filistin'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Muhanned el-Akluk yaptığı konuşmada, ‘mağdurların hakkını vermeyen ve suçluyu cezalandırmayan uluslararası adaletin, insanlara fayda sağlamayan dengesiz bir terazi olduğunu’ söyledi. El-Akluk, “İsrail'in 422 gün boyunca Filistin halkına karşı işlediği soykırım suçunu durdurmayan dayanışma, kanseri ağrı kesiciyle tedavi etmeye benzer” dedi.

Kuveyt'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Talal el-Mutayri de ülkesinin ‘kardeş Filistin halkının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurmak için uluslararası referanslara uygun olarak elde ettiği hak ve kazanımları destekleme konusundaki kararlı tutumunu’ vurguladı.

cdvf
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki askeri operasyonu sırasında el-Meğazi Mülteci Kampı’nda yıkılan evler. (EPA)

Konuyla ilgili olarak Arap Birliği, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nı (UNRWA), Duvar ve Yerleşim Direniş Otoritesi’ni, Filistinli Tutuklular ve Eski Mahkumlarla İlişkiler Dairesi’ni, Filistin Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebu Bekir’i ve geçtiğimiz eylül ayında Batı Şeria'nın Nablus kentinde yerleşimlere karşı düzenlenen barışçıl protestolar sırasında işgalciler tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'yi onurlandırdı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı Filistin Dairesi Başkanı Büyükelçi Mahmud Ömer'e göre Mısır, ‘savaşı durdurmak ve Gazze Şeridi'ne insani ve yardım malzemesi ulaştırmak için tüm çabaları’ seferber ediyor. Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle dün düzenlenen bir seminerde konuşan Ömer, ‘Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi güçlendirmek ve Filistin halkına insani acılarını hafifletmek amacıyla insani yardım sağlamak için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere bugün Kahire'de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in katılımıyla düzenlenecek uluslararası bakanlar konferansının önemini’ vurguladı.

Mısırlı diplomat, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın ilk gününden bu yana Kahire'nin çabalarına dikkat çekti ve Mısır'ın ‘Filistin davasını tasfiye etme ve Filistinlileri topraklarından sürme planını kararlılıkla reddettiğini’ yineledi. Kahire, kış mevsimine girerken Gazze Şeridi sakinlerinin içinde bulunduğu zor insani koşullar ışığında Gazze'ye Yardım Konferansı’na geniş bir bölgesel ve uluslararası katılım hedefliyor.